Otogaz, Türkiye’de muhteşem bir hızla yayılıyor. Çünkü benzine oranla en az yüzde 30 kazandırıyor.
Sanırım rahmetli Vehbi Koç söylemişti: “Kazanç, bir malı tüketirken ya da satarken üretilemez. Kazanç, sadece satın alırken üretilir”
Otogaz yakan araçlar, litre başına bakınca tüketim olarak dizel ve benzinli araçlardan çok daha az yakmıyorlar. Ama otogaz benzine oranla o derece ucuz ki, “alırken kazanmak” Türkiye’yi Avrupa’nın en büyük otogaz tüketicisi haline getirdi. Dünya sıralamasında ise Türkiye, Güney Kore’nin ardından ikinci büyük tüketici odu.
Türkiye’de toplam 3.5 milyon otogaza dönüştürülmüş araç var. Bunların yüzde 90’ını özel amaçla kullanılan otomobiller. Bu araçlar yaklaşık 10 bin istasyondan LPG dolduruyorlar. 2011 yılında 2 milyon 600 bin ton LPG, bu istasyonlardan satıldı.
Sadece geçtiğimiz yıl 420 bin aracın daha otogazla çalışır hale getirildiği, benzinliden otogazlıya dönüştürüldüğü tahmin ediliyor.
Araçların otogaz kullanımına uygun hale getirilmesi işlemi, Türkiye’ye yayılmış 1600 kadar dönüşüm servisi tarafından yapılıyor. Dönüşüm servisleri çeşitli dönüşüm kiti markalarının servisleri halinde çalışıyor.
Bu, dev bir sektörün işareti.
Güvenlik sınırı
Otogaz ve araç güvenliği dendiğinde akla gelen patlama veya yangın ise eğer, böyle bir durumla karşılaşma olasılığı öncelikle otogazlı aracın genel kondisyonundan, bakımından başlıyor. Dağınık bir elektrik tesisatı, yağ sızıntısı, egzoz sisteminin arızaları, ateşleme sistemi sorunları gibi temel etkenler her türlü araçta büyük tehlike kaynakları. Ancak bu tür etkenler, otogazla yan yana gelince çok daha ciddi potansiyel risklere dönüşebiliyor.
Benzinden otogaza dönüşüm sırasında yapılabilecek hatalar ise en ciddi sorunları beraberinde getiriyor.
Endüstri ve teknoloji o derece büyük bir hızla ilerliyor ki, dönüşüm kitleri de son derece ileri laboratuvarlarda geliştiriliyor. Hem yerli hem de yabancı ciddi markalar var. Bu markaların ürettiği kitler, birbirilerinden farklılıklar göstermekle birlikte yaklaşık prensiplerle çalışıyorlar.
Belirlenen güvenlik sorunları, genellikle kitin uygulanması, aracın yakıt sisteminin otogaz kullanmaya hazırlığı sırasında ortaya çıkıyor. Dikkat edilmesi gereken ilk konu, dönüşümün nerede ve kime yaptırıldığı.
Dönüşüm servisleri, bildik markaların bayrakları altında çalışıyor olsalar da hepsi aynı başarıda olamayabiliyorlar. Tecrübe, bilgi birikimi, teknolojiyi yakından izleyebilme imkanı, çalışma mekanı şartları, personelin bireysel gelişimi çok önemli faktörler. Örneğin her dönüşüm servisinde olması gereken gaz kaçağı dedektörlerinin 200 liralığını kullanan da var, TUVTURK denetleme istasyonlarının kullandığının aynısını kullanan da var.
Türkiye’de Makina Mühendisleri Odası’ndan onay almış 1500 kadar dönüşüm servisi varken, odaya hiç başvuramamış servisler de var. Yasa, her dönüşüm istasyonunun 1 makina mühendisini bünyesinde bulundurmasını şart koşuyor. Ancak uygulamada böyle olamıyor. Birçok dönüşüm istasyonu bir makina mühendisi ile anlaşıyor ancak bu mühendis kendi ofisinde kalıyor ve istasyonla parça başına anlaşıyor.
Önemli unsur: Gaz tankı
Otogazın araçta depolandığı tanklar da ayrı bir güvenlik unsuru. Dönüşüm yaptırılan araçta kullanılacak gaz tankının ECE R-6701 / TSE 12095 özelliklerinde olması mutlaka kontrol edilmeli ve sağlanmalı. Otogaz teknolojisi için üretilen bu tür araç yakıt tankları 45 bar basınca dayanıklı olarak hazırlanıyor. Lastik basıncı içindeki havanın yaklaşık 3 bar olduğu düşünüldüğünde bunun ne derece büyük bir basınca hazırlık olduğu daha iyi anlaşılabilir. Bu tanklar 4-5 mm kalınlığında özel saclardan üretiliyor ve üretim sırasında çok özel kaynak teknolojileri kullanılıyor. Sistem, tankın sadece yüzde 80’inin dolmasına izin veriyor. Sonuç olarak tanklar çarpma ve sızıntıya karşı son derece dayanıklı. Otogaz tankı aracın yedek lastiğinin bulunduğu yere ya da bagajına yerleştiriliyor. Buradan motordaki yanma odasına ulaşıncaya kadar geçen yolda kontrol valfleri kuruluyor. Otogaz tankının en büyük düşmanı alev ve yüksek sıcaklık. En iyi otogaz gaz tankının ömrü 10 yıl. Yasal olarak da bu tankların her 10 yılda 1 kez yenilenmesi gerekiyor.
Sorumlusu kim?
Otogazla çalışan otomobilleri tekerlekli bombalara benzetmek çok acımasızlık olur. Hele yeni dönemde dönüştürülmüş araçlar, ilk yıllarda dönüştürülenlere göre çok daha farklı yerdeler
Sonuç olarak araç güvenliği açısından bakılınca, otogazlı araç teknik olarak benzinli ya da dizel araca göre daha yeni, daha az deneyim sahibi. Ancak günün üretim ve uygulama teknolojileri çok ileri. Dönüşüm kitlerini üreten firmalar tüm ileri teknolojileri sonuna kadar kullanıyor görünüyorlar. Mevcut teknolojiyi, dönüşüm konusunda veya yeni teknolojili motorlara uygulamak için kullandıkları muhakkak. Güvenlikle ilgili olarak da ürünlerini geliştirdiklerini varsayıyoruz. Dönüşüm kiti üreten ve bunları bayileri aracılığı ile araçlara monte eden şirketlerin, montaj veya dönüşüm dediğimiz aşamada görev yapan personele çok daha duyarlı olmaları beklenmeli. Bu personelin eğitimi ve denetimi, değişim istasyonunun ekipman ve teknoloji olarak donanımı ciddiyetle takip edilebilmeli.
Bu araçlardan birinde bir yanma, patlama, parlama olsa ve birilerinin canı yansa hukuk nasıl işleyecek? Sorumlu nasıl ve nerede aranacak? İşte bu noktada muhtemelen aracın sahibi ve dönüşüm yapan servis ilk akla gelen olacak. Uzmanlar, dönüşüm yaptıran vatandaşların dönüşüm yaptırdıkları yerden mutlaka fatura almaları gerektiğini ifade ediyor ve bu faturanın her türlü uzlaşmazlıkta tarafların sorumluluğunun belirlenmesinde önemli rolü olacağının altını çiziyorlar.
Otogazı istasyonlarında satan dağıtım şirketlerine de ayrı sorumluluk düşüyor. Dağıtım şirketleri, sektörün sürdürülebilirliği ve insan/çevre sağlığı için, baş döndürücü hızla gelişen bu sektörde standartların daha detaylıca belirlenmesi yönünde çaba göstermeliler.
Dönüşe karar verirken:
-
Hesabınızı iyi yapın! 5 yılda yapacağınız toplam kilometre için değer mi?
-
Hangi markanın dönüşüm kitini kullanacağınıza doğru karar verin. Kullananlara, sizin aracınızın aynısına sahip olanlar danışın.
-
Hangi markanın, hangi kitinin sizin aracınız için uygun olduğunu çeşitli kaynaklardan teyit ettirin.
-
Kit markasına karar verdikten sonra, dönüşümü yaptıracağınız bayiyi iyi inceleyin.
-
Mutlaka fatura alın.
-
Bir başka istasyonda da sızdırmazlık testi yaptırın.
-
Periyodik bakımları asla aksatmayın.
-
Temiz otogaz satın alın.
Otogazın performansa etkisi
Otogaz, yüzde 5-10 aralığında aracın performansının düşmesine neden oluyor. Ancak bu oran, ayağınızın altındaki gaz pedalında pek de hissedebileceğiniz bir oran değil. Otogazın aracın performansına negatif etkisi değişik nedenlerle daha da yükseğe çıkabiliyor. Bu etkenlerin arasında dönüşüm kitinin ve montajının başarısı ile birlikte araca doldurulan gazın temizliği de önemli rol oynuyor.
LPG, tüm dağıtım markaları tarafından aşağı yukarı aynı kaynaklardan satın alınıyor. Ancak ilk kaynaktan dolum istasyonuna gelinceye kadar ve aracın deposuna girinceye kadar geçen süreçte, otogazın kirlenmesi mümkün. Bu kirlenme istasyon bakımıyla ve dağıtım şirketinin tedarik zinciri içinde gösterdiği hassasiyetle çok yakından ilgili. Yeterince temiz olmayan otogaz hem aracın performansının kötü etkilenmesine hem de birçok parçanın çabuk zarar görmesine neden olabiliyor.
Dönüşüm sırasında araç manifoltunun sökülmeden delinmesi de aracın motor performansına ve hatta beklenmedik aşırı motor yıpranmasına yol açabiliyor.
Yakıt karşılaştırmaları
Şöyle bir test sonucu var:
Aynı otomobil markasının, aynı isimli aracının benzin, dizel ve otogazla çalışan motor versiyonları yakıt tüketimi cinsinden karşılaştırılmış.
Bu araçların 3’ü de 75 beygir.
Benzinli ve otogazlı olanları 16 valf ve 1200 cc, dizel olanı ise 1500 cc.
Tüketim testi, 93/116 EC standartlarında yapılmış.
100 km sonunda tüketim miktarları şöyle belirlenmiş:
Otogazla çalışan motor 100 km’de 7.60 lt,
Benzinle çalışan 6.0 lt.,
Dizel ile çalışan ise 4.0 lt. tüketmiş.
Testin yapıldığı tarihte benzin 4.84 TL, dizel 4.37 TL, otogaz ise 2.80 TL olarak belirlense, çıkan sonuç şöyle oluyor:
Aynı araçta otogaz kullanırsak; benzine göre her kilometrede 0.08 TL kazanıyoruz, dizele göre de 0.04 TL kaybediyoruz.
Ayda 2 bin kilometre yol yaparken yakıttan her ay yaklaşık 150 TL, ortalama araç ömrü olarak kabul edilen 5 yılda ise 9.000 TL kazanmak için otogaza yönelmek mantıklı hale geliyor. Bu arada unutulmamalı ki, dönüşümün de bir bedeli var ve toplam maliyete eklenmeli. Bu bedel 1500-1700 TL arasında kabul edilebilir. Bu harcama nedeniyle, otogaza dönüşen aracın ekonomisinin ilk 20 bin kilometreden sonra başlayacağını hesaplamak gerekiyor.
Yukarıdaki hesaplamalarda, zaten ekonomik kabul edilebilecek bir motor cinsi seçili. Bu motorun daha eski teknolojili bir motor veya daha büyük, örneğin 6 silindirli 3.000 CC bir motor olduğunu düşünürsek, otogazdan ulaşılan tasarrufun hacmi de çok büyüyecek. Yapılan kilometreyi de aylık 2 bin olarak belirlemiştik. Ayda 4-5 bin kilometrelere çıkılıyorsa, otogazın cazibesi dayanılmaz oluyor ve endüstri de baş döndürücü hızla büyüyor.
Maliye Bakanlığı’nın bu konuyu uzunca bir süre daha görmezden gelmesini umalım.