Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü ve yazarı Ali Karahasanoğlu bugünkü yazısında, 2 Temmuz 1993’te Sivas’taki Madımak Oteli'nde 33 aydının yakılarak öldürülmesinden 3 gün sonra Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 33 kişinin öldürüldüğü Başbağlar katliamını yazdı.
TIKLAYIN - Başbağlar Katliamı: 5 Temmuz 1993'te Erzincan'a bağlı köyde neler yaşandı?
Medyada, “Sivas cezasız kaldı” algısının pompalandığını, “Sivas davası zaman aşımına uğradı. Cezasız kaldı” iddiası dillendirildiğini yazan Karahasanoğlu, "Peki, bir defacık olsun, o medya organlarından, o televizyon ekranlarından, “Başbağlar cezasız kaldı' sözünü okudunuz mu, işittiniz mi? Hayır. Halbuki, cezasız kalan bir olay var ise. Sivas değil, Başbağlar’dır. Sivas’ta 33 idam cezası verildi” dedi.
TIKLAYIN - 25 soruda Sivas Katliamı ve yargı skandalları: UnutMADIMAKlımda…
Sivas katliamı davasında aldığı ceza nedeniyle hâlâ cezaevinde olan insanların bulunduğunu söyleyen Karahasanoğlu, “Hem de, Sivas olayından direkt sorumlu olmadıkları halde. Peki, Başbağlar’daki cinayetlerden dolayı, bugün cezaevinde olan bir tek kişi var mı? Yok. Sivas’ta da 33 (İki de otel görevlisi ve göstericilerden ölen vardı, toplam 35). Başbağlar’da da 33. Ama Sivas’taki 33 ölü için oluşturulan algıların hiçbirisi, Bağbağlarlılar için oluşturulmadı” şeklinde yazdı.
TIKLAYIN - Karahasanoğlu: Madımak katliamını yazdı: Onlarca yalan ve oluşturulan algı var
Başbağlar katliamı davasının İzmir’de taşınmasını eleştiren Karahasanoğlu, Sivas katliamı davasının ise,”suçsuz sanıklara da ağır cezalar verilebilmesi için, mahkeme heyetine baskı kurma planı” olduğunu savundu.
Karahasanoğlu, yazısına şöyle devam etti:
“Sivas’taki 15 yaşındaki ölen çocuğu bile, ‘Aydın’ diye tanıtarak ‘Aydın ve düşünürler yakılarak katledildi’ diyenler. Başbağlar’daki katillerin, alçakça işledikleri cinayetlerin ayrıntılarını hiç vermediler. Mağdurları ‘Köylüler öldürüldü’ diyerek, itibarsızlaştırmaya bile kalkıştılar. İnsanların kafalarına kurşun sıkılarak öldürülmelerinin ayrıntılarını, hatta köyde çıkartılan yangında, evden çıkamayan yaşlı kadının ölümünü hiç konu bile etmediler.
Oysa, o kadın, tam da ‘yakılarak öldürüldü’ denilecek bir saldırganlık sonucunda hayatını kaybetmişti. Olsun, onu öldürenler, PKK’lılardı.
PKK’nın işlediği cinayetler ise, Türkiye’de hatırlanmaz, hatırlatılmaz, takip edilmezdi..
Ve nihayetinde..
Şu testi de yapalım: 2 Temmuz günlü Sözcü ve Cumhuriyet’te, Madımak olayları ile ilgili yazılanları gördünüz.
Haydi bugün de.. 5 Temmuz günündeyiz ya. Başbağlar’ın yıl dönümündeyiz ya..
Sözcü ve Cumhuriyet gazetesinin birinci sayfalarına bir bakalım. "
Yazının tamamını okumak için tıklayın