ABD'nin önde gelen gazetelerinden Huffington Post, Türkiye’nin de aday olduğu ancak İspanya'ya karşı kaybettiği BM Güvenlik Konseyi 2015-2016 geçici üyeliği seçimlerine ilişkin bir analiz yazısına yer verdi. Yazıda, Türkiye'nin geçici üyeliğe seçilememesi "Türkiye hükümeti yüzüne büyük bir tokat yemiş oldu" sözleriyle yorumlanıyor. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrası "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Fethullah Gülen cemaatini karşısına almasının da BM'deki yenilgiye etki ettiğinin" savunulduğu yazıda, "cemaatin geniş bir etkinliğinin olduğu Afrika ülkelerinden gelen oylar Türkiye’nin aleyhine oldu" deniliyor.
Harut Sassounian'ın Huffington Post'ta “Birleşmiş Milletler Neden Türkiye’nin Güvenlik Konseyi Üyeliğini neden reddetti?” başlığıyla yayımlanan(28 Ekim 2014) analizinden öne çıkan başlıklar şöyle:
'Türkiye hükümeti büyük bir tokat yedi'
Yazıda, Birleşmiş Milletler'in verdiği kararla “Aslında, Türkiye’nin hem ülke içinde hem de ülke dışında izlediği saldırgan politikayı reddettiği” vurgusu yapılıyor.
“Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun seçim öncesinde Türkiye’nin üyeliğe kabul edileceğine dair oldukça özgüvenli bir tutum sergilediğine" dikkat çekilen yazıda, “194 üyeden Türkiye’nin geçici adaylığı için sadece 60 oy çıkmasının ardından, Türk liderlerin beklentilerinin boşa çıktığı” ifade ediliyor.
“Türkiye’nin 2008’de 151 oy aldığı gerçekleşen Güvenlik Konseyi üyelik seçimlerinde elde ettiği başarının neden yarısını bile elde edememiş olduğuna” dair incelemenin yapıldığı yazıda, başarısızlığın temel nedenleri şöyle belirleniyor:
- Geniş sayıdaki bir grup ülkenin, Türkiye’nin üyeliğine karşı olan kuvvetli kampanyası: Ermenistan, Güney Kıbrıs, Mısır, Yunanistan, İsrail, Suriye ve Suudi Arabistan.
'Gülen cemaatinin desteği önemliydi'
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, politik olarak güçlü bir cemaat lideri Fethullah Gülen’e karşı devam eden düşmanca tutumu:
Buna göre, Gülen cemaatinin geniş bir etkinliğinin olduğu Afrika ülkelerinden gelen oylar Türkiye’nin aleyhine oldu. Gülen cemaati faktörü zamanında Türkiye’nin üyeliği için önemli bir oy potansiyeli sağlıyordu. Öyle ki, Türkiye'nin 2008’de 151 oy ile BM'ye seçilmesi ve bu yıl 91'lik oy kaybı ile seçimleri kaybetmesi buna en somut örnek.
- Türk liderlerin 2009-2010’daki Güvenlik Konseyi'ne geçici üye olarak seçilmiş olmasının ardından üyelik için tekrar başvurmasının kötü bir karar olması: Türkiye’nin yeniden seçilmesi BM bünyesinde hizmet edecek diğer ülkeleri mahrum etmiş olurdu.
- Davutoğlu’nun övündüğü neo-Osmanlı arzusu Ortadoğu ülkelerini kızdırmış durumda. Bu onun “komşularla sıfır problem” politikasını “sıfır komşu” politikasına dönüştürdü. Pew Araştırma Merkezi’nin “Türkiye’nin Ortadoğuda’ki durumunun tüm zamanların en düşük seviyesine battığı” tespiti de kayda değer.
'Erdoğan'ın saldırgan ve otokratik politikası'
- Erdoğan’ın, Gezi Parkı olaylarında protestoların kanlı bir şekilde bastırması, gazetecilerin tutuklanması, Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerini kapatması gibi durumları da kapsayan ülke içindeki otokritik yönetimi: Erdoğan’ın “Uluslararası topluluğun ne söyleyeceği umurumda değil” sözleri, dünya çapında sayısız insanın düşmanlığını kazanmasına yol açtı. Buna ek olarak, Türkiye’ye karşı oylama, bir bakıma BM üyelerinin Erdoğan’ı azarlamasıydı. Eylül ayında gerçekleşen BM Kurulu toplantısında Erdoğan’ın ‘görkemli’ konuşması sırasında pek çok delegenin salonu terk etmesi bunun işaretiydi.
- IŞİD’e karşı verilen savaşta Türkiye’nin destek vermeyi reddetmesinin ardından, ABD ve Batı Avrupa ülkeleriyle olan ilişkilerin gerilmesi: Dünyanın önde gelen eleştirmenleri Türkiye'nin son dönemdeki olumsuz imajını gerekçe göstererek, Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasını ve Avrupa Birliği üyelik başvurusunun reddedilmesini istedi.
Yazıda son olarak “Bakan Çavuşoğlu’nun, Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinin reddedilmesine ilişkin tüm bu nedenleri görmezden gelerek, yenilgisini "daha fazla oy kazanmak uğruna ülkesinin değerlerini terk etmeyi reddetmesine" dayandırması, "saçma" olarak yorumlanıyor.
Yazının orjinal metni için tıklayın