Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye'nin kimyasal silahlardan temizlenmesinin en çok Türkiye'yi sevindireceğini belirterek, ''Bir taraftan kimyasal silahların kesin kes Suriye'den çıkartılacak şekilde ciddi ve kararlı bir çalışma yapılırken diğer taraftan da esas daha büyük sorunun çözümü için de güçlü bir politik kararlılığın olması şarttır'' dedi.
Gül, Benin'in Ankara Büyükelçisi Moise Tchando Kerekou'yu Çankaya Köşkü'nde kabulü öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Suriye'nin kimyasal silahlardan temizlenmesine ilişkin anlaşmanın anımsatılması ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in bu plana uyup uymayacağına dair değerlendirmesinin sorulması üzerine, Türkiye'nin Suriye ile komşuluk ilişkisi nedeniyle bu duruma sevinmesi gerektiğini söyledi.
Gül, şöyle konuştu: "Bin ton civarında kimyasal silah olduğu söyleniyor. Bunların Suriye'den tamamen temizlenmesine en çok biz seviniriz. Onun için bunu desteklemek lazım ve tabi ki destekliyoruz da. Bu işin bir safhası. Bir de işin ikinci safhası var, o da şu; 'kimyasal silah kullanılmamış olsaydı Suriye'de hiçbir şey yok muydu, problem yok muydu?' gibi bir tavır içine asla girmemek gerekir. Bir taraftan kimyasal silahlar kesin kes, tamamen Suriye'den çıkartılacak şekilde gayet ciddi ve kararlı bir çalışma yapılırken diğer taraftan da esas daha büyük sorunun çözümü için çok güçlü bir politik kararlılığın olması şarttır."
Gelecek günlerde Suriye'ye ilişkin yaptırımları içeren yeni bir tasarının BM Güvenlik Konseyi (BMGK) gündemine gelebileceği belirtilerek, "Acaba yaptırımlar konusunda daha net bir tutum alınabileceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna da Gül, BMGK'da tasarıların "büyük perde arkası pazarlıklar ve titiz ve çalışmalar" sonucu çıktığını söyledi. Gül, "her kelime her cümle üzerinde herkesin ayrı ayrı kaygılarını giderecek veya karşılayacak yazılımlar söz konusudur. Dolayısıyla bunlar çıkmadan bir şey söylemek mümkün değil" dedi.
Türkiye'nin BMGK üyesi olmadığını hatırlatan Gül, " Biz bir komşu ülke olarak, olup bitenlerden en çok etkilenen biz olduğumuz için şüphesiz ki bizi çok ciddi bir şekilde Güvenlik Konseyi'nin dinlemesi gerekir" dedi.