Turizm sektöründe bazı otelciler Rusya ile yaşanan uçak krizi, büyükşehirlerde düzenlenen bombalı saldırılar ve Güneydoğu'daki çatışmalar sebebiyle yaşanan krize rağmen fiyatlarını düşürmedi. Oda fiyatlarını düşürmeyen otelciler eğer düşerse tekrar yükselemeyeceğini savunuyor. Ayrıca otelciler fiyatların düşmesi halinde kalitenin de düşeceğini savunuyor.
Bülent Coşan'ın Hürriyet'in bugünkü (24 Haziran 2016) nüshasında yayımlanan haberi şöyle:
Bu yıl turizm sektörü Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısındaki düşüş ile boğuşuyor. Kurtuluşun yerli turistte olduğu ifade edilse de, yerli turist, “Madem oteller bu kadar boş neden hâlâ fiyatlar çok yüksek” diye şikayet ediyor. Ancak sektör bunu kabul etmiyor. Bazıları fiyatların geçen yıla göre düşük olduğunu bazıları ise eğer düşerse tekrar yükselemeyeceğini savunuyor.
Turizmde bu yıl yaşanan sıkıntıların boyutlarını görmek, otelcilerin, esnafın, bölge halkının azalan turist sayısından nasıl etkilendiğini incelemek için Antalya ve Muğla’da kıyı şeridini 5 gün boyunca gezdik. Oradaki boşlukları, esnafın düşen cirolarını, işten çıkarılmak zorunda kalan turizm işçilerini gündeme getirdik. Düşen turist sayıları sebebiyle kapalı olan ya da açık olsa dahi boş kalan oteller için kurtuluş reçetesinin yerli turist olduğu ifade ediliyor. İki gündür devam eden ‘Antalya’dan Muğla’ya Turizm 2016’ yazı dizisinde fotoğrafladığımız boş oteller ve boş plajların ardında birçok okuyucu aynı soruyu sordu: ‘Madem bu kadar boş oteller, neden hala geçen sene yaptığımız tatilden daha fazla para ödüyoruz.’ Yapılan yorumların çoğunu ise ‘Türk turiste yabancı turistten daha pahalı oda satıyorlar’ şeklinde oluyor. Biz de konuyu otelciler, sektör temsilcileri ve tur şirketlerine sorduk.
Konuştuğumuz kişiler tüketicilerin şikâyetlerinin doğru olmadığını ileri sürüyor. Yabancı ve yerliye ayrı fiyat uygulamasının 10 yıl öncesinde kaldığını belirtiyor. Şu anda bir Alman ile Türk turistin aynı fiyatlara konakladığını söylüyor. Ancak oteller boş olmasına rağmen fiyatları düşürmüyorlar eleştirilerine hak veriyorlar. Bu konuyu da şöyle açıklıyorlar: “Örneğin bir otelde 300 oda var. 2 bin liradan satarsak bir odayı 600 bin lira ciro elde ediyoruz. Ama 200 odayı 3 bin liradan satarsak yine 600 bin lira ciro elde ediyoruz. Böylece odalarımız, otelimiz ve diğer malzemelerimiz de daha az yıpranıyor. Ayrıca 3 bin liradan bir anda 2 bin liraya inilirse gelecek yıl fiyatları eski seviyeye çekemeyiz. Bir turizm ülkesi olmak için bu ülke çok çaba sarfetti. Bu bir anda kaybedilmemeli.”
Erken rezervasyon
Türkiye’de yerli turiste farklı fiyat verildiği algısı olduğunu belirten Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Sururi Çorabatır, “Fiyatlar kontenjanla ilgili. Havayolu firmalarının fiyat politikaları örnek verilebilir. 49 TL bilet satılıyor. Ancak sadece 6 koltuk için geçerli. O koltuklar bitince 69 TL’ye çıkıyor. Uçuş yaklaştıkça bilet fiyatları daha da yükseliyor. Burada önemli olan tatilin önceden satın alınması. Bir Alman turist 8-9 ay önceden tatilini alıyor. Ve daha uygun fiyatla alabiliyor. Ancak 2-3 ay kala tatil almak istenince Alman turistten daha fazla para ödeniyor” diyor. Türkiye’de de erken rezervasyon kültürünün oturmaya başladığını söyleyen Çorabatır, “Ancak burada tatil dönemlerinin önceden belli olmasının çok büyük önemi var. Eğer bizim vatandaşımız da gelecek yıl Ramazan Bayramı’nda kaç gün tatil yapabileceğini bilse daha uygun fiyata tatil yapabilir. Tarihlerin belirlenmesi önemli” diyor.
Vatandaşın şikayetleri
Suat Sabri: Yabancı turiste 299 Euro olan tatili yerli turiste 3 bin TL yaparsan böyle olur.
Ayten Ak: Almanya’dan gidenlere 5 yıldızlı otelde, uçuş da içinde herşey dahil 1 hafta 299 Euro
Ersen Tamiş: Ukrayna’dan gelen turiste haftalık 250 dolardan yatak satıyorlar. Bunun 150 doları uçak parası üstelik. Ama ben rezervasyon yapmak istediğimde günlük adam başı 300 TL ödüyorum. Ondan sonra neden yerli turist gelmiyor yurtdışına gidiyor diyorlar.
Tijen Türk: Aynı otele verdiğim parayla ben 6 gün tatil yaparken aynı tesise Almanya’dan kuzenim uçak dahil 2 haftalık paket alıyor. Siz bize aynı fiyatları verseniz tesisler dolup taşar.
Alper İstanbul: Her yerde boş diyorlar ama en yakın turizm ofise gidin ve fiyatlara bakın. Yerli turist bu fiyatlarla nasıl tatil yapsın.
Onur Döker: Hiç kimse kusura bakmasın. Turizm öldü, kimse gelmiyor diyorlar amaotel fiyatlarına bakın geçen seneden yüzde 30-50 daha pahalı. Geçen sene Temmuz döneminde günlüğü 270 TL’ye gittiğim otel bu sene aynı dönemde 480 TL fiyat vermiş. Fiyatlar böyle olursa zaten kimse gelmez.
Mavi Nefes: Gidemiyoruz arkadaş, gücümüz yetmiyor. Turist yok, boşuz diyorlar ama ücretlerinde bir gram azalma yok. Düşürün fiyatlarınızı biraz gidelim. Yoksa siz zor durumda kalırken bizde tatilsiz kalıyoruz. Ha bize bir şey olmaz köyümüze gideriz orman tatili yaparız. Siz düşünün artık gerisini
Nazlı Nazlı: Yerli turistin sadece belli bir kısmı tatile gidebiliyor. Hepsi bu yaz gitse bile turizmcileri kurtarmaz. Kaliteli yabancı turiste, sirkülasyona ihtiyacı var. Turizmin ülke ekonomisinin yüzde 40’nı karşıladığı bir ülkede, turizm batarsa bundan herkes etkilenecek. Ülke imajı, zihniyeti.. Ne kadar önemliymiş.
Erken alanın hakkı korunur
LİMAK Turizm Grubu Koordinatörü Kaan Kavaloğlu da şunları söylüyor: “10 yıl önce yerli turist ve Rus turist aynı fiyatları öderdi. Avrupalı daha düşük bütçelerle tatilini yapardı. Turizmin gelişmesiyle birlikte Ruslar, Türklerden daha fazla ödemeye başladı. Avrupalılar daha düşük seviyedeydi yine. Ancak durum şimdi öyle değil. Erken alan daha az ödüyor. Tek gerçek bu. Eğer bir yabancı turist ile Türk turist bizim otellerimizde konaklamak istiyorsa ve 6 ay öncesinde aynı tarihlerde tatil yapmak için başvuruyorsa iki tarafta aynı fiyatı öder. Örneğin nisan ayında Antalya’da tatil yapan bir yabancı turist, temmuz ayında tatil yapan bir Türk turistten tabi ki daha az ödeyecektir. Tam dersi durum olursa da bu kez Türk turist yabancı turistten daha az para ödeyecektir. Yani tatil yapılmak istenen tarihlerde doluluk ve talebe göre fiyatlar değişiklik gösteriyor. Türk turistlerde ağırlıklı olarak temmuz ve ağustos aylarında tatil yapmak istiyor. Bu da en çok talebin geldiği aylar” diyor. Birçok Türk tatilcinin turizmin kötü gitmesi sebebiyle fiyatların daha düşeceği beklentisi içinde olduğunu kaydeden Kavaloğlu şu ifadeleri kullanıyor: “Bu beklenti doğru değil. Çünkü erken rezervasyonda fiyat indirimleri yüzde 35’i buluyor. Tatilini erkenden alanın da hakkını korumak zorundayız. ”
"Fiyatlar inerse servis kalitesi düşer"
Marka olmuş ve hizmet kalitesi yüksek otellerde fiyat düşürülmesinin çok mümkün olmadığına değinen Touristica Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Temel, “Çünkü bu zamana kadar birçok kişiye tatil satışı yapıldı. Erken rezervasyon ile tatil satın alanlardan daha ucuza birine satış yapılırsa aradaki farkın erken rezervasyon müşterisine ödenmesi gerekiyor. Oteller fiyat düşürürse hizmet kalitesini de düşürmek zorunda kalır. Bu da müşteri kaybı demektir” diyor. Temel şöyle devam ediyor: “Birçok otelde geçen yılki fiyatlarından satış yapıyor. Hatta yüzde 25’e yakın düşüşler de oldu. Bizim şirketimize bakıldığında da yerli turistte bir artış var. Tüm departmanlarımızda geçen yıla göre hem kişi hem de ciro bazında yükselişler var.”