Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Teröre karşı vatandaşlıktan çıkarma dahil tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız” sözleri üzerine başlayan 'vatandaşlıktan çıkarma' tartışması, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Şu anda henüz olgunlaşmış bu tarz bir çalışmamız veya üzerinde tartışılmış bir konu yok”, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un “İhtiyaç olursa yapılır” ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama yeni kuralları öngörüyor. Bu açıklamaya ilişkin çalışmalar yapılacaktır" sözleriyle devam etti. Siyasetin ‘vatandaşlıktan çıkarma’ gündemini T24’e yorumlayan eski İstanbul Barosu Başkanı Prof. Yücel Sayman, vatandaşlıktan çıkarma tartışmasının hukuki değil siyasi bir tartışma olduğunu belirterek, “Hiç kimseyi kendi rızası dışında vatandaşlıktan mahrum bırakamazsınız. Vatandaşlığın kaybettirilmesi, ek bir ceza olarak kullanılamaz. Bu Anayasa’mızda ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde var.” ifadelerini kullandı.
Anayasa’da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ve Vatandaşlıklık Kanunu’nda vatandaşlık ilgili yer alan hükümler şöyle:
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1968’de Türkiye’nin de imzasıyla yürürlüğe giren 4 Numaralı protokolünün üçüncü maddesinde “Hiç kimse, tek başına ya da toplu olarak, uyruğu bulunduğu devletin ülkesinden sınır dışı edilemez” ve “Hiç kimse, uyruğunda bulunduğu devletin ülkesine girme hakkından yoksun bırakılamaz” ifadeleri yer alıyor.
Anayasa’nın 23. maddesi ve 66. maddesinde yer alan ifadeler ise, vatandaşlığ ve vatandaşlıktan çıkarılmaya ilişkin hükümler içeriyor. O maddeler şöyle:
23. Madde: Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.
66. madde: Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz
Vatandaşlık Kanunu’nda ise, bir kişinin vatandaşlıktan çıkarılması için gerekli olan koşullar, 29. maddede şöyle açıklanıyor:
Aşağıda belirtilen eylemlerde bulundukları resmi makamlarca tespit edilen kişilerin Türk vatandaşlığı Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile kaybettirilebilir.
a) Yabancı bir devletin, Türkiye'nin menfaatlerine uymayan herhangi bir hizmetinde bulunup da bu görevi bırakmaları kendilerine yurt dışında dış temsilcilikler, yurt içinde ise mülki idare amirleri tarafından bildirilmesine rağmen, üç aydan az olmamak üzere verilecek uygun bir süre içerisinde kendi istekleri ile bu görevi bırakmayanlar.
b) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin her türlü hizmetinde Bakanlar Kurulunun izni olmaksızın kendi istekleriyle çalışmaya devam edenler.
c) İzin almaksızın yabancı bir devlet hizmetinde gönüllü olarak askerlik yapanlar.
"Yasa çıkarmaya lüzum yok, Bakanlar Kurulu kararı yeter"
Prof. Sayman, 12 Eylül döneminde uygulanan vatandaşlıktan çıkarılma cezasına ilişkin, “12 Eylül dönemindeki uygulama da kabul edilebilir değildi ama en azından, yurtdışında olup da bu suçu işlemiş ve yakalanıp cezaevine konulamayan kişiler için söz konusuydu.“ yorumunu yaparken, tartışmanın siyasi olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Böyle bir vatandaşlıktan çıkarma düzenlemesi yapılamaz, hukuki açıdan bu tartışılamaz. Siyasi açıdan konuşulur. Bir iktidarın demokrasi anlayışı buysa ve gücü varsa yapar. Ama yapınca hukuki olmaz. Hatta bunun için yasa bile çıkarmasına lüzum yok. Bakanlar Kurulu, teröre bulaştığı düşünülen kişileri bir kararla vatandaşlıktan çıkarabilir. Kararı alırsınız, uygulattırabiliyorsanız polise, jandarmaya, nüfus memurluklarına uygulatırsınız.“
"Geriye dönük düzenleme yapılamaz"
Geçmişte terör suçundan hüküm giymiş kişilere ilişkin vatandaşlıktan çıkarma uygulamasının yapılamayacağına da değinen Sayman, “Geriye dönük olarak kimsenin aleyhinde Ceza Kanunu değiştirilemez.” dedi. Sayman, “Sorumuz şu olmalı: İktidar böyle bir gücü siyasi olarak var mı? Bu konunun hukuki açıdan tartışılması bir tuzaktır.” ifadelerini kullanarak şu örneklerle sözlerini noktaladı:
“Birisi ‘İki kere iki beş eder’ derse ve bu kanun olarak sistem tarafından kabul edilirse, biz de kanuna göre ‘İki kere iki beş eder’ deriz. Ama iki kere iki her zaman dört eder. Birisi padişahtan ferman getirip isteyen istediğini öldürsün diyebilir. Çünkü ferman fermandır, hukuki açıdan tartışılamaz.’"
12 Eylül döneminde getirilen vatandaşlıktan çıkarma düzenlemesi 2009’da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde kaldırdı. 1980’de bu hükme dayanarak 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarılmıştı.