HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisinde yaşananları, tepki çeken fotoğrafın hikâyesini ve "özel muamele" gördükleri iddiasını köşesine taşıdı.
Uçakta business sınıfında uçmadıklarını belirten Alçı, Karar yazarı Akif Beki ile en arka sırada oturduklarını, indikten sonra da okul servisi olarak kullanılan minibüslere bindiklerini ve diğerlerinden farklı klasmanda olmadığını söyledi.
Öğle yemeğinde büyük bir izdiham olduğunu belirten Alçı, "Ekipten birileri bizi o izdihamdan korumak ve Ekrem Bey ile aynı masaya oturtmak için yardımcı oldular. Ancak masanın etrafı öyle kalabalıktı ki Ekrem Bey ilgiden pek de oturamadı. Ben Dilek İmamoğlu’nun çaprazındaydım, Dilek Hanım ile biraz sohbet edebildim ama Ekrem Bey ile fazla konuşma imkanım olmadı. Sonuçta o restoranda herkese aynı şekilde aynı yemek servisi yapıldı ama kargaşadan bazı arkadaşlar aç kaldılarsa bu hakikaten üzücü" dedi.
Alçı, Rize’de bir dondurmacı esnafından tepki çektiği olayı da, "Dondurmaların başında dükkanın sahibi güzel bir kadın vardı, arkada bir Che Guevara bir Frida Kahlo bir de ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ yazılı pankart. Bir gazeteci olarak çok ilgimi çekti bu üçlü kare. Yoksa Guevara ile alakalı fikirlerim değişmiş değil. Dondurmacı kadını o duvarın önünde fotoğraflamak istedim, kabul etti. Bu sırada o arkadaşlarla sohbet ediyorduk, o esnada yıldırım gibi bir hızla dondurmacı hanımın eşi olduğunu tahmin ettiğim adam geldi ve malum diyalog yaşandı. Ortam bir anda buz kesti. Rehberimiz olası bir gerginliği önlemek için hemen yatıştırıcı bir şeyler söylemeye çalıştı. İşte o sırada biraz önce sohbet ettiğim, aynı ekipte olduğumuz meslektaşlarım beni gizli gizli çekip sosyal medyaya koymuşlar bile. Mahremiyet ihlali değil midir bu?" ifadelerini kullandı.
Olayın hızlıca yayıldığını söyleyen Alçı, Fındıklı'ya geçtiklerinde ise insanların dondurmacı adına özür dilediğini, kendisine dostça ve sevgiyle yaklaşıldığını söyledi.
Alçı, sonrasında yaşanan akşam yemeği ve otobüs fotoğrafı olaylarını da şöyle anlattı:
"Son durak olan Kemalpaşa’ya geldiğimizde biz artık uykusuzluk ve yorgunluktan pert durumdaydık. O nedenle Özkök, Beki, Özlem, ben, Ziya Osman Açıkel ve Hürriyet’ten Fatma Aksu akşam yemeği yenecek restorana konvoydan önce gittik. Çok büyük bir yerdi ve İmamoğlu’nun ekibi için birçok masa ayrılmıştı.
Biz en arka masaya geçtik ve herkes için önceden hazırlanan et-pilavı yedik. Sayın İmamoğlu ile o yemekte hiç karşılaşmadık. Yemekten sonra ise Ekrem Bey’in bizlerle otobüste sohbet edeceği söylendi ve bizi otobüse aldılar.
Gerisini zaten biliyorsunuz. 2,5 saat süren yolculuktan Sayın İmamoğlu ile soru-cevap sohbetin detayları ve herkesin ezberlediği o fotoğraf kaldı geriye…
Bundan daha doğal ne olabilir bilmiyorum ama her siyasetçinin birlikte gittiği gazeteci grubu ile fotoğraf çektirmesi gibi biz de bir tane çektirdik. Fikir herkesten çıktı galiba, çünkü kimse tam olarak şu istedi diyemiyor. Zaten on-the-record sohbet edip fotoğraf çektirilmese gazetecilik yarım kalırdı. O fotoğrafı da Ekrem Bey’in resmî fotoğrafçısı çekti."
TIKLAYIN - Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezisi tartışmaları, CHP yönetimi tarafından nasıl yorumlandı?
TIKLAYIN - Ertuğrul Özkök: İmamoğlu'nun "VIP kuru fasulye" masasında o gün neler yaşadık?
TIKLAYIN - Nagehan Alçı: Fotoğraf üzerinden İmamoğlu'na saldıranların hiçbiri siyasal rejimin muhalifi değil, zihinsel olarak Devlet'in hizmetkârları!