Gündem

Karar duruşması öncesi hukukçular Gezi Parkı davasını değerlendirdi: Savunma hakkı kısıtlandı

17 Şubat 2020 09:00

Gezi Direnişi eylemlerine ilişkin 16 sanığın “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılandığı davanın karar duruşması yarın görülecek. Karar çıkması beklenen duruşma öncesi dava avukatlarından Köksal Bayraktar ve eski AİHM yargıcı Dr. Rıza Türmen dosyayı değerlendirdi. Eski AİHM yargıcı Türmen, davanın tek tutuklu sanığı iş insanı Osman Kavala için AİHM kararlarının sürüncemede bırakılmasını “muvazaa” olarak niteledi. Bayraktar ise mahkemenin usule uygun yargılama yapmadığını belirterek, savunmanın kısıtlandığına dikkat çekti.

Celse arasında mütaalasını açıklayan savcı, AİHM kararına karşın halen tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, akademisyen Yiğit Aksakoğlu ile Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis, 6 sanığında 15 ile 20 yıl arasında hapsini istemişti. 

TIKLAYIN - Gezi davasında savcı tartışılan delillerde ısrarcı: 3 ağırlaştırılmış müebbet istemi

İstanbul’da 2013 yılında Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların sökülerek yerine askeri kışla yapılmak istenmesina karşı başlayan ve dalga dalga tüm Türkiye’ye yayılan eylemlerin ardından ilk soruşturma o dönem anayasal suçlara bakan savcı Muammer Akkaş tarafından başlatıldı. 17-25 Aralık operasyonlarının ardından görevden alınarak hakkında FETÖ soruşturması başlatılan Akkaş  yurt dışına kaçtı. 2013 yılında rafa kaldırılan Gezi soruşturması 4 yıl sonra FETÖ’cü savcının hazırladığı dosya üzerinden yeniden açıldı. 

Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre savcının mütaalasına tepki gösteren sanık avukatlarından Köksal Bayraktar, “Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre bu mütalaanın alınması erken bir işlemdir. Bu adil yargılanma hakkına aykırı bir yargılama olduğunun başlıca delilidir” dedi. AİHM’nin nadir görülen bir karar verdiğini anlatan Bayraktar şu değerlendirmeyi yaptı: “Sanığın derhal salıverilmesini istiyor. Mahkemenin buna derhal uymasını istiyor. Tabii Adalet Bakanlığı’nın da bununla ilgili işlem yapması lazım. 70 günden bu yana AİHM’e aykırı bir şekilde bizim müvekkilimiz Osman Kavala tutuklu. Böyle bir şey olamaz. Bir uluslararası mahkeme ‘derhal’ dedikten sonra buna uymak zorundayız. Neden anayasanın 90. maddesi var. Biz 30 ayı aşkın süredir tutukluyuz.”

TIKLAYIN - 1376 yurttaştan ortak açıklama: Ben de oradaydım, Gezi'deydim

"Demirtaş'a yapmışlardı"

Eski AİHM yargıcı Türmen ise  AİHM’in Kavala için verdiği kararın kesinleştiğini belirterek “Anlaşılan bu mahkeme esas hakkında karar verecek. Böylelikle tutukluluk hali sona erecek, hükümlü olacak. Selahattin Demirtaş’a da yaptılar bunu. Bu AİHM kararlarını bertaraf eden  bir muvazaa. Esas hakkındaki savcılık görüşü iddianamenin özeti aslında. İddianame neden sakatsa aynı sakatlıklar esas hakkındaki görüşte de var. Burada temel problem Gezi’nin yargılanması. Bir varsayımdan hareket ediliyor, ‘hükümeti devirmek için daha önceden planlanmış bir olaydır’ gibi. Bunu haklı göstermek için delil aranıyor. Mutlaka Gezi’yi mahkûm edeceğiz diye karar verilmiş sonra da buna kılıf aranıyor. Gezi şiddet olaylarını çıkardığınızda temel hak ve özgürlüğün kullanılmasıdır” dedi. 

"18. maddenin ihlali Türkiye’nin nasıl bir rejimle yönetildiğinin göstergesidir"

İddianamede Osman Kavala’nın şiddete karıştığını gösteren en ufak bir delil olmadığına değinen Türmen, "Mahkeme, 18. maddeden ihlal buluyor. Bu çok ender görülen bir şeydir. Çok ağır bir ihlaldir. Yani ‘Kavala’nın tutuklanması siyasi nedenlerle yapılmış bir tutuklamadır’ zaten yazıyor kararda. Bu durumda tutukluluğun devam etmesi kabul edilemez. Hukuki dayanağı yok. Savcı AİHM kararı yokmuş gibi davranıyor. 18. maddenin ihlali Türkiye’nin nasıl bir rejimle yönetildiğinin göstergesidir” ifadelerini kullandı.


TIKLAYIN - Bu dava, sivil haklara darbenin ilk adımıdır

TIKLAYIN - Türkiye'nin ilk AİHM yargıcı Rıza Türmen Gezi davasını yazdı: Bir hukuk devleti hâlâ mevcutsa Osman Kavala'nın beraat etmesi gerekir