Gündem

HDP'li Ertuğrul Kürkçü: Tahir Elçi'ye yapılan resmi bir suikast; tek suikast olarak kalmayabilir

HDP'li Kürkçü: Elçi, doğrudan hedef alındı; planlı bir suikast

28 Kasım 2015 15:24

HDP'li Ertuğrul Kürkçü, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi hakkında "resmi suikast" dedi. Kürkçü, olay yerinde olmadığını, söyleyeceklerinin Diyarbakır'dan aldığı bilgilere dayandığını belirterek "Elçi, doğrudan hedef alındı. Planlı bir suikast" ifadelerini kullandı. "Resmi suikast" ifadesini kullanırken "cinayeti, bir idari mekanizmanın işlediğini" kast etmediğini, gladyoya işaret ettiğini aktaran Ertuğrul Kürkçü, "Gladyo müstesna bir yere sahip. İşlerin bu kuruma ihale edildiğini görüyoruz" dedi. Kürkçü, bu kapsamda Hrant Dink cinayetini hatırlattı. 

Kürkçü konuşmasını "Elçi'nin öldürülmesi tek suikast olarak kalmayabilir" diyerek sürdürdü. Cinayetlerin toplumsal önderleri hedef almaya başladığını söyleyen Ertuğrul Kürkçü, Elçi'nin katilinin kaçtığını vurguladı.  

İçişleri Bakanı Efkan Ala ise konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada Diyarbakır Barosu'nun basın açıklaması sırasında bir araç içerisinden güvenlik güçlerine ateş açıldığını Tahir Elçi'nin bu bu sırada hayatını kaybettiğini duyurdu. 

Kürkçü'nün IMC TV'ye yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle: 

"Olayın suikast olduğundan hiç şüphem yok, olayı görmedim; olay yerinde değildim ama bilgileri Diyarbakır’daki arkadaşlarımızdan aldık. Görgü tanıklarının verdiği bütün bilgilere bakarak Tahir Elçi’ye bir suikast düzenlemek ve buna çatışma süsü vermek olduğunu öğrendik. 

"Burada bir çatışma karşısında kurşunları Elçi’yi hedef aldı. Hedef alan kişi daha ortada yok, dolayısıyla çatışmasının içinde kaldı. Çatışmada olan hangi taraflar tarafından kurşun sıkıldığı belli değil. Bunu bir suikast olarak görmeliyiz.

"Açıkla planlı, hedefi belli, çoktandır hedef konmuş, ışıklar altına alınmış insan hakları savunucusu, Kürt halkının evladı katledilmesi olarak görüyorum. Bunun aylardır sürüp giden sabotajlar, suikastlar sürecinin bir parçası olduğunu düşünüyorum.

"Halka yönelik saldırıların sonuç vermediği diktatörlük operasyonunun şimdi toplumsal sözcüleri, kanaat önderlerini hedef alma aşamasına geçirildiğini görüyoruz. 

"Tüm yoksul Kürt halkıyla başlayan saldırılar Ankara’yı bulmuştu en son. Umarım korktuğumuz başımıza gelmez ancak bunun tek suikast olarak kalmayabileceğinden endişe ediyorum. Sahici bir soruşturma, gerçek katillerin ortaya çıkarılmasından daha çok mizansen üzerinden bir açıklama geldi Saray’dan. Hakikaten çok acı bir durum, göz göre göre gelen bir cinayet bu. Kırmızı pazartesi gibi, herkes bunun olacağını biliyordu, o günün yaklaştığının farkındaydı.

"Kendisi başta olmak üzere hiçbir şekilde önleyemedik. Hrant Dink’in öldürülmesi gibi; adım adım gelişi, hedefin sona doğru yaklaşması bakımından birbirine çok benziyor.

"Bu cinayet, Türkiye’de bildiğimiz bir uygulama şekli. Bunun resmi bir suikast olduğunu söylememdeki sebep budur. Tabii ki bir idari mekanizmanın bu cinayeti işlediğini söylemiyorum."

Resmi suikast derken derin devleti, "gladyo"yu işaret ettiğini belirten Kürkçü, "Gladyo müstesna bir yere sahip, işlerin bu kuruma ihale edildiğini görüyoruz" dedi. Kürkçü sözlerine şöyle devam etti: 

"Türkiye’nin bütün demokrasi, barış, özgürlük güçlerinin şimdi, bugün, mutlaka bu katliam çetesine karşı omuz omuza gelmelerini ve katillere hep bir ağızdan 'Katil!' demesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun başka hiçbir yolu yok.

"Hepimiz 12 Eylül öncesi günlerde bu sürecin nasıl yaşandığını gördük ama madem ki bir hafızamız var bunlara nasıl karşı konulacağına dair de bir fikrimiz var demektir.

"Demokrasi, özgürlükler, insan hakları, halkların hakları için yan yana, omuz omuza durmaya davet ediyorum herkesi. Tahir Elçi’nin ölümünden bu toplum tek bir fayda sağlayabilir o da bunun bir uyarı olması.

"Cesur, adil, hukuk insanı, Kürt evladını yitirdik. Sonsuza kadar kalbimizde yaşayacak derken edebiyat yapmıyorum, adı şimdiden yazıldı unutulmayanların yanına."

İlgili Haberler