Antalya'da birlikte yaşadığı adam tarafından silahla katledilen Deniz Aktaş İstanbul'da toprağa verildi. Aktaş'ın annesi "Beni bırakıp gitme annem, gitme" diyerek gözyaşı dökerken; dede Salih Aktaş olayda polisin ihmali olduğunu söyledi. Aktaş, "Polis isteseydi bunu önlerdi, kurtarırdı. Polisin burada ihmali var" dedi.
Antalya Konyaaltı'nda iki yıldır birlikte yaşadığı 40 yaşındaki Lokman Barış Çelik tarafından silahla vurularak öldürülen 20 yaşındaki Deniz Aktaş, İstanbul'da gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. Cenazede genç kızın ailesi ve yakınları fenalık geçirdi. Acılı anne Figen Yetişkin, tören sonunda cenaze aracına konulan kızının naaşının ardından, "Beni bırakıp gitme annem! Gitme..." diye seslendi.
Antalya'dan İstanbul'a getirilen Deniz Aktaş için öğleyin Sultangazi Merkez Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Deniz Aktaş'ın dedesi Salih, babası Mehmet, kardeşleri Umut ve Ayşe Aktaş, annesi Figen Yetişkin, akrabaları ve yakınları katıldı. Namaz öncesinde yakınlarının yardımıyla ayakta durabilen 12 yıl önce ayrılan baba Mehmet Aktaş ile anne Figen Yetişkin'in de aralarında bulunduğu aile fertleri avluda taziyeleri kabul etti. Acılı aile kızlarının tabutuna sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Bu sırada fenalaşan anne Figen Aktaş ile kısa süreli baygınlık geçiren hala Gülten Yıldırım'a sağlık ekipleri müdahale etti.
'Beni bırakıp gitme annem, gitme'
Helallik alınmasının ardından Deniz Aktaş için öğlen namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Genç kız, gözyaşları arasında Habibler Yayla Mezarlığı'nda toprağa verildi. Bu arada acılı anne Figen Yetişkin, tören sonunda cenaze aracına konulan kızının naaşının ardından, "Beni bırakıp gitme annem, gitme" diye seslendi. Küçük kız kardeşi Ayşe Aktaş da ablasının tabutuna sarılarak uzun süre gözyaşı döktü.
Dede: Polisin ihmali var
Öte yandan tören öncesinde basın mensuplarına konuşan dede Salih Aktaş, torunun öldürülmesinde polisin ihmali olduğunu söyledi. Dede Salih Aktaş'ın sözleri şöyle:
"Bildiğimiz kadarıyla dini nikah vardı resmi nikah yapmamışlardı. Birkaç kez tartışmaları oluyordu. Barışıyorlardı sonra tekrar ayrılıyorlardı. Olayın olduğu gece sabaha karşı 04.00 sıralarında yine tartışıyorlarmış. Kızımız komşulardan yardım istiyor 'Bu adamdan kurtarın beni' diye... Polis eve geliyor ancak kapının arkasında müdahale etmeden bekliyor. Annesi ve kardeşleriyle birlikte Antalya'da oturuyorlardı. Bu kız, bir saat, bir buçuk saat yardım bekliyor. Özel harekattan yardım isteniyor. Ancak onlar gelene kadar adam silahını çekip öldürüyor. Polis isteseydi bunu önlerdi, kurtarırdı. Polisin burada ihmali var. Polis, bir buçuk saat beklemeseydi bu olay olmazdı. Polis neyi bekliyor? Bu kız senden yardım bekliyor. Geliyorsun o zaman kapının arkasında niye bekliyorsun? Allah kimsenin başına böyle bir olay vermesin. Başkalarının da canı yanmasın."