Karar yazarı Elif Çakır, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 ve 2015 yılındaki sözlerini hatırlatarak, “‘Hak”, ‘helal’, ‘haram’ kavramlarının önemini bilen bir iktidar partisinin yönetiminde düşünün ki kamu kurumları tarihinde olmadığı kadar arpalığa dönüştü, kamu kaynaklarının bu derece yağmalandığı, hortumlandığı başka bir dönem yoktur” dedi.
Erdoğan’ın 28 Eylül 2003 tarihli konuşmasında “Kusura bakmayın, her yer yozlaşmış, siyasetiyle, bürokratıyla, bürokrasisiyle. Devleti hortumlayanları biliyorsunuz değil mi? Biliniz ki artık bu hortumlar tek tek kesilecek ve kazınacak. El ele dayanışma içinde bu işi bugüne kadar getirdiler. Hala böyle gidiyor. Biz bunlara asla tahammül edemeyiz” dediğini yazan Çakır, “Bu ne yaman bir çelişkidir diyorsunuz değil mi? Yolsuzluklarla, yasaklarla, yoksullukla mücadele vaadiyle iktidara gelen. Kamuoyuna bürokrasisiyle, siyasetiyle hep yozlaşmış bir Türkiye devraldıklarını açıklayan, yozlaşmayı şikayet eden ve devletin hortumlanmasına müsaade etmeyeceklerini ilan eden AK Parti iktidarında oluşan bu tablo ne o zaman diye soruyorsunuz?” dedi.
Erdoğan’ın 30 Mart 2015’teki “Açık bir şey söyleyeceğim. Kamu kurumlarında mantık hep şudur: Devletin malı deniz yemeyen domuz. Devletin malına kimse hassasiyetle ele almıyor” açıklamasını hatırlatan Çakır, şöyle devam etti:
“Sayın Erdoğan haklı. Mantık bu olduğu için bu ülke düzelmiyor bir türlü. Yolsuzluk bitmiyor, hortumlar kökünden kesilmiyor, iktidar koltuklarına yerleşinceye, halkın güveni kazanılıncaya kadar kesiliyormuş gibi yapılıyor.
Hazreti Ömer arayışında olan, ‘hak’, ‘helal’, ‘haram’ kavramlarının önemini bilen bir iktidar partisinin yönetiminde düşünün ki kamu kurumları tarihinde olmadığı kadar arpalığa dönüştü, kamu kaynaklarının bu derece yağmalandığı, hortumlandığı başka bir dönem yoktur.
CB hükümet sistemi halkı zengin edecekti, refah seviyesini yükseltecekti tam tersi oldu. Bu hükümet sistemi halka iktidar arasında büyük bir uçurum meydana getirdi. AK Parti’nin imtiyazlılarının nasibine çifter maaşlarla lüks yaşam, halkın nasibine ise yoksulluk, işsizlik düştü.
Ve gizlisi saklısı yok. Hangi eski milletvekili kaç yönetim kurulundan maaş alıyor? Hangi mevcut milletvekili akrabası, Cumhurbaşkanının hangi danışmanı kaç maaş alıyor?
Kara para aklayanlarla iş birliği yapanlar mı, kurulan FETÖ borsaları mı dersiniz?
Şirketlere atanan kayyumlarının atandıkları şirketleri boşaltmaları mı dersiniz?”
TIKLAYIN - Eski TMSF yöneticisi Güzeldülger: 100-150 şirketten ayda 5 bin lira maaş alan kayyumlar vardı
Eski TMSF yöneticisi Gelecek Partisi kurucularından Abdullah Güzeldülger’in, “150 şirketten aynı anda maaş alan kayyumlar var” dediğini yazan Çakır, Güzeldülger’in 1 yıl Boydak Holding’te kayyım yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığını ve kayyım heyetindeki isimlerin Boydak Holding’in içini boşalttıklarını, tespit ve deşifre ettiği için görevden alındığını söyledi.
TIKLAYIN - Eski TMSF yöneticisi Güzeldülger: 99 şirkete kayyım olarak atanan 7 kişiye, aylık 200-250 bin dolar bandında maaş ödendi
Yazısında, Güzeldülger’in açıklamalarına yer veren Çakır,
"Doğru. Yozlaşmanın ana kaynağı devlettir, devletin başındakilerdir. Yukarıda olup bitenler aşağılara doğru örnek teşkil eder.
Bütün bunlar yozlaşmanın, yolsuzluğun, çürümüşlüğün boyutunu ve kapsamını anlatır mı?
Sayın Erdoğan 2003 yılında değil de şimdi iktidarı devralmış olsaydı bugünkü vahim tabloyu için ne söylerdi, vahameti nasıl tanımlardı acaba?” diye sordu.
Yazının tamamını okumak için tıklayın