T24 Haber Merkezi
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, iktidarın yeni anayasa yapmak istemesinin esas amacının Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "ömür boyu tek adamlık sağlamak" olduğunu söyledi. Türkiye'ye yeni bir iktidar gerektiğinin altını çizen Dervişoğlu, MHP-DEM Parti temasını ise "Toplumun farklı kesimlerini kendi siyasi emellerine alet etme çabası" olarak yorumladı.
Sırrı Süreyya Önder'den Erdoğan ve Bahçeli'ye teşekkür: Köklü meselemizi ilk defa bir tartışma eksenine çekmeye çalıştılar
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Konuşmasına yeni anayasa tartışmalarına değinerek başlayan Dervişoğlu, "Türkiye'ye yeni anayasa değil yeni iktidar lazım" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş'un Anayasa'nın ilk dört maddesine ilişkin ifadelerini anımsatan Dervişoğlu, "Sizin devlet zannettiğinizle bizimkisi aynı değildir. Sizin millet addettiğinizle bizimkisi aynı değildir. Sizin devletiniz, saraydaki zatın iki dudağından çıkan emirlerdir. Türk devleti ülkesi ve ülküsüyse bellidir" diye konuştu.
Günün öne çıkan haberleri...
TIKLAYIN - Fatih Portakal'ın 2025 asgari ücret tahmini şaşırttı; kulislerde ne konuşuluyor?
TIKLAYIN - Lise öğretmeninden Tekel Bayileri Platform Başkanı'na ölüm tehdidi
TIKLAYIN - Erdoğan talimat verdi: Kredi kartından da kesinti yapılacak Savunma Sanayi Fonu görüşmeleri ertelendi
TIKLAYIN - MEB duyurdu: Okullar 1.5 gün tatil olacak
TIKLAYIN - A,B,C,D,E sınıfı ehliyeti olan herkesi ilgilendiren yeni düzenleme yolda!
TIKLAYIN - AKP'li Tayyar'dan Destici'ye: Bu kararla Cumhurbaşkanımız da vatan haini, Yunan, Ermeni mi oldu?
TIKLAYIN - Daron Acemoğlu'nun T24 konuşmaları: Yapay zekâdan hukuk devletine, ekonomi politikalarından siyasete, ne düşünüyor, hangi önerilerde bulunuyor?
TIKLAYIN - Meteoroloji'den İstanbul dahil birçok il için sağanak yağış uyarısı
TIKLAYIN - Jahrein cezaevindeki saldırıyı anlattı, ölüm tehditleri aldığını söyledi
TIKLAYIN - Liste açıklandı: İşte Türkiye'nin en zengin ve en fakir şehirleri
TIKLAYIN - Konserde genç kızın burnunu kıran AKP'li başkan serbest bırakılmış!
TIKLAYIN - Krunic'in paylaşımı Fenerbahçelileri küplere bindirdi
|
Dervişoğlu, yeni anayasa sürecinin esas amacının AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "ömür boyu tek adamlık sağlamak" olduğunu söyledi. Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Numan Kurtulmuş, siyaseten taktığı maskesini, bir üniversite kürsüsünde çıkartarak yaptığı konuşması ile çıkarmış, bu aziz Meclisin gerçekte başkanı olmadığını, millet egemenliğinin tecelligahı olan bu yapı yerine, çetelerin, dolandırıcıların, ihale ve rant şebekelerinin yüz sürdüğü kapıya dönüşmüş olan, Beştepe’deki sarayın atanmış ve zavallı bir memuru olduğunu kanıtlamıştır.
'Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz' diyor Numan Kurtulmuş. Konuşmamın başında ifade ettiğim gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Bir Meclis Devleti olarak kurulmuştur. Onlar gibi aklının zincirlerinden ve Türk olma bilincinden kurtulmuşlarla değil düşman işgalinden ve içerideki işbirlikçilerden kurtularak kurulmuştur. Sizin devlet zannettiğinizle bizimkisi aynı değildir. Sizin millet addettiğinizle bizimkisi aynı değildir. Sizin devletiniz, saraydaki zatın iki dudağından çıkan emirlerdir. Türk devleti ülkesi ve ülküsüyse bellidir.
Çözüm süreci tartışması
MHP lideri Bahçeli'nin Meclis Genel Kurulu2nda DEM Parti ile el sıkışmasının "toplumun farklı kesimlerinin kendi siyasi emellerine alet edilme" çabası olduğunu belirten Dervişoğlu, "2017’de İYİ Parti kuruldu. 2018'de rahatsız olanlar Cumhur İttifakını oluşturdu. Ardından HÜDA-PAR ile genişleyen Cumhur İttifakı, şimdi DEM ile el sıkışıyor. Bunun adı kapsayıcılık değil, toplumun farklı kesimlerini kendi siyasi emellerine alet etme çabasıdır. Rafa kaldırılan ihanet sürecinin yürürlüğe konulmasıdır. Milletçe biz bu filmi seyrettik. Senaryo-yönetmen-yapımcı hepsi aynı, sadece oyunculara yenileri eklenmiş bir devam filmi" dedi.
Ne olmuştu?
İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı Gazze operasyonunun ardından Lübnan'a yönelik kara harekatına girişmesi, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik ve bölgesel savaş söylemleri, siyaset kulislerini hareketlendirdi.
Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim’de TBMM’nin yeni yasama yılı açılışında yaptığı konuşmada, İsrail - Hamas savaşı ve Lübnan’a sıçrayan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün işgal güçleri Lübnan topraklarına karadan girdiğini duyurdu. İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir. Bu niyetini de çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir" dedi.
"İç cephe" vurgusu
Erdoğan, aynı konuşmasında, "iç cephe" vurgusu yaparak, “Fitne girişimleri karşısında millet olarak, 85 milyon olarak 'iç cephemizi' sağlam tutmaya gayret ediyoruz. Bugün, İsrail saldırganlığı karşısında, içeride ve dışarıda çatışma alanlarının değil, uzlaşma alanlarının öne çıkması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bahçeli'den DEM Parti ile tokalaşma
Erdoğan'ın açıklamalarına paralel olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni yasama yılı açılışında sürpriz bir hamlede bulundu ve DEM Parti sıralarına giderek, milletvekilleri ile selamlaştı. Bahçeli, DEM Parti'li vekillerin elini sıkmasıyla ilgili, "Yeni bir döneme giriyoruz. Ülkemizde barışı sağlamak lazım" diyerek, "Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el gelin Türkiye partisi olun gelin teröre cephe alın gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin teklifidir. Biz gelişi güzel keyfe keder, can sıkıntısından anlık dürtülerle dümenden el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizden kalkıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. DEM’e düşen sorumluluk uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir" açıklamasında bulundu.
DEM Parti'den açıklama
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Bahçeli'nin tokalaşma jestini ve açıklamalarını, "Bu konularda atılacak adımları biz de izleyeceğiz hep beraber. Buradaki normalleşme midir, iç barış mıdır; kavramı, ismi ne olursa olsun somut olması gereken şey Türkiye’deki bütün bu sorun zincirinin çözümüne dair sağlıklı bir politik programın ortaya çıkması gerekiyor" şeklinde değerlendirdi.
TIKLAYIN - Devlet Bahçeli yeni yasama yılının açılışında DEM Partililerle tokalaştı
TIKLAYIN - Bahçeli'den, DEM Parti'yle tokalaşmasına ilişkin açıklama: Yeni bir döneme giriyoruz, ülkemizde barışı sağlamak lazım
TIKLAYIN - Bahçeli'den DEM Parti'ye "Türkiye partisi olma" çağrısı: Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır
TIKLAYIN - Bahçeli’nin son çağrısının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız
TIKLAYIN- Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamalar
TIKLAYIN – Murat Sabuncu’nun yazısı: ‘Devlet desteğinde-bilgisinde’ çözüm mü, Hakan Fidan yine devrede mi, hemen önemsizleştirilmeli mi?
TIKLAYIN - Candan Yıldız'ın röportajı | DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık: Bahçeli'nin ‘Ülkemizde barışı sağlamak lazım’ sözlerini önemsiyoruz, Bahçeli ile tokalaşmamızı eleştiren troller umurumuzda değil
TIKLAYIN - Bahçeli'nin DEM Parti'lilerle tokalaşmasında "Dolmabahçe mutabakatı" detayı
TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı?
TIKLAYIN - Yalçın Doğan yazdı: Bahçeli DEM'e çiçek attı ama...
|
"Saman altından su yürütmek misali"
"Yeni anayasa" tartışmalarını değerlendiren Dervişoğlu, şunları söyledi:
"Son dönemde 'anayasa değişikliği' yerine, 'yeni anayasa' söylemi kullanılmaya başlandı. Bu bir tesadüf değil, saman altından su yürütmek misali, gizli bir stratejidir. Bu, bir yol tuttuklarının ama yolun müstakim olmadığının göstergesidir. Amaçları, anayasanın değişmez maddelerini kademeli olarak tartışılır kılmaktır. Anayasa hedeflerinin yegane amacının Erdoğan'a ömür boyu tek adamlık sağlamak, bunun sağlandığı yerde de üniter bir milli devlet değil, çok kökenli, çok bölgeli, çok dilli ve çok hukuklu bir federatif yapı inşa etmek olduğu açıktır.
Sorunlarımızı, devletin ve milletin birlikte hareket ettiği bir zeminde çözmeliyiz. Devletin gücünü ve milletin iradesini hiçbir terör örgütüyle müzakereye açmayacağız. Yıllarca Kürt sorunu diyerek, Kürtleri bir sorun nesnesi haline getirenlerin ne bugün ne de yarın Kürt vatandaşlarımıza getirebileceği bir çözüm yoktur. Yıllarca Alevi vatandaşlarımızı, apartman köşelerinde gizli saklı ibadetlere muhtaç edenlerin elektrik, su faturalarını ödeyerek Alevi vatandaşlarımıza verebilecekleri bir çözüm yoktur. Sorunumuz kendi eşit paydaşı olduğumuz bu Cumhuriyet’ten vatandaşlık haklarımızı alabilmek ve insanca yaşayabilmek sorunudur."
Ne olmuştu?
10 Ekim tarihinde Gazi Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı açılışı dolayısıyla düzenlenen programa katılan Kurtulmuş, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü" tabirinin değişmesi gerektiğini söyleyerek, "Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Tepkilerin ardından yeni bir açıklama yapan Kurtulmuş, "İlk 4 madde hakkında tartışmanın başlaması aslında sürece zarar veren ve vakit kaybettiren bir gelişme olur. Gazi Üniversitesi'ndeki konuşmada sanki 3. maddeyle ilgili bir mesele gündeme geliyormuş gibi bir yanlış algının oluşturulmaya çalışılması ise en hafif ifadesiyle bir algı yönetimidir. Kabul etmem mümkün değil" demişti.
Kurtulmuş, şunları söylemişti:
"Konuşmamın hiçbir yerinde 3. madde diye bir şey geçmemiştir. Ben şunu söylüyorum, usul esasa mukaddemdir. Yani anayasa hangi maddeleri yazacağından daha ziyade anayasanın nasıl yapılacağı, demokratik şeffaf süreçlerin hangi yöntemle yönetileceği ve bu süreçte de anayasanın ruhuna yapımına diline ilişkin konuları şimdiye kadar konuştum. 3. maddeyle ilgili bir tartışma varmış gibi göstermek en hafif tabiriyle haksızlıktır yanlışlıktır ve bir algı operasyonudur."
TIKLAYIN - Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa’nın 3. maddesini hedef aldı
|