Başbakan Yardımcı Bülent Arınç ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AKP Genel Merkezi tarafından Salihli'deki Lidya Otel'de düzenlenen Manisa teşkilat içi eğitim toplantısına katıldı. Toplantının ilk gününde Başbakan Yardımcısı Arınç konuşurken, ikinci gününde Bakan Davutoğlu konuşma yaptı.
Bakan Davutoğlu, ziyaret ettiği her şehirde, kendi medeniyetinin, şehre yansımasıyla ilgili tecrübeler yaşamak istediğini ve her şehri bir özelliğiyle nitelediğini dile getirdi.
Manisa'yı, bu çerçevede 'Fidan şehir', 'Şifa şehri' ve 'Müzeyyen şehir' olarak tanımladığını belirten Davutoğlu, Manisa'nın, tarih boyunca devlet terbiyesinin odağı olduğunu, başlangıçlara imza attığını anlattı.
10 Yıl içinde yok ettikleri en önemli şeyin iç tehdit kavramı olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu şunları söyledi:
"10 yıllardır AK Parti devralana kadar devlet stratejisi, dış tehdit veya dış vizyon kadar belki ondan daha fazla iç tehdit ayarlı çalıştı. Kurumlarımız 'Acaba vatandaşı nasıl kontrol edebiliriz', 'Vatandaş çizginin dışına çıkarsa nasıl müdahale ederim' diye refleks gösterdi. 28 Şubat dönemini hatırlayın, her birimiz, üniversite mensupları, başörtülü hizmet etmek isteyen öğretmenler, doktorlar herkes sanki muhtemel devlete zarar verecek unsurlar gibi takibat altında tutuldu. İşte bir milletin gücünü kırmak istiyorsanız, bir milletin hareket kabiliyetini yok etmek istiyorsanız, yapacağınız şey milletin bir kesimini tehdit ilan etmektir. Ondan sonra o milletin toparlanma şansı yok. Biz önce bunu yok ettik. Evet şimdi de gür bir sesle söylüyoruz; biz milletimizin hiçbir ferdini, hiçbir kesimini, hiçbir etnik grubunu ya da sosyal tabakasını tehdit olarak görmüyoruz. Her birisi bizim için devletin o hareket kabiliyetine güç katan etkenleri. Yıllarca bize 'Bu kış komünizm gelir' diye korkutarak hareket kabiliyetimizi sınırladılar. Ya da "Bu yaz bölüneceğiz' diye. Halbuki ne bu kışın komünizm geldi, ne de yazın bölündük. Çünkü bu milletin hamuru bir arada olmaya ayarlı.
'AB yolu kapanırsa yolumuza bakarız'
Avrupa Birliği üyelik sürecine de değinen Davutoğlu şöyle konuştu:
"Üyelik sürecini açarsa eyvallah başımızın üstünde yeri var. Stratejik hedefimizdir, devam ederiz. Açmazsa onlar yollarına biz yolumuza. Kimin ne yol açacağını herkes görecek. Şu veya bu ülke bizimle ilişkiler içerisinde olursa, biz de her zaman herkesle iyi ilişkiler içerisinde olmak isteriz. Ama hiçbir zaman hiçbir dış politika kararını alırken milletin duygusu, hissiyatı ve değerleri dışında hiçbir şeyi kriter olarak almayız."
'Hiçbir millet seçilmiş değil'
İsrail'in özür dilemesiyle ilgili birçok devletin arabulucuk yapmaya çalıştığını kaydeden Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Herkes arabulucuk yapmaya çalıştı, 'Ne olur, özür diliyorum, yerine üzgünüm deseler. Bu kadar önemli mi' diye. Bu kadar önemli. Çünkü biz hiçbir milleti seçilmiş bir millet olarak görmüyoruz, aşağı bir tabaka olarak da görmüyoruz. Bizim için bütün insanlar eşit. Onlar da özür dilemeyi öğrenecekler. Öğrenecekler ki eşit olduklarını bilsinler, öğrenecekler ki Filistinliler'in acıları da bir nebze dinsin."
'Kazakları ziyaret ettiler'
Konuşmanın ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kurtuluş Mahallesi'ndeki Kazak Türkleri Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği'ni ziyaret etti. Ziyarette Kazak Türkleri Davutoğlu ve Arınç'a yöresel kıyafetleri 'çapan'ı giydirirken, kurulan çadır içerisinde Kazak Türkleri'ne özgü yemekleri yediler. Kazak Türkleri, adetleri gereği, Davutoğlu ve Arınç'ın üzerine şeker fırlattı.
'Arınç: Bu topraklar bizim'
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Kazak Türkleri'ne, " Türkiye 'de yıllardır sizlerle bir arada yaşıyoruz. Hükümet olarak da Orta Asya Türkleri ile samimi ilişkiler kurduk. Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri'nden kim gelirse gelsin başımızın üstünde yeri var. Bu topraklar bizim topraklarımız" diye hitap etti.
Konuşmaların ardından yerel sanatçı Muzaffer Altınmakas, yöresel çalgısı eşliğinde Kazakça şarkılar söyledi.
