Cizre ve Silopi’de öğretmenlerin çekilmesiyle okulların kapısına kilit vurulurken Eğitim-Sen Şırnak Şubesi Başkanı Serhat Uğur, öğretmenlerin gitmesi ve sokağa çıkma yasağının ilan edilmesiyle 80 bin civarında öğrencinin eğitimden geri kaldığını söyledi. Bu durumun öğrencilerde büyük bir travmaya yol açtığını söyleyen Uğur, “Öğretmenlerin ayrılmaya başladığı gün ilkokul 2. sınıfta bir öğrenci, ‘Öğretmenim gitmeyin, siz giderseniz bize daha kötü davranırlar’ dedi. Bu büyük bir travmanın, kopuşun başlamasıdır” diye konuştu.
Şırnak’ın Silopi ve Cizre ilçelerinde 13 Aralık’ta öğretmenlere İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gönderilen mesajda “Öğretmenlerin hizmet içi eğitim seminerine alındığı, öğretmenlerin bu seminerleri memleketlerinde” alabilecekleri söylendi. Bu mesajın ardından 3 bin civarında öğretmen Cizre ve Silopi’den ayrıldı.
14 Aralık’ta gece 23.00’ten itibaren iki ilçede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Eğitim-öğretimin temel insan haklarından biri olduğunu ve sokağa çıkma yasaklarıyla çocukların eğitim hakkının elinden alındığını ifade eden Serhat Uğur T24'ün sorularını yanıtlarken şunları söyledi:
“Bizler 90’ları da gördük. Bu bambaşka bir şey. Eğitim-öğretim zaten gecikmeli başladı. Ara ara sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesiyle çocuklar batıya oranla geriden devam ettiler. Eksik konularla TEOG sınavlarına girdiler. Şimdi aynı durum üniversite sınavları için geçerli. Giden öğretmenlerin de bir suçu yok. Devlet bizi öğrencilerimizle karşı karşıya getirdi. Öğretmenler bu bölgede şu an hedef haline getirilmeye çalışılıyor."
“80 bin öğrenci eğitimden geri kaldı”
Yoğunlaştırılmış eğitim açıklamalarının kendilerini tatmin etmediğini söyleyen Uğur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başbakan Ahmet Davutoğlu, yoğunlaştırılmış eğitimden bahsetti. Bunun tam açıklamasını yapmak zorundalar. Kurslar ve hafta sonu zaten vardı. Bunun üzerine ne koymayı düşünüyorlar? Biz zaten bu bölgede eğitime geriden başlıyoruz. Getirdikleri çözüm önerisi kesinlikle kabul edilir değil. Yoğunlaştırılmış eğitimin mümkün olmadığını bakanlığımızın da bilmesi gerekiyor. Ayrıca çocuklar 3 soru fazla çözerler o önemli değil. Çocukların yaşadıkları bu travmayı nasıl düzeltecekler? 3 bin civarında öğretmen bölgeden ayrıldı. Cizre ve Silopi’de kent merkezlerinde ve kırsalda 80 bin civarında öğrenci eğitimden geri kaldı. Öğretmenlerin ayrılmaya başladığı gün ilkokul 2. sınıfta bir öğrenci, ‘Öğretmenim gitmeyin, siz giderseniz bize daha kötü davranırlar’ dedi. Bu büyük bir travmanın, kopuşun başlamasıdır. Bir an önce bu uygulamaya son vermeleri gerekiyor.”
“Çocuklara gece yarısı mı ders vereceğiz?”
Cizre’den ayrılmayan sosyal bilgiler öğretmeni Osman Tetik de öğretmenlerin hedef haline getirildiğini söyledi. Öğretmenlerin de bu durumdan rahatsız olduklarını, geri dönüşlerinin her taraf açısından sorunlu olacağını söyleyen Tetik, “Öğrenciler de hayal kırıklığına uğradı. Öğrencilerimizle karşı karşıya geldik. Biz kalmayı tercih ettik. Ancak gidenlerin de çok rahat bir şekilde gittiklerini düşünmüyorum” dedi. Öğrencilerin eğitim açığının yoğunlaştırılmış eğitim ile giderilemeyeceğini söyleyen Tetik, “Cizre’de zaten ikili öğretim yapılıyor. Hafta içi ikili eğitim, hafta sonu yetiştirme kursları olan bir kentte çocuklara gece yarısı mı ders vereceğiz” dedi.
“Öğrencilerimi kendi kaderlerine terk edemezdim”
Silopi’den ayrılmayan öğretmenlerden Metin Alan da “Öğretmenleri topyekûn Silopi’den çıkarmak ve onları kendi kaderlerine bırakmak istediler. Ben öğrencilerimi kendi kaderlerine terk edemezdim. Bir şey yapamasam da burada öğrencilerimle kalacağım” dedi.
Bölgeye uzun süredir polis ve asker sevkiyatı yapıldığını, bu durumun öğretmenleri korkuttuğunu belirten Alan, “Asker ve polis sevkiyatının yanı sıra bir de bazı okullara ranza ve yatak sevkiyatı yapıldı. Öğretmenler de bu savaş ortamında kalmak istemedi. Gidenlere kızmıyoruz. Çünkü bu yaşananları sorumlusu öğretmenler değil. Bölgeye yapılan yoğun sevkiyatı öğretmen gündemiyle kapatmayı başardılar” diye konuştu.
“Hak ihlalleriyle bölge insanına özgürlük getiremezler”
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da “Barınma, yaşam, sağlık hakkı ihlalleri, gözaltında işkence ve kötü muamelenin yanı sıra bir de eğitim hakkı ihlali bölgede ciddi kopuşları da beraberinde getirecektir” dedi.
"Cizre’de daha önce sokağa çıkma yasağı sonrasında 22 gencin dağa çıktığını, yine aynı durumun yaşanabileceğini" söyleyen şöyle devam etti:
“Bu uygulamalarla Cizre, Silopi ileride devletten büyük bir kopuş yaşar. İnsanlara özgürlükleri tüm haklarını ihlal edip, evlerini bombalayarak getiremezler. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Kürdistan bayrağı ile Türkiye’de ağırlanırken, Türkiye’dekilere ise Kürt demiyorlar. Bu saplantılı savaş politikasından vazgeçilmeli. Ana dilde eğitim hakkından geçtik, öğrencilerin temel hakkı bile ellerinden alınıyor. Bu uygulamalara bir an önce son verilmeli.”