18 Şubat 2025 10:23
Güncelleme: 18 Şubat 2025 11:39
T24 Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu’nun bir televizyon programında yaptığı açıklamalarla teğmenlerle ilgili hukuki süreci etkilemeye çalıştığını ve muhalefet milletvekillerini hedef alarak algı yaratmaya çalıştığını söyledi. Bağcıoğlu, "Daha vahimi, sayın rektör askeri bir üniversitenin başındaki kişi olarak tarafsız kalması gerekirken, dün gece siyaset yapmanın en kötü örneklerinden birini sergilemiştir" dedi.
Bağcıoğlu yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Sayın Erhan Afyoncu, dün gece bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalarla hukuki sürece müdahale etme çabası içinde olduğunu bir kez daha göstermiştir. Teğmenlerin idari yargıda devam eden süreçlerini hiçe sayarak kamuoyu önünde bir yargılama yürütmeye kalkması, adil yargılanma hakkına açık bir müdahale olmuştur. Ayrıca, muhalefet milletvekillerini hedef alarak, olayı siyasallaştırmaya çalışan tarafın kendisi olduğu gerçeğini göz ardı etmiştir. Bunun yanı sıra, teğmenleri muhalefet milletvekilleriyle irtibatlı göstermeye çalışarak büyük bir iftiraya imza atmıştır. Oysa Muhalefet milletvekilleri özelikle de Cumhuriyet Halk Partisi, sürecin başından itibaren teğmenlerin zarar görmemesi ve olayın siyasete dahil edilmemesi için büyük bir hassasiyet göstermiştir.
Bu süreçte dikkat çeken bir diğer husus ise, başta kendisi olmak üzere mevcut sıralı amirlerin, sosyal medya ve basın üzerinden teğmenlere yöneltilen ölüm tehditlerine ve ahlaksız saldırılara sessiz kalmasıdır. 30 Ağustos’tan itibaren yaşananlar ortadadır: Teğmenleri hedef gösterenler, süreci provoke edenler ve olayları siyasallaştıranlar bellidir. Rektörün bu açıklamaları, milletin tepkisini artırma çabasından öteye gitmemektedir.
Öte yandan, Sayın Afyoncu’nun dünkü programda askeri sağlık sisteminin yeniden açılabileceğine dair ifadeleri de dikkate değerdir.
Bugün gelinen noktada, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Sayın Erhan Afyoncu’nun, askeri hastanelerin yeniden açılmasına dair olumlu görüş bildirdiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Sayın rektörün bu konuda herhangi bir askeri harekât tecrübesi, sağlık yönetimi bilgisi veya askeri tıbbi sistem üzerine uzmanlığı olmamasına rağmen, bu gerçeği kabul etmesi ve televizyon ekranlarında dile getirmesi önemlidir. Çünkü bu, askeri sağlık sisteminin çöküşünü görmezden gelmenin artık imkânsız hale geldiğinin bir göstergesidir.
Ancak şunu da sormak gerekir: 9 yıldır neredeydiniz? Askeri sağlık sistemi çökerken, Mehmetçik sağlık hizmetlerine ulaşamazken, defalarca dile getirdiğimiz bu gerçeklere neden kulak tıkandı? Eğer bugün askeri hastanelerin kapatılmasının yanlış olduğu görülüyorsa, o halde hiç vakit kaybetmeden, tek bir gün bile düşünmeden gereği yapılmalıdır!
Sayın Afyoncu’nun olumlu mütalaa verdiğini ifade etmesi elbette sevindiricidir. Ancak askeri sağlık sistemi, üniversite rektörlerinin, akademisyenlerin, siyasilerin beyanlarıyla değil, bu alandaki uzmanların, askeri hekimlerin, sağlık sistemini bilenlerin ve en önemlisi Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili kurumların kararlarıyla yeniden yapılandırılmalıdır.
Milli Savunma Üniversitesi gibi bir kurumun başında bulunan bir ismin, asli görevine odaklanması ve siyasi tartışmaların dışında kalması gerekir. Ancak görüyoruz ki, Sayın Afyoncu bu sınırları aşarak siyasete girme niyetinde olduğunu her fırsatta belli etmektedir. Eğer böyle bir arzusu varsa, bunu açıkça ilan etmeli ve akademik kimliğini bir kenara bırakmalıdır.
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, hukukun üstünlüğünü ve TSK personelinin haklarını anayasa ve yasalara uygun şekilde savunmaya devam edeceğiz.
Teğmenlerimizin adil yargılanma hakkı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurumsal yapısı ve askeri sağlık sisteminin güçlendirilmesi konularında mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."
Rektör ne demişti?Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, CNN Türk’te yayınlanan Tarafsız Bölge programında konuştu. FETÖ’nün hâlâ devlete sızma çabalarını sürdürdüğünü belirten Afyoncu, devletin farklı kurumlarında, özellikle de sivil üniversitelerde ve güvenlik birimlerinde, FETÖ unsurlarının tespit edilemeyen "kripto" üyelerinin bulunabileceğine dikkat çekti. Afyoncu, 15 Temmuz’da askerî eğitimin tamamen çöktüğünü ve FETÖ'nün askerî okulları tamamen ele geçirdiğini vurguladı. Ayrıca, askerî okullarda cemaatlere asla izin verilmemesi gerektiğini belirtti. "FETÖ'nün hâlâ devlette sızma çabaları var. Bu kripto üyeler farklı ideolojik yapılar içine dâhil olabilirler." diyen Afyoncu, devletin bu sızmayı tamamen tespit edemediğini ifade etti. Askerî okullarda cemaatlere geçit yokAfyoncu, askerî okullarda cemaatlerin yer almasına asla izin verilmediğini ve bu konuda Savunma Bakanlığı’yla birlikte kararlı bir duruş sergilendiğini söyledi. Teğmenler'in "kılıçlı yemin"i de soruldu!Afyoncu, "kılıçlı yemin" konusuyla ilgili şunları söyledi: "Mevzuatta olmayan bir şeyi kimse yapamaz. Bu, temel bir kuraldır. Bizim tespitlerimize göre, 7 kez o andı okumak istemişler. Ancak amirleri, 8 defa onları toplayarak bunun mümkün olmadığını açıklamış. Israrla törenden sonra and okumak, bir disiplin suçudur." dedi. |
Hayatının baharında iki genç, 'Bir Ömrün Sonbaharı'nda |
Günün öne çıkan haberleri...TIKLAYIN - Murat Sabuncu | Edirne’deki duvarından Türkiye kamuoyuna, Demirtaş’a suskunluğun şahidi takvimler… TIKLAYIN - İniş sırasında ters dönen yolcu uçağı görüntülendi! |
© Tüm hakları saklıdır.