Spor yazarları, Galatasaray'ın Rizespor galibiyetini yorumladı: "Futbolda dün yok, Buruk inatlarından vazgeçmeli"

Spor yazarları, Süper Lig'in 24. haftasında Galatasaray'ın Rizespor'u 2-1 yendiği müsabakayı değerlendirdi.

18 Şubat 2025 07:50

110

Spor yazarları, Galatasaray'ın Rizespor galibiyetini yorumladı: "Futbolda dün yok, Buruk inatlarından vazgeçmeli"

210

Levent Tüzemen: İkinci yarı Okan Buruk üçlüden vazgeçip doğru bir karar ile dörtlü defansa geçince G.Saray kendine geldi. Sallai-Eren ve Lemina'nın oyuna girmeleri G.Saray'ın Rizespor kalesinde fazlasıyla pozisyon üretmesini sağladı. 2. yarının hemen başında Frankowski'nin mükemmel ortasına Osimhen'in kafa ile vuruşu, galibiyet kapısını açtı. Zaferi yaşarken dikkati kaybetmemek gerekir. 7 dakika sonra Rize'nin Sowe ile attığı gol G.Saray savunmasının zaafı, Sanchez'in bireysel hatasıydı. Beraberlikten sonra G.Saray tüm hatları ile Rizespor kalesine yüklendi, kanatlardan etkili bindirmeler yaptı ama son vuruşlarda isabeti tutturamadı. Keşke Okan Buruk oyuna, yaptığı değişikliklerden oluşan ilk 11 ile başlasaydı, dörtlü savunmayı kullansaydı. Bir atasözü şöyle der: Sıcağa kar dayanmaz! G.Saray'ın Rize kalesinde kurduğu baskı sonunda meyvesini verdi, gecenin en çalışkanı Osimhen galibiyet golü ile rakibe psikolojik baskı yolladı. Ve derbiye G.Saray'ın 6 puan farkla çıkmasını sağladı. (Sabah)

310

Bülent Timurlenk: Okan Buruk, Galatasaray'ın en formsuz ismi. 2025 yılında daha hiç iyi futbol oynamayan takımıyla Hollanda yolculuğundan iki gün önce partileyen teknik adamın, takımına 4 gollü hezimetin faturasını Rize'ye kesmelerini söylemesi ve buna göre kadro kurması gerekiyordu. Dün ilk yarıda isabetli şutu olmayan G.Saray, Sowe'un topu direkten dönmese soyunma odasına geride gidebilirdi. Mertens-Cuesta çıkmalı, takım dörtlüye dönmeliydi, Buruk en azından bunun için 60'ı beklemedi. Hazır olmayan Lemina son yarım saatte orta sahayı toparlayan, 2. golde de topu Osimhen'e aşırtan adamdı. G.Saray teknik heyeti yatsın kalksın Osimhen'e, ilk maçında verimli oynayan Frankowski'ye ve son topta Muslera'ya dua etsin. Futbolda dün yok. Buruk, inatlarından vazgeçmeli. 3 puanın derbiye yansıması elbette olacak ama takım, armanın da formanın da hakkını vermeli… (Sabah)

410

Ahmet Çakar: Galatasaray ikinci yarının hemen başında golü buldu. Bir yan topta Osimhen kafa ile golü attı. Hemen ardından Rizespor yine G.Saray'ın yerleşim hatasından basit bir gol atıp beraberliği yakaladı. Bu golden sonra her geçen dakika G.Saray'ın çöktüğünü ve felç olduğunu gördük. Artık herhalde maç böyle biter derken sahneye yine Osimhen çıktı. Bir kornerde Lemina'nın kafasından gelen topu kritik yerde tamamlayıp G.Saray'ı galibiyete götüren golü attı. Puan kaybetseydi hem kötü oyun hem puan kaybı G.Saray'da bütün taşları belki de yerinden oynatacaktı. Üstelik belli oranda da lig yeniden başlayacaktı. Ama kötü hem de çok kötü oynarken kazanmak da şampiyonluk yarışında çok önemli. Hakem Zorbay Küçük çok eleştirilen bir hakemdi. Ama bana göre dün gece 1-2 ufak hata dışında maçı hem çok iyi yönetti hem de çok iyi kontrol etti. (Sabah)

510

Mustafa Çulcu: Oyun, tempolu ve çekişmeli başladı. Rizespor iyi kapanıp Akintola ve Sowe ile kontratak aradı, zaman zaman önde pres yaptı. Galatasaray topu öne taşımakta ve önde tutmakta zorlanıyor. Ne bir kanat organizasyonu ne de merkez hücum kombinasyonu yok. Klasik vur uzun top, bak Osimhen'e ne yapacak diye. İlk yarıda rakip ceza alanında çok az topla buluştu ve isabetli şutu yok. Galatasaray'ın şifreleri çözülmüş, oyun da kuramıyor baskı da. Sanki oyuncuların gözündeki ışık kaybolmuş. Rizespor iyi savundu, arkadaki boşlukları kovaladı, golü de buldu. Galatasaray kötü oyununa rağmen derbi öncesi zorlandı ancak çok değerli bir galibiyet aldı. (Sabah)

610

Uğur Meleke: GALATASARAY son 4 maça (Gaziantep, Adana, Alkmaar, Rize önünde) üçlü savunmayla başladı. Yarım kalan Adana maçını saymazsak, hepsini dörtlü savunmayla bitirdi. Alkmaar maçına Cuesta üçlünün sağında başladı. 40’ta dörtlü savunmanın sağ beki oldu. 46’da dörtlü savunmanın merkezine döndü! Dün Galatasaray maça yine bir türlü üzerine tam uymayan 3-4-1-2 formasyonuyla başladı. İlk yarı organizasyondan tamamen uzaktı. Dağınıktı. Şaşkınlar grubuydu. 46’da Cuesta’yı çıkarıp 4-4-2’ye, 60’ta da Ahmed/Lemina değişikliğiyle 4-3-3’e döndü. Şaşkınlık azaldı, tempo arttı ve bu ligin üzerinde bir oyuncu olan Osimhen’le 3 puan geldi. Ancak Alkmaar ve Rize maçlarının ardından Okan Buruk’un şu soruları cevaplaması lazım sanırım: 1 - Neden ısrarla maçlara 3’lü başlayıp 4’lüye dönüyor? Üçlü savunma yanlışsa üçlüyle başlamamalısınız. Üçlü doğruysa da takımın adapte olması için ısrar etmelisiniz. 2 - Perşembe akşamı sezonun en kritik maçına çıkacak Galatasaray. Alkmaar önünde de bu 3-4-1-2 başlama ısrarı sürecek mi? Yoksa Galatasaray’ı iki buçuk yıl başarıya taşıyan 4-2-3-1 mi tercih edilecek?

710

Ercan Taner: Kötü oynadığı bir ilk yarı sonrasında hemen golü bulmak Okan Buruk’a derin bir nefes aldırmıştır derken Ali Sowe bu kez direğe takılmadı. Sorgulanması gereken, Galatasaray’ın oyunun hakimiyetini öne geçtikten sonra alamaması. Ahmed Kutucu maça hiçbir şekilde ağırlığını koyamadı ve oyundan çıktı. Lemina’nın girmesiyle Sara forvete daha yakın olmaya başladı. Bu durum oyun içinde üstünlük getirdi Galatasaray’a. Kondisyon durumunu bilmiyorum ama Lemina ile oyuna başlamak daha iyi olabilirdi. Rizespor’un tamamen savunma düşüncesine dönmesiyle Galatasaray baskısını artırdı. Savunma kanatları neredeyse forvet gibi oynamaya başlamışlardı. Havada gol kokusu vardı. Yan toplar artmıştı. Osimhen yine kafayı vurdu. Altın gol derler ya, öyleydi ağlara giden topun önemi. Bu gol Galatasaray’a hem maçı hem de büyük morali getirdi. (Sözcü)

810

910

1010