Muzaffer Gençdoğan/ANKARA
CHP, önümüzdeki Salı günü TBMM Genel Kurulu’nda başlayacak bütçe maratonunda Hükümete, Sayıştay’ın denetim eksikliği noktasından yüklenmeye hazırlanıyor. Anamuhalefet Partisi ayrıca, 1.800 adet değişiklik önergesiyle de bütçe görüşmelerini tıkamayı amaçlıyor.
CHP’nin 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı’na ilişkin hazırladığı 230 sayfalık karşı oy yazısında, Sayıştay’ın Anayasa uyarınca merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderlerini TBMM adına denetleme yetkisi bulunduğu hatırlatılarak “Böylesine önemli bir görevi yerine getiren Sayıştay, AKP İktidarının son hedefi olmuştur. AKP Sayıştay’ı tabela kurumu konumuna getirme konusunda kararını vermiş görünmektedir” denildi.
Karşı oy yazısında, AKP İktidarının, Sayıştay Kanununda yaptığı değişiklikle, Yüksek Mahkemenin 14 yıl boyunca uluslar arası standartlara uygun şekilde yaptığı performans denetiminin terk edilerek yerini yüzeysel bir performans ölçümüne bıraktığı savunuldu. Yazıda, AKP’nin geçen yıl Anayasa’ya aykırı biçimde Sayıştay raporları olmaksızın 2011 yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısını Meclis’e görüştürüp kabul ettiği, Temmuz 2012’de yayınlanan başka bir kanunla da Sayıştay’ı tasfiyeye yönelik bir adım daha atarak Yüksek Mahkeme’nin raporlarının TBMM’ye sunulmasını engellemek istediği iddiası dile getirildi. CHP’nin girişimi ile Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu Kanunu iptal ettiği hatırlatılan karşı oy yazısında, “Anayasa Mahkemesi kararı ile denetimi ortadan kaldırma amacına ulaşamayan AKP daha sonra, Nisan 2013’de verdiği bir kanun teklifi ile Sayıştay’ı bitirmeye yönelmişse de başta CHP olmak üzere pek çok kesimden şiddetli tepki alınca geri adım atılmıştır” denildi.
Hükümet denetimi fiilen engelledi
CHP’nin karşı oy yazısında, gelinen aşamada Hükümetin, bu kez de Sayıştay denetçilerine gerekli bilgi ve belgeleri vermeyerek denetimi fiilen engellediği öne sürülerek, “Nitekim Sayıştay tarafından düzenlenen kamu idare raporları birkaç sayfadan oluşan, adına rapor denen ancak aynı kelimelerle dolu bir belgeden öteye gitmemektedir. Söz konusu raporların Denetim Görüşü bölümünde ‘Gerekli mali rapor ve tablolar ile bilgi ve belgeler,kamu idaresi yönetimi tarafından sağlanamadığı için 2012 yılına ilişkin mali rapor ve tabloları hakkında görüş bildirilememektedir’ denilmektedir. Geçen yıl yapılan hukuksuz kanuni düzenlemeyi gerekçe göstererek Sayıştay raporları olmaksızın kesin hesap tasarısını görüştürüp onaylayan AKP, bir başka ilke daha imza atmış ve denetim raporlarının içini boşaltmıştır” denildi. Sayıştay denetiminin yolsuzlukların önlenmesi açısından da son derece önemli olduğuna vurgu yapılan CHP’nin karşı oy yazısında, şöyle denildi:
“Pek çok uygulama ve politikada olduğu gibi denetim alanında da AKP’nin söylemi ile eylemleri hiçbir şekilde örtüşmemektedir. AKP, her geçen gün daha güçlü bir şekilde keyfi, hesap vermeyen ve denetimden kaçan bir dayatma anlayışını hayata geçirmektedir. Kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığının tespiti ve bunların raporlar aracılığıyla bütçe hakkının sahibi olan parlamentoya sunulması AKP’yi rahatsız etmektedir. Şüphesiz ki, bu durum her fırsatta millet iradesi kavramını kullanan AKP’nin bu iradeye vurduğu bir diğer açık darbedir.”
Maliye Bakanlığı ve Sayıştay suç işliyor
Kamu idarelerinin Sayıştay’a bilgi verme zorunluluğu ile ilgili gerekli düzenlemeleri yapmayan Maliye Bakanlığı ile konuyu yıllardır gündeme getirmeyen Sayıştay’ın suçlu ve sorumlu olduğu savunulan yazıda, Sayıştay’ın saymanlık harcama belgeleri üzerinden inceleme yaparak düzenlediği raporların TBMM’ne sunumlarının da sorunlu olduğu ifade edildi. Yazıda “Sayıştay denetçilerinin düzenlediği eleştiri içeren raporların bir kısmında belirtilen eleştirilerin birçoğu TBMM’ne gönderilen Sayıştay raporlarına yansıtılmamış,kamu kurumlarında denetçiler tarafından tespit edilen sorunlar da TBMM’den kaçırılmıştır. Bu durum tabidir ki bütçe hakkının kullanımına aykırı olduğu gibi, Genel Uygunluk Bildirimi’nde tespit edilen hususlar ek bütçe yapılmasını gerektirmektedir ve açıkça Anayasaya aykırıdır” denildi.
Yedek ödenekler 30.9 milyar lirayı aştı
CHP’nin karşı oy yazısında, Sayıştay’ın 2012 yılında merkezi yönetim bütçesinde toplam olarak 15 milyar 75 milyon liraya ulaşan ödenek üstü gider belirlendiğine vurgu yapıldı. Sayıştay’ın gereken eleştiriyi yapmayarak bu konudaki takdiri TBMM’ye bırakmasının Anayasa’ya göre suç olduğu savunuldu. Yazıda,2012 yılı sonuna kadar yedek ödenek toplamının 30 milyar 919 milyon lirayı aştığına dikkat çekildi. CHP yazısında “mali yılı içinde yedek ödenekten yapılan aktarmaların tür, tutar ve idareler itibarıyla dağılımı Maliye Bakanlığınca başlangıç bilgileri değil, yıl sonu gerçekleşmeleri üzerinden ilan edilmelidir” önerisi de yeraldı.
AKP mali saydamlıktan kaçıyor
CHP’nin karşı oy yazısında, AKP döneminde bütçe harcaması-hizmet düzeyinde bir artış olup olmadığını anlayabilmenin karşılaştırmalı mukayese yapılamaması nedeniyle oldukça zorlaştığına vurgu yapıldıktan sonra, şöyle devam edildi:
“AKP, mali saydamlık adına Parlamentonun sağlıklı değerlendirme yapabilmesini olanaklı kılacak teknik değişikliklerin kaynak-harcama dağılımları üzerindeki etkisini gösteren bilgileri TBMM’ye sunmamaktadır. Kamu İdaresi Hesabının bir parçası olan Kesin Hesap Kanunu Tasarısı yeterli iç kontrol ve dış denetim güvencesine sahip değildir. Kamu idareleri saydam ve hesap verebilir değildir. Mali tablosu dahi bulunmayan, bir başka deyişle ellerindeki kaynakları ve yükümlülükleri tam olarak bilmeyen bir idarenin kaynaklarını etkili ve ekonomik kullanımından, mali saydamlığından ve hesap verilebilirliğinden bahsetmek mümkün değildir. Vergi Muafiyeti,İstisnası ve indirimleri ile benzeri uygulamalar nedeniyle vazgeçilen kamu gelirleri cetveli Kesin Hesap Kanun Tasarısına eklenmemektedir. Vazgeçilen kamu gelirlerinin miktarı ve Kesin Hesap raporlarıyla sunulmaması nedenleriyle,parlamentonun bütçe hakkı hükümet tarafından kullanılmakta, saydamlık ve hesap verilebilirlik ilkeleri ihlal edilmektedir. Kamu idarelerini TBMM’nin denetleyebilmesi için, bu raporların 5018 sayılı Kanuna ekli her bir kamu idaresi bazında düzenlenerek kesin hesaplarının Plan ve Bütçe Komisyonunda ibra edilmesi sağlanmalıdır."