Ünlü modacı Cemil İpekçi, Dilek Hanif’in Türk Hava Yolları (THY) personeli için hazırladığı kostümleri değerlendirdi. İpekçi, "'Bu haliyle uçulur mu' derseniz hayır bu haliyle uçulmaz" dedi.
Siyasi tercihini de açıklayan İpekçi, “Ben AKP’liyim ama benim AKP’li olmam yarın doğru düzgün bir parti çıktığında o partiyi desteklemeyeceğim anlamına gelmiyor ki. Ben hakiki demokrat ve liberal bir lider bekliyorum. Çıktığı dakikada da onu tutacağım” diye konuştu.
Taraf gazetesinden Sümeyra Tansel’in sorularını cevaplayan İpekçi şöyle söyleşisi şöyle:
Bu kıyafetlerle uçak içinde çalışılmaz ki!
Dilek Hanif’in Türk Hava Yolları’nda çalışan hostes ve stewardlar için hazırladığı kostümler tartışma yarattı. Basına ilk sızan tasarımlar, uzun etek boyu, fesi ve tercih edilen kumaşları nedeniyle eleştirildi. Biz de bu tartışmalardan yola çıkarak daha önce THY ile çalışan ünlü modacı Cemil İpekçi’ye sorduk: Çalışmaları nasıl buldunuz? Eleştiriler haklı mı? Bir hostes nasıl giyinmeli...
Dilek Hanif’in tasarımları fazla kapalı olduğu yönünde eleştiriliyor. Siz daha önce Türk Hava Yolları’yla çalıştınız. Yönetim, kıyafetlerin kapalı olması gerektiği yönünde görüş bildirdi mi?
Hayır, bende kapatmaya çalışmadılar. Benim yaptıklarım ortada. Bir tek etek boyu konusunda fikir beyan ettiler. Bu da benim fikirlerimle çok uyuştu. Çünkü ben kamuda çalışan insanların kadınlığını çok fazla ön plana çıkarmasını sevmiyorum, erkek de çok erkekliğini ön plana çıkarmamalı. Şık olmalılar. Kadın, kadın olmalı ama çok mini bir etekle çalışmak zor; eğiliyorlar, kalkıyorlar. Erkekleri de biliyorsunuz. Kadınlar rahatsız oluyor. Zaten ben etek boyu olarak miniyi 20’li yaşlarda severim. En sevdiğim boy dizin hemen ortası ya da altıdır. Dizin üstünü giymeniz için çok güzel bacaklarınız olması lazım.
Nerede mini etek giyilir sizce?
Mini eteği sokakta gezerken giy. Canının istediği yerde giy. Ama çalışma alanında rahat değil. Dikkat ederseniz mini giyildiğinde etek çekiştiriliyor çünkü oturulduğu zaman frikik veriliyor. Yani kendi de rahat değil eteğin içinde. Onun için kadınlarda en sevdiğim çalışma kıyafeti etek pantolondur. Ama Türk Hava Yolları’nda kabul edilmedi.
Neden kabul etmediler?
Pantolon eteği sevemediler. Ben çalışan kadınlarda çok hoş bulurum. Çünkü istediği gibi rahat hareket edebilir hem etek gibidir hem pantolon. Benim kendi kurumum olsa herkese pantolon etek giydirirdim. Hem de Türk kadınına çok yakışıyor. Basenini yok ediyor.
Sizce Dilek Hanif, tasarımları kendi kararı doğrultusunda mı kurumun isteği doğrultusunda mı hazırladı?
Bence burada Türk Hava Kurumu’nun etkisi yok. Bu Dilek Hanif’in kendi özel zevki. Ben Temel Bey’i (Kotil) tanıyorum. Temel Bey, “Kaftan yapın, fes takın” dememiştir. Ben de çalıştım onlarla. Dilek Hanif’in kendi yaptığı bir koleksiyon bu. Türk Hava Yolları’na yüklememek lazım. Türk Hava Yolları’nın “Böyle bir konsept yapalım” dediğini zannetmiyorum.
Türk Hava Yolları’nın Genel Müdürü Temel Kotil’le tasarımlar sırasında anlaşamadığınız noktalar olmuş muydu?
Çok fazla bürokrasi vardı. O da beni çok sıktı. Ona gösteriyorsun, ondan ona gidiyor, ondan ona gidiyor. Bir şeyin kararının alınması uzun sürüyor. Bir sanatçı bu kadar alışık değildir bürokrasiye biliyorsunuz.
Hostes kıyafetlerinin tasarım aşamasında nasıl bir süreç izleniyor?
Teklif geldiği zaman bir tane yapamıyorsunuz, ben beş ayrı model yapmıştım, onların arasından seçiliyor. Tepki gösterilen tasarımlar, Dilek Hanif’in çalışmalarından bir tanesiydi. Ama “Bu haliyle uçulur mu” derseniz hayır bu haliyle uçulmaz.
Neden uçulmaz?
Çünkü çalışamazsınız. Kumaştan dolayı çalışamazsınız. Bilmiyorum o kumaş neye benziyor ama ben döşemelik Vakko kumaşına benzettim. Bir ikincisi formdan dolayı çalışamazsınız. Uçağın içinde soğukluk var sıcaklık var erkekler buraya kadar kazaklarla (boynunu gösteriyor) çalışamaz. Kadınların giydiği o yerlere kadar pardesü müdür palto mudur ceket midir bilemedim. Başlarındaki şapkayı kötü bulmadım bakın. Çok hoş buldum hatta. Küçük festen esinlenilmiş. Grace Jones’un en meşhur kliplerinden birinde de fes var. O takınca oluyor da biz takınca niye olmuyor?
Siz tasarımınızı yaparken hosteslerden kıyafetlerle ilgili görüşlerini almış mıydınız? Onları en çok ne rahatsız ediyor?
Ben sorduğumda şikâyetler kollardan geliyordu, “Dar olmasın” diyorlardı. Etek boyunu hiçbiri mini istemedi. Çünkü rahat çalışamıyorlar. Kimse bana “dekolte olsun” demedi. Benimkisi de kapalı düğmeli gömlekti. “Hayır öyle yapmayın Cemil Bey şuramızı açalım” demediler. Hostesler de soyunmak istemiyor, seks objesi olmak istemiyor. Etek boyu konuşurken “en fazla dizin üstünde olsun ya da dizin ortasında olsun” dediler. Benimki dizin ortasındaydı.
'Gökçek’in kavgalarını takip ediyorum'
AK Parti iktidarından sonra THY, PTT ve Beyoğlu Belediyesi gibi devlet kurumları ilk kez bir tasarımcıyla çalıştı. Bu kişi siz oldunuz. Neden sizi seçtiler?
Niye tercih etmesinler hanımefendi! 390 tane ödülü olan, bu okulun mezunu, halkının bu kadar sevdiği bir sanatçıyı tercih etmeyeceklerdi de kimi tercih edeceklerdi? Sabah programında dedikodu yapanı mı? O kadar da mütevazı değilim. Ben AKP’liyim ama benim AKP’li olmam yarın doğru düzgün bir parti çıktığında o partiyi desteklemeyeceğim anlamına gelmiyor ki. Ben hakiki demokrat ve liberal bir lider bekliyorum. Çıktığı dakikada da onu tutacağım.
AK Parti’den Bodrum Göltürkbükü Belediye Başkanlığı için teklif aldığınızı açıklamıştınız. AK Parti İlçe Başkanı Yılmaz Algül ise bu teklifi yalanladı. Ne diyeceksiniz?
Bana daha üst bir yerden gelmişti teklif. Türkbükü İlçesi’ndeki beyefendi “hayır” demiş. Cevap vermek bile istemiyorum. Çünkü hangi makamdan geldiğini söylemek istemem. Yanlış bir teklifti. Ben ancak bir belediyenin sanat danışmanı olabilirim ama belediye başkanı olamam. Kendimi idare edemiyorum ki milleti idare edeyim. Yeteneklerim vardır ama haddimi de bilirim. Belediye reisi olacak kadar yeteneğim yok.
Twitter’ı aktif kullanıyorsunuz. Nasıl bir mecra Twitter sizin için?
Bana Twitter çok iyi geldi. Yalnızlığımın ve yaş almışlığımın dostu oldu. Çok keyif alıyorum. Şu an 92 bin takipçim var. O kadar hoşuma gidiyor ki en az üç bin kişiyle birden konuşuyorsun. Fikrini söyleyebiliyorsun ama aynı zamanda da yalnızsın onu ağırlamak zorunda değilsin. Yüzünü görmek mecburiyetinde de değilsin. Onun için Twitter beni çok rahatlatıyor. Mesela Melih Gökçek hep gece 12’den sonra geliyor. Onun kavgalarını takip etmek hoşuma gidiyor. Ben karışmıyorum araya ama kavgalarını takip etmeyi seviyorum. Çünkü çok hazır cevap bir adam.