Gündem

Bozdağ: PKK içindeki MİT'çiler deşifre oldu

Bekir Bozdağ, MİT mensuplarının suç işlemeden PKK'nın içine sızamayacağını dile getirdi.

12 Şubat 2012 18:49

T24 - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, MİT mensuplarının suç işlemeden terör örgütlerinin içine sızamayacağını söyledi. Tartışmaların yorum farkından kaynaklandığını belirten Bozdağ, “PKK’daki MİT’çiler deşifre oldu” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kanal 7'de yayımlanan Başkent Kulisi programında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bazı MİT mensuplarının KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrılmasıyla ilgili soruları yanıtladı.

Bozdağ, özetle şöyle konuştu:

''Milli İstihbarat'ın terör örgütü içine sızmalarına baktığınızda, sızmanın suç işlemeden yapılma imkanı yok. Oraya girdiğiniz zaman o faaliyetlerin içinde olduğunuz zaman karşıdakilerin güvenini kazanmak için de bazı şeyler yapması gerekir ama burada önemli olan şu, bu yaptığı şeylerin ülkenin aleyhine sonuçlar doğurmaması. Askerimize, polisimize kurşun sıkılmaması, canlı bomba eylemlerinin yapılmaması... Bunlar zaten yok, olması da mümkün değil, düşünülemez de zaten.

Bunların içerisine girdiğinde bir takım kanunların suç olarak tanımladığı bazı fiilleri işlemeden bunların yapılma imkanı yok.

Burada yorumdan kaynaklanan bir hadise olduğunu düşünüyorum. Bence kanunla değil, yorumla bir suç iddiası var gibi geliyor. Terörün içine sızmış kişileri terörle işbirliği yapmış olarak görmek kadar bir büyük yorum hatası olamaz.

Bakıyorsunuz bir canlı bomba yakalanıyor, evlerde bomba düzenekleri, silah depoları bulunuyor. Sokakta gezen polis 'şurada bir şey vardı, ben bir bakayım' deyince mi oluyor bunlar? Hayır, bu bir istihbaratın sonucu, elde edilen bilginin değerlendirilmesiyle yapılan operasyonda ortaya çıkarılan durum. Burada sorun bununla ilgili kısmı, ben daha önce ifade ettim, elmayla armudu birbirine karıştırmış.

Bu soruşturma kapsamında yapılan usul hataları, KCK kapsamında, belki de PKK'nın da içerisinde pek çok istihbarat görevlisinin deşifre olması sonucunu maalesef doğurdu.

Yargı bağımsızdır. Başsavcılığın da kendi içinde yapılan yanlışlara karşı kendine has bir mekanizması var. Sizin çıkardığınız gaye belli ama uygulayıcılar sizin hiç murat etmediğiniz şekil ve yöntemde o yasayı yorumluyor ve uyguluyorlarsa o zaman yasama organı da der ki 'benim maksadım bu değil', o zaman yasama organı neden yanlış yorumladıklarına bakarak, yanlış yorumu ortadan kaldıracak bir yasal düzenleme yapabilir. Bu anayasa tarafından verilmiş bir haktır.

Olayda ülkenin de aleyhine sonuç doğuran bir durum bulunduğunu, MİT'in terör örgütlerinin içine sızabileceğini söyleyen Bozdağ, ''Siz bundan sonraki süreçte, terör örgütünün içine canı pahasına sızıyor, 'ben şehit olurum' diyor ama öte yandan sızdığı zaman da terörle işbirliği yapmış gibi yanlı, sakat bir yorum olur mu? 'Sen bunun içine sızdın onunla oturdun konuştun, sen terör örgütüyle işbirliği yaptın' dediğin zaman ülkenin güvenliği açısından toplanması gereken istihbaratı biz nasıl toplayacağız.

Bakılıyor ki savcılık makamı 250'yi özel değerlendiriyor ama burada özel yasa CMK değil, MİT ile ilgili kanundur, 26. maddedir. Uyuşturucu madde, organize suç örgütü veya terör örgütleriyle MİT mensupları işbirliği, dayanışma içinde birlikte hareket etme var mı, yok mu bunu ayırt etmek gerekiyor.

Dosyadaki el çektirme bizim işimiz değil. Yargının kendi içerisinde yapacağı bir tasarruf. Yargı ne yapar, ne eder kanaati nedir bilemeyiz. Önemli olan bunların kasten yapılmamış olmasıdır.

O kadar emek, gayret yapılıyor. Bir özensizlik, bu kadar emeği, gayreti boşa çıkaran sonuçlar doğurabiliyor. O yüzden bu soruşturmaları yapanlar herkesten daha çok çok özen ve dikkat göstermek zorundadır.

Yanlış yapana en önce cezayı soruşturma izni vererek Başbakan keser.

 

 

 

İlgili Haberler