Gündem

Beratcan'ın annesi sığınma evine yerleştirildi

Savcı, anne Türkan K'ün serbest bırakılmasına itiraz etti

30 Mart 2016 11:58

İstanbul Kartal’da kaybolduktan 15 gün sonra ormanlık alanda cansız bedeni bulunan 10 yaşındaki ilkokul öğrencisi Beratcan K.’ün öldürülmesiyle ilgili soruşturma sürüyor. Katil zanlısı Ersin K. yakalandıktan sonra, kendisini azmettirdiğini iddia edince Beratcan’ın annesi Türkan K. gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen anne, Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından “yeterli delil olmadığı” gerekçesiyle serbest bırakılmıştı. Koruma talep eden Türkan K. gece sığınma evine yerleştirildi. 

 

Koruma talep etti

 

Türkan K., serbest kaldıktan sonra Kartal’daki evine döndü. Ancak aynı gece saat 23.00 sıralarında bazı mahalle sakinleri K. Ailesi’nin evini taşladı. Polis koruması altında evden çıkarılan Türkan K. koruma isteyince, saat 02.00’de sığınma evine yerleştirildi. Soruşturma savcısı da dün Türkan K.’nın serbest bırakılmasına itiraz etti. Anadolu 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararında direnmesi durumunda itiraz dilekçesinin 3. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderileceği belirtildi. Anneye “Kendini savunamayacak çocuğunu tasarlayarak öldürmeye azmettirme” suçlaması yöneltilmişti.

 

“Beratcan bizi birlikte gördü”

 

Ersin Kaşıkçı kendini savunurken ifadelerinde şunları söyledi: “Türkan beni Beratcan’a Ersin ağabey olarak tanıtmıştı. Ben Beratcan ile 3-4 yıl önce tanışmıştım. Sonra eve gelince de beni tanıdı güven duydu. Yaklaşık 2 hafta önce Türkan ile ıssız bir yerde benim servis şoförlüğü yaptığım şirketin aracında birlikte olurken Beratcan bizi gördü. Türkan ‘Bu çocuk bizi gördü. Bu şekilde devam edersek başımıza iş açacak. Buna bir çare bulmamız gerekir’ dedi. Öldürme olayından iki hafta önce bana ‘Ne yap et Beratcan’dan kurtul. Bunu bir şekilde hallet’ dedi. Ben nasıl yapacağım diye sorduğumda ‘Ne yaparsan yap gerekirse öldür’ dedi. Ben kendisine böyle bir şey yapamam dedim. ‘Sen yapmazsan ben evdekilere bir şey yaparım senden bilirler’ diye tehditte bulundu. Bunun üzerine ben de kabul ettim. Suçu işlediğimi kabul ediyorum. Türkan Beratcan’ı öldür diye beni azmettirdi.”

Çıkarıldığı mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Beratcan’ın annesi Türkan K. ise suçsuz olduğunu iddia ederek kendini şöyle savundu:

“Haftada 1 buluşup ilişkiye giriyorduk. Beratcan’ı o eve hiç götürmedim. Evde ilişki yaşarken bizi hiç görmedi. Ben Ersin Kaşıkçı ile servis aracında da ilişkiye girdim ancak Beratcan yoktu. Ersin Kaşıkçı’nın elinde benim çıplak resimlerim ve videom varmış. Bu resimler çekilirken haberim vardı.

 

“Ayrıldığım için intikam alıyor”

 

Oğlumun kaybolduğu gün büyük oğlumu aradım. Beratcan’ın eve gelmediğini söyledi. Saat 16.00 sıralarında eşim Ergün’ü aradım. ‘Polise de haber verelim’ dedim. Saat 17.00 sıralarında Ersin Kaşıkçı’yı aradım. ‘Oralardan geçtin mi Beratcan’ı gördün mü’ dedim. O da bana ‘Hayırdır’ diye sordu. Ben de bu saate kadar eve gelmediğini söyledim. O da ‘Gelir arkadaşına takılmıştır, boşver’ dedi. Ben Beratcan kaybolduktan sonra Ersin’i bir kez aradım. Çarşamba günü 16.00-17.00 aralarında. Çünkü Ersin ile ilişkimi bitirmek istiyordum. Ersin Kaşıkçı da beni aramadı. Sadece çocuk geldi mi diye sordu. Başka şekilde iletişim kurmadık. Ben oğlum Beratcan’ı öldürmesi için Ersin’i suça azmettirmedim. Allah şahidim suçsuzum. Sanırım, ayrıldığım için benden intikam almak için bunu yapıyor. Zaten evladımı alarak bana büyük acı yaşattı.”

 

“Suda boğdum”

 

Ersin Kaşıkçı’nın ifadesi olayın nasıl yaşandığını da ortaya çıkardı. Kaşıkçı, Beratcan’ı kendi servis aracı yerine kardeşinin servis aracına aldı. Marketten koli bandı alıp, Beratcan’ın eve gittiği yolda beklemeye başladı.

Saat 14.30’da ise küçük çocuğu minibüsüne bindirdi. Derslerini sorduğu Beratcan’ın el ve ayaklarını koli bandıyla bağladı. Ağzını da bantla kapattı. Arka koltuğun altına koyduğu Beratcan’ın görülmesini engellemek için de koltuk önüne kutu yığdı.

Personel taşıdığı firmaya giderek çalışanları aldı. Küçük çocuğun sesinin duyulmasını engellemek için ise müziğin sesini açtı. Bundan sonrasını ise Kaşıkçı ifadesinde şöyle anlattı:

“Yolcuları bıraktıktan sonra Tuzla’ya gittim. Stepnenin üzerine yatırdım. Nefes alamadığı için bilinci kaybolmuştu. Bacakları hareket ediyordu. 15 dakika suya sokup boğdum, ardından cesedini aynı yere attım.”

 

 

 

İlgili Haberler