Gündem

Banu Güven: Medya açlık grevlerini yabancı bir kafayla tartışıyor

Açlık grevleriyle ilgili olarak Güven, 'Bir meseleyi anlayıp çözüme kavuşturmak için her şeyden önce hakikaten bir gayret gerekiyor, biraz konforunuzun bozulması gerekiyor' dedi

05 Kasım 2012 14:22

Banu Güven, 67 cezaevinde 682 kişinin sürdürdüğü açlık grevleriyle ilgili hükümetin ve medyanın tutumunu değerlendirdi. Medyanın konuya yabancı bir kafa ile yaklaştığına dikkat çeken Güven, "Gazetecilerin, kafalarını bu meselenin içine sokmaları ya da bu meseleyi kafalarına sokmaları gerekli" dedi.

Gazeteci Banu Güven, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 55 gündür PKK'lı ve PJAK'lı tutuklu ve hükümlü tarafından sürdürülen açlık grevlerine ilişkin "Açlık grevi yok, tamamen şov" sözlerini "Açlık grevi yapanlar şov yapmakla itham ediliyorlar ya, ithamda bulunanların şov yaptığını düşünüyorum" dedi. Güven, medyanın konuya yabancı bir kafa ile yaklaştığına da dikkat çekerek, "Gazetecilerin, kafalarını bu meselenin içine sokmaları ya da bu meseleyi kafalarına sokmaları gerekli" dedi.

 

'İyimserliğin hayatta kalması önemli'

 

"Burada yadsınamaz bir durum var. Sayıları artan tutuklular, hükümlüler açlık grevine adım attılarsa bunu gasp edilen bir takım hakları geri almak konusunda yapıyorlar" diyen Güven, durumun çok "nasırlaşmış" olduğunu belirterek ancak böyle bir eylemle kamuoyunun dikkatinin çekilebildiğini ve duyarlılık oluşturulabildiğini ifade etti. Güven, "Ben bu işin temelinde, eylemcilerin ve onlara destek verenlerin, bu eylemle bu konuya çözüm getirebileceğine inandıklarını düşünüyorum. Dolayısı ile bu iyimserliğin hayatta kalabilmesi çok önemli bir şey" diyerek, taleplerin de pazarlık konusu edilebilecek talepler olmadığını belirtti. Açlık grevleri ile zaten var olan ve var olması gereken bir takım hakların hayata geçirilmesinin talep edildiğini belirten Güven, "'Pazarlığa oturacak değiliz' tavrının da topu taca atmaktan ibaret olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

 

'Konunun önemine dikkat çekenlerin olması sevindirici ama…'

 

Güven, medyanın konuya yaklaşımını da değerlendirerek "Medyada, gazetelerde bu konunun önemine dikkat çeken yazarlar var; bu sevindirici. Sayıları sınırlı da olsa hala bunu yazabilen insanlar var medyada" dedi. Ancak buna karşın, bazı televizyon programlarında ise meselenin "Yabancı bir kafa ile" tartışıldığını gözlemlediğini aktaran Güven, "Bir meseleyi anlayıp çözüme kavuşturmak için her şeyden önce hakikaten bir gayret gerekiyor, istemek gerekiyor, anlamayı istemek gerekiyor. Neden sonuç ilişkisi kurmak alışkanlığı gerekiyor. Bundan kaçmamak gerekiyor, biraz konforunuzun bozulması gerekiyor" dedi.

 

'Gazetecilerin üzerine düşen nesnel bir yaklaşım'

 

Güven, gazetecilerin üzerine düşenin, her şeyden önce nesnel bir yaklaşım olduğunu belirterek, "Gazetecilerin, kafalarını bu meselenin içine sokmaları ya da bu meseleyi kafalarına sokmaları gerekli. Yani bazı gazeteciler ya da yorumcular bu meseleye dışarıdan bakıp bugüne kadar çok bildiğimiz argümanları tekrar tekrar ısıtıp masaya koyarak bir yere varılmaz. Bir yere varmak derdinde mi kimse onu da bilmiyorum. Gerçekten anlamak derdinde mi onu da anlayamıyorum" diye konuştu. (DİHA)

İlgili Haberler