Altılı Masa'yı oluşturan partiler, üzerinde aylardır çalıştıkları Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıkladı.
Metin, hükümet programı ya da vaatler listesi gibi de okunabilir.
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Demokrat Parti gibi çizgileri birbirinden oldukça farklı altı partinin bir araya gelerek böyle bir metin üretmesi, siyaset açısından da bir ilk.
Masayı dağıtmadan bir yıldır birlikte çalışan altı parti, mutabakat zeminini bozmamak için, sadece tamamının uzlaştıkları başlıkları Mutabakat Metni’ne koydular.
Metne giren maddelerle ilgili olarak bir oylama yapılması, çoğunluğa göre hareket edilmesi gibi bir yöntem izlenmedi.
Metindeki eksikler de buradan kaynaklanıyor.
İstanbul Sözleşmesi’nin kürsüden okunmasına rağmen hazırlanan ve imzalanan metinde yer almamasının kaynağı, üzerinde mutabakat sağlanamamış olması.
Kürt sorunu odaklı hemen hiçbir başlığın metinde yer almamasının nedeni de bu.
Altılı Masa, daha en baştan, görüş ayrılıklarının masanın dağılmasına yol açmaması için mutabakat formülünü bulmuştu.
Büyük emek verilerek hazırlanan, toplamı 2 bin 300 başlığı aşan mutabakat metnindeki eksikler ilerleyen dönemde nasıl tamamlanacak, bunu zaman gösterecek.
Ancak kulislerde, her ne kadar Millet İttifakı’nın bileşeni olacak altı partiden en fazla oyu alanın kritik konulardaki görüşlerinin belirleyici olacağı konuşuluyor.
***
Altılı Masa'nın önceki sunum toplantıları Bilkent’teki toplantı salonunda yapılmıştı. Mutabakat Metni için Ankara’nın en büyük kongre merkezi olan Congresium seçildi. Böylece altı partinin tabanından gelen eleştiriler karşılandı. Önceki toplantılara yer yokluğundan davet edilmeyen partililer Ankara’nın yolunu tuttu.
Partilere eşit sayıda davetiye verildi ve 3107 kişilik salon tamamen doldu.
Belediye başkanlarından il başkanlarına, parti yöneticilerinden eski partililere kadar salonda olmayan neredeyse yoktu.
Salondaki coşku sunumlar sırasında biraz düşse de genel olarak iktidar olmaya inanmış bir kalabalık söz konusuydu. En çok konuşulan konuların başında, cumhurbaşkanı adayının kim olacağı kadar, milletvekili listelerinin nasıl hazırlanacağı geliyordu. Farklı partilerin tabanlarından isimler, bu konudaki çalışmalarla ilgili yol alınıp alınmadığını öğrenmeye çalışıyordu.
***
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP’li İlhan Kesici gibi cumhurbaşkanlığı adaylığı için konuşulan isimlerin salonda olması dikkat çekiciydi.
Ancak bu isimlerden hiçbiri adaylık konusunda renk vermedi. Kurmayları da hem Mutabakat Metni’ne hem de 13 Şubat’ta yapılacak toplantıya dikkat çekmekle yetindi.
Başta CHP’liler olmak üzere genelde konuşmalar artık Kılıçdaroğlu’nun adaylığının neredeyse kesin olduğu yönündeydi.
Masada bu konuda kriz yaşanmayacağı, itiraz edebileceği ifade edilen İYİ Parti’nin de bir noktada uzlaşacağı konuşuluyordu.
***
Altı parti, her zamanki gibi iktidara yakın gazetecileri de Mutabakat Metni toplantısına davet etti. Birçoğu erken ayrılsa da davet edilen gazeteciler neredeyse tam kadro toplantıya katıldı.
Türkiye siyaseti açısından her anlamda tarihi bir gündü.
Hem altı partinin bir araya gelerek seçim öncesinde hükümet programı yerine geçebilecek bir restorasyon metnini açıklaması bakımından önemliydi, hem de altı partinin temsilcilerinin neredeyse kurultay atmosferindeki salonda bir arada bulunması açısından.
Eksikleri boyutuyla konuşulan Mutabakat Metni’nin ise bir “yapısöküm” belgesi anlamını taşıdığına da kuşku yok.
AKP iktidarıyla sembolleşen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan Varlık Fonu’na, bakan yardımcılığından kamu bankalarının İstanbul’a taşınmasına kadar ne kadar uygulama varsa bunlardan vazgeçileceği açıkça söylendi.
Özellikle yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gidileceği açıkça vurgulandı.
Ve bunun yerine eski Türkiye’nin değil yeni bir parlamenter sistemin getirileceği, başlıklarla anlatıldı.
Bütün bunların hayata geçip geçmeyeceğini ise zaman gösterecek.