T24 Dış Haberler
Millet İttifakı, iktidara gelmeleri durumunda Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliğini hedefleyeceklerini ve Türk dış politikasının temel ilkesinin Mustafa Kemal Atatürk'ün, “Yurtta Barış Dünyada Barış" şiarı olacağını belirtti. Millet İttifakı, Dışişleri Bakanlığı'nın dış politikada belirleyici aktör olma rolünü kaybettiğini, bu görevin tekrar Dışişleri'ne verileceğini taahhüt etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulayacaklarını kaydeden Millet İttifakı, Mutabakat Metni'nde Kıbrıs sorunundan, "milli dava" diye söz etti.
Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İyi Parti ve Saadet Partisi'nde oluşan Millet İttifakı'nın hazırladığı, "Ortak Politikalar Mutabakat Metni"nin Dış Politika bölümünün başında, "Dış politikamızın mihenk taşı olan, 'Yurtta Barış Dünyada Barış' şiarını yeniden temel dış politika ilkemiz olarak benimseyeceğiz denildi.
TIKLAYIN | İşte Millet İttifakı'nın "mutabakat metni" | 9 ana başlık, 2 binden fazla somut hedef: Sığınmacılar geri gönderilecek, Varlık Fonu kapatılacak, askeri hastaneler yeniden açılacak…
Dış politikalarının temel hedefinin, "ulusal çıkar ve ulusal güvenlik" olacağını ifade eden Millet İttifakı, buna uygun olarak orta ve uzun vadeli bir stratejik planlama yapılacağını kaydetti.
Dış politikanın siyasetteki polemiklere alet edilmeyeceğini belirten Millet İttifakı, "Dış politikada iç siyasi hesaplara ve ideolojik yaklaşımlara dayalı uygulamalara son vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Mutabakat Metni'nde mevcut durumda Dışişleri Bakanlığı'nın dış politikada belirleyici aktör olma rolünü kaybettiğinin sinyalini veren Millet İttifakı, bu görevin tekrar Dışişleri'ne verileceğini taahhüt etti. Millet İttifakı, 2023 seçimlerinde iktidar oldukları taktirde Dışişleri Bakanlığı'nın ayrıca, "21. yüzyıl şartlarına uygun olarak tekrar yapılandırılacağını" belirtti.
"AB'ye tam üyelik hedefimizdir"
Millet İttifakı, iktidara gelmeleri durumunda AB'ye tam üyeliği hedefleyeceklerini vurguladı.
Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakereleri kapatılmasa da 20 Şubat 2019'da askıya alındı. 2021 sonunda Avrupa Birliği Konseyi, sürecin donuk kalmaya devam etmesine karar verdi. Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine döndüğü senaryoda 34 tane daha fasıl tamamlaması gerekecek. 3 Ekim 2005'te başlayan katılım müzakereleri kapsamında belirlenen 35 faslın şu ana kadar 16'sı müzakereye açıldı ve bir tanesi geçici olarak kapatıldı.
Millet İttifakı, tam üyelik sürecinin diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde tamamlanması için çalışacaklarını belirtti. Mutabakatta Millet İttifakı üyeleri, ayrıca AB ile vize serbestisi sağlanmasına öncelik vereceklerini vurguladı.
Mutabakat Metni'nde ayrıca, Gümrük Birliği'nin modernizasyonu için Ankara ve Brüksel arasındaki anlaşmazlıkların giderileceği kaydedilirken, "Türkiye ile AB’nin sığınmacılar sorununa ortak sorumluluk ve külfet paylaşımı üstlenerek yaklaşmalarını sağlayacak, 2014 Geri Kabul Anlaşması ile 18 Mart 2016 Mutabakatı’nı gözden geçireceğiz" denildi.
"AİHM kararları uygulanacak"
Türkiye'nin anayasası ve Avrupa Konseyi'ndeki kurucu üyeliği nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve kurumun diğer hukuki belgelerine uyum sağlamasının şart olduğunu vurgulayan Millet İttifakı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulayacaklarını söyledi.
NATO'nun önemi vurgusu
Millet İttifakı, "NATO'nun Türkiye'nin ulusal güvenliği açsından sağladığı caydırıcılık bakımından kritik önemde olduğunu" vurguladı.
Mutabakatta, "NATO bünyesindeki katkılarımızı rasyonel bir zeminde ve ulusal çıkarlarımızı gözeterek sürdüreceğiz" denildi.
"Komşularla barış ve istikrar" vurgusu
Millet İttifakı, "Türkiye’nin komşu coğrafyasında barış, istikrar ve işbirliğini geliştirecek çok taraflı girişimlere öncülük edeceğiz" şeklinde taahhüt verdi.
"Komşularımız ve yakın havzamızdaki ülkelerle ilişkilerimizi onaracak ve işbirliğini en ileri ve gelişmiş düzeye çıkaracağız" denilen mutabakat metninde, "Bölge ülkelerinin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüklerine saygı duyacak, iç işlerine karışmayacak, aralarındaki sorunlarda “taraf tutan” değil “çözümleri kolaylaştıran” olacağız" ifadeleri kullanıldı.
"Ege iyi komşuluk alanı olarak görülmelidir"
Millet İttifakı, Yunanistan'la kriz ortamının aşılması ve iyi komşuluk ilişkilerinin tahsis edilmesi gerektiği yönünde de mesaj verdi.
Mutabakat Metni'nde, "Türkiye ile Yunanistan arasında çözümlenmemiş sorunları diplomasi, diyalog ve sonuç odaklı müzakereler yoluyla, uluslararası hukuk ve hakkaniyete dayalı şekilde, Türkiye’nin ulusal çıkarlarından taviz vermeden çözeceğiz" denildi.
"Ege denizi barış, işbirliği ve iyi komşuluk alanı olarak görülmelidir" değerlendirmesinde bulunan Millet İttifakı, "Ege denizindeki egemenlik alanlarımıza zarar verebilecek hiç bir gelişmeye müsaade etmeyeceğiz" dedi.
"Kıbrıs milli davamızdır"
Millet İttifakı, Mutabakat Metni'nde Kıbrıs sorunundan, "milli dava" diye söz etti.
Metnin ilgili bölümünde, "Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması amacıyla KKTC’nin ve Kıbrıslı Türklerin kazanılmış haklarını koruma ve iki toplumun egemen siyasi eşitliğini sağlama hedeflerini gözeteceğiz" denildi.
ABD ve Rusya ile ilişkiler
Millet İttifakı, iktidar olmaları durumunda ABD ile ilişkileri eşitler arası bir anlayışla kurumsal temele oturtacaklarını, müttefiklik ilişkisini karşılıklı güvene dayanacak şekilde ilerleteceklerini belirtti.
Altı parti, Türkiye'nin Rus yapımı hava savunma sistemi S-400 alımı nedeniyle çıkarıldığı F-35 savaş uçağı programına dönmesi için girişimlerde bulunacaklarını kaydetti.
Mutabakatta, "Rusya Federasyonu ile ilişkileri eşitler arası bir anlayışla, kurumsal düzeyde dengeli ve yapıcı diyalog ile güçlendirilerek sürdüreceğiz" denildi.
Millet İttifakı tarafından hazırlanan Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde yer alan Dış Politika bölümü şöyle:
• Dış politikamızın mihenk taşı olan, “Yurtta Barış Dünyada Barış” şiarını yeniden temel dış politika ilkemiz olarak benimseyeceğiz.
• Dış politikamızın temel hedefi ulusal çıkar ve ulusal güvenliğimiz olacak, bu anlayışa uygun kısa, orta ve uzun vadeli gelecek perspektifi içeren stratejik planlamayı yapacağız.
• Uluslararası hukuka saygılı ve evrensel değerlere dayalı bir dış politika izleyecek, başta komşularımız olmak üzere ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşılıklı saygı, iç işlerine karışmama, uyuşmazlıkların barışçı yollarla diplomasi ve diyalog ile çözülmesi ilkelerini bu politikanın esası yapacağız.
• Dış politikada iç siyasi hesaplara ve ideolojik yaklaşımlara dayalı uygulamalara son vereceğiz.
• Anayasamızda ifadesini bulan ilkeleri dış politika uygulamalarımızda da esas alacağız.
• Türkiye’ye bölgesinde ve dünyada hak ettiği saygınlığı yeniden kazandıracak, ülkemizi güvenilir, güçlü ve etkin bir uluslararası aktör konumuna yeniden getireceğiz.
• Ülke farkı gözetilmeksizin, uluslararası planda herkese eşitlik sağlayan mütekabiliyet ilkesini uygulayacak, çifte standart uygulamalarına son vereceğiz.
• Dışişleri Bakanlığı’na dış politika yapım, karar ve uygulamalarındaki rol ve görevini yeniden kazandıracağız.
• Dışişleri Bakanlığı’nı 21. yüzyılın ihtiyaç ve gerçeklerine uygun şekilde yeniden yapılandıracağız.
• Dışişleri Bakanlığı’na personel alımlarında objektif, güvenilir, siyasi tercihlerden uzak, ehliyete ve liyakate dayalı kapsamlı bir sınav sistemi getireceğiz.
• Yurt dışındaki misyonlarımızın dış politika gereklerine göre kurulmasını, donatılmasını ve sürdürülmesini sağlayacağız.
• Yurt dışına misyon şefi tayinlerinde kariyer ve liyakati esas kılacak, atamaları kurumsal yapıyı ve gelenekleri etkilemeyecek şekilde objektif kıstaslara dayalı olarak gerçekleştireceğiz.
• Akademik çevrelerin, üniversitelerin, düşünce kuruluşlarının ve STK’ların dış politikaya yönelik katkılarının dikkate alınmasını sağlayacak mekanizmaları hayata geçireceğiz.
• Dışişleri Bakanlığı’na kendisinden beklenen görevleri gerektiği şekilde yürütmesine imkan verecek bütçe ve insan kaynaklarını sağlayacağız.
• Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın hak ve çıkarlarına, Türkiye kökenli insanlarımızın Anavatan’la insani ve kültürel bağlarının korunmasına, soydaş ve akraba toplulukların sorunlarının insan hakları temelinde çözümüne temel dış politika hedeflerimiz arasında yer vereceğiz.
• Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve onların oluşturdukları STK’ların Türkiye’nin yumuşak gücü ve kamu diplomasisinin etkin bir aracı olması için gayret göstereceğiz.
• Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Diplomasi Akademisi kuracağız.
• Uluslararası örgütlerle ilişkileri çok taraflı diplomasiyi önemseyen bir anlayışla, niteliğine ve dış politika hedeflerimize uyumu ölçüsünde, üyelik ya da diğer mekanizmalar aracılığıyla güçlendirilen stratejik bir araç olarak değerlendireceğiz.
• Uluslararası örgüt sekretaryalarında vatandaşlarımızın uzmanlık gerektiren kadrolarda mümkün olduğu ölçüde çok sayıda ve olabildiğince üst düzeyde görev almalarını öncelikli politikalarımızdan biri yapacağız.
• Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimizdir.
• Tam üyelik sürecinin diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde tamamlanması için çalışacağız.
• AB ülkelerine vize serbestisi sağlanması sürecini öncelikli olarak ele alınacak ve sonuçlandıracağız.
• Yeşil Mutabakat hedefine uyum sağlayacağız.
• Kişisel verilerin korunması ve kişisel veriler ile ilgili kurulan kurulun tam yetkin ve bağımsız olmasını sağlayacağız.
• Gümrük Birliği’nin modernizasyonu için Türkiye ile AB arasındaki anlaşmazlıkları gidereceğiz.
• Türkiye ile AB’nin sığınmacılar sorununa ortak sorumluluk ve külfet paylaşımı üstlenerek yaklaşmalarını sağlayacak, 2014 Geri Kabul Anlaşması ile 18 Mart 2016 Mutabakatı’nı gözden geçireceğiz.
• Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olmamız ve Anayasamızın gereği olarak, AİHS’ne ve Konsey’in diğer hukuki belgelerine uyum sağlayacak, AİHM kararlarını uygulayacağız.
• NATO ulusal güvenliğimiz açısından sağladığı caydırıcılık bakımından kritik önem taşımaktadır.
• NATO bünyesindeki katkılarımızı rasyonel bir zeminde ve ulusal çıkarlarımızı gözeterek sürdüreceğiz.
• Komşularımız ve yakın havzamızdaki ülkelerle ilişkilerimizi onaracak ve işbirliğini en ileri ve gelişmiş düzeye çıkaracağız.
• Türkiye’nin komşu coğrafyasında barış, istikrar ve işbirliğini geliştirecek çok taraflı girişimlere öncülük edeceğiz.
• Türk Devletleri Teşkilatı’nı güçlendireceğiz.
• Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, D8 gibi örgütlerdeki konumumuzu ve bu örgütlerin uluslararası ilişkilerdeki rolünü geliştireceğiz.
• Bölge ülkelerinin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüklerine saygı duyacak, iç işlerine karışmayacak, aralarındaki sorunlarda “taraf tutan” değil, “çözümleri kolaylaştıran” olacağız.
• İsrail-Filistin sorununa BM kararları çerçevesinde ve iki devlet esasına göre kalıcı bir çözüm bulunması için bütün ilgili taraflarla görüşecek, Filistin konusunda Türkiye’nin güvenilir bir kolaylaştırıcı olarak masadaki yerini almasını sağlayacağız.
• Azerbaycan ile kardeşlik bağlarımızı karşılıklı güven esasına dayalı olarak daha da güçlendireceğiz.
• Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların çözümüne yönelik adımları kararlılıkla sürdüreceğiz.
• Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesi için katkıda bulunacağız.
• Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yalnızlaştırılmasının önüne geçecek, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında, hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımında çoklu müzakere süreçleriyle sonuç alınmasına öncelik vereceğiz.
• Kıbrıs milli davamızdır. Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması amacıyla KKTC’nin ve Kıbrıslı Türklerin kazanılmış haklarını koruma ve iki toplumun egemen siyasi eşitliğini sağlama hedeflerini gözeteceğiz.
• Ege denizi barış, işbirliği ve iyi komşuluk alanı olarak görülmelidir. Bu amacı gerçekleştirmek için çalışacak, Ege denizindeki egemenlik alanlarımıza zarar verebilecek hiçbir gelişmeye müsaade etmeyeceğiz.
• Türkiye ile Yunanistan arasında çözümlenmemiş sorunları diplomasi, diyalog ve sonuç odaklı müzakereler yoluyla, uluslararası hukuk ve hakkaniyete dayalı şekilde, Türkiye’nin ulusal çıkarlarından taviz vermeden çözeceğiz.
• ABD ile ilişkileri eşitler arası bir anlayışla kurumsal temele oturtacak, müttefiklik ilişkisini karşılıklı güvene dayanacak şekilde ilerleteceğiz.
• Türkiye’nin yeniden F-35 projesine dönmesi için girişimlerde bulunacağız.
• Rusya Federasyonu ile ilişkileri eşitler arası bir anlayışla, kurumsal düzeyde dengeli ve yapıcı diyalog ile güçlendirilerek sürdüreceğiz.
• Afrika ile ilişkileri kıtayı sadece temsilcilik açtığımız bir alan olarak görmenin ötesinde çok yönlü olarak nitelikli şekilde geliştirecek, Türkiye-Afrika zirvelerini düzenli ve işlevsel bir sürece dönüştüreceğiz.
• “Asya vizyonumuz”u bölgedeki ülkelerle ilişkilerimizi bir yandan ikili düzeyde güçlendirmek, bir yandan da bu ikili ilişkileri çoklu işbirliği mekanizmalarıyla çeşitlendirerek zenginleştirmek üzerine kurgulayacağız.
• Şangay İşbirliği Örgütü, ASEAN gibi örgütlerle ilişkilerimizi gerçekçi ve sürdürülebilir bir zeminde değerlendireceğiz.
|