Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Konya'da 16 yaşındaki lise öğrencisi M.E.A'nın 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla tutuklanmasını 'Burun sürtme operasyonu' olarak nitelendirdi.
DHA’da yer alan habere göre, Afyonkarahisar Barosu'nu ziyaret eden Metin Feyzioğlu, birlik olarak avukatlara yönelik yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Avukatlık sınavında ısrarcı olduklarını belirten Feyzioğlu, bu sınavın avukatların nitelik ve ekonomik güvenliği için gerekli olduğunu savundu. Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şubesi'ni ziyaret eden Metin Feyzioğlu, Konya'da lise öğrencisi M.E.A'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanmasını 'burun sürtme' operasyonu olarak değerlendirerek şöyle konuştu:
"Bu ülkede kimsenin Cumhurbaşkanı'na hakaret etme özgürlüğü yoktur. Ben şu an cumhuriyetin tanımını yaptım. O çocuğun cumhurbaşkanına hakaret edip etmediği konusuna girmiyorum. Ettiyse yasalar çerçevesinde sorumluluğu neyse o yapılır. Fakat sadece bir hukukçu olarak değil, aynı zamanda bir ceza hukuku profesörü olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki o çocuğun tutuklanmasının şartları oluşmamıştır. Kanuna aykırı yapılan tutuklama bizim tarafımızdan mevcut şartlar içerisinde cumhurbaşkanına hoş görünme çabası olarak algılanmaktadır. Bu da eşittir, 'bir burnunu sürtelim de bunların bir daha hiç kimse başını kaldıramasın, ibret olsun' yaklaşımıdır. Bunlar devam ettiği sürece, toplumun üzerinde baskı bu şekilde artarak sürdürüldüğü sürece bizim birliğimizi, beraberliğimizi sağlamamız daha zorlaşıyor."
Anayasaya aykırılıkta ısrar edilmemeli
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın mahkeme kararı olmadan 24 saat internete erişimini engelleyebilecek yasal çalışması hakkında da konuşan Metin Fevzioğlu, Anayasa Mahkemesi'nin daha önce Ulaştırma Bakanı ve TİB Başkanı'na sakıncalı içeriği 4 saat içinde engelleme yetkisi tanıyan düzenlemeyi iptal ettiğini hatırlattı. Anayasa'ya aykırı bir kararda ısrar edilmemesi gerektiğini belirten Fevzioğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı'na bunları sakın onaylamayın demiştik. O zaman ki Cumhurbaşkanı (Abdullah Gül), 'evet bir takım sakıncalar, anayasaya aykırılıklar var ama bunu Anayasa Mahkemesi düzeltir diye umut ediyorum' diyerek kanunu yürürlüğe sokmuştur. Anayasa'ya aykırı olduğunu gördüğü bir kanunu hiçbir şekilde yürürlüğe sokamaz, sokmamalıdır, yanlış yapmıştır demiştik. Nitekim dediklerimiz gerçekleşti ve Anayasa'ya aykırılığı ortaya çıktı. Anayasa'ya aykırılıklarda ısrar etmemek lazım" diye konuştu.
