15 Ocak 2008 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Kart Kararı”, o tarihte CHP milletvekili Atilla Kart’ın dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik kararı:
“Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili yargılama sırasında yasama görevini yerine getirmeli, yargılama tutuksuz devam etmelidir.
Milletvekili Yargıtay’da yargılanmalıdır.”
51 CHP, 45 HDP, 25 AKP, 7 MHP milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için düğmeye basılırken, AİHM’in bu kararının bilinmesi gerekiyor.
Gerçi, işine gelmediği zaman Ahmet Davutoğlu “AİHM kararı bizim için yok hükmündedir” türünde, ağzına geldiği gibi konuşsa da, “AİHM kararlarının Türkiye’yi bağladığı yönünde” yazılı soruya verdiği yanıtı var.
Aslında yanıta filan gerek yok, AKP on yıl önce yaptığı yasal değişikliklerle AİHM kararlarının Türk hukukunun bir parçasını olduğunu kabul ediyor.
AKP'nin HDP hesabı
AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili çizdiği bir yol haritası var. Önce HDP ile ilgili.
- Dokunulmazlık üzerinden HDP’lilerin önemli bölümünün milletvekilliğini düşürmek.
- İki HDP’li eş başkanın, Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da milletvekilliğini düşürerek, HDP’nin tepesini boşaltmak.
- Boşalan milletvekillikleri için HPD’nin güçlü olduğu illerde ara seçime gitmek.
- O illerden milletvekili çıkarmaya çalışmak.
Güneydoğu’da bol bol HDP-terör bağlantısı propagandası, hatta baskısıyla AKP kendine oy ve milletvekili devşirmek peşinde.
AKP'nin CHP hesabı
CHP’de 51 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor. Orada da:
- O milletvekillerinin bulunduğu seçim bölgelerinde ara seçime gitmek ve oradan yine milletvekili çıkarmaya çalışmak.
- İkinci konu daha iştah açıcı. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 39 fezleke var. Bir biçimde onu mahkum ettirmek, CHP liderliğini boşaltmak ve CHP’yi kaosa itmek.
- Kaldı ki, CHP’de dokunulmazlığı kaldırılmak istenen milletvekilleri arasında AKP’yi her yönden çok rahatsız eden, AKP’nin manevra alanını daraltan etkin isimler var. Onlardan kurtulmak.
Kürsüyü etkisiz kılmak
Bu kadar çok milletvekilinin dokunulmazlığı kalkınca ve aralarından birileri mahkum olunca, geri kalan milletvekilleri ne yapacak?
O kadar rahat konuşamayacak. Ne kürsüde, ne başka yerde.
Medya malum, sivil toplum örgütleri malum, kıskıvrak bağlanmış durumda. Bu koşullarda, her şeye rağmen, şu ana kadar iktidarla hesaplaşmaları en açık ve net biçimde muhalefet milletvekilleri yapıyor.
Dokunulmazlıkların kaldırılması, arkadan gelecek mahkumiyetler, geride kalan milletvekillerini de tedirgin edecek, istedikleri muhalefeti engelleyecek.
AKP'nin AKP hesabı
Dokunulmazlığı kaldırılmak istenen AKP’lilerin bir bölümünün dosyaları 2002’den önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi dönemine ait. Onların yargıda aklanması işten değil.
Diğerlerinin mahkûm olma ihtimaline gelince, hesap ortada. Başkaları değil, doğrudan AKP’liler itiraf ediyor, “yasama da, yürütme de, yargıda bizde.”
Göstermelik olarak yargılanacak AKP’liler, “alnının akıyla beraat ederse” kimse şaşmamalı.
Yani, yargıya gidecek olan AKP milletvekilleri hiç bir sürprizle karşılaşmadan şimdiki konumlarına dönebilir.
Tam bir kuşatma
AKP’nin dokunulmazlık oyunu Meclis üzerinden Türkiye’yi kuşatma harekatı.
Ara seçim sonucu, elde edeceği çoğunluk umuduyla, istediği anayasayı Meclis’ten geçirmek ve başkanlık yolunu açmak.
Bunu cümle alem biliyor ve görüyor, ne yazık ki, Kemal Kılıçdaroğlu göremiyor.
Bu nedenle CHP’nin içi kaynamaya başlıyor, CHP’den dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliğine ne ölçüde destek çıkacak, emin değilim. CHP grubunun yarısı tedirgin ve bu hesapların farkında ancak, bunu Kılıçdaroğlu’na anlatmayı denemiş olsalar bile, şu ana kadar başarı kazanmış değiller.
Dolayısıyla, dokunulmazlık sorunu aynı zamanda CHP’nin iç sorununa dönüşebilir.
Dokunulmazlık ve PKK
AKP’nin aklına pek gelir gibi değil ancak, dokunulmazlık oyunları içinde bir de PKK var. HDP’lilerin dokunulmazlığı kalkar ve mahkum olurlarsa, PKK’nın çok başka biçimde sahneye çıkma ihtimali konuşuluyor. Şöyle:
“Biz siyaset yolu tıkanmış bir halkın meşru savunma hakkını kullanan özgürlük savaşçılarıyız.”
Madem ki siyaset yok, bu durumda geriye silahtan başka yol kalmıyor. Yani, alabildiğine terör. Ve bu sefer terörü dış dünyaya haklı gösterme çabası. Dışardan destek göreceğine hiç kuşku yok.
Başkanlık hırsıyla dokunulmazlıkları kaldırmaya kalkan AKP, ona canı gönülden yardımcı olan CHP ve MHP aslında Türkiye’yi ateşe atıyor.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla birlikte, Türkiye bir meçhule doğru yola çıkıyor. Korkarım ki, bu acılarla dolu, çok tehlikeli ve onulmaz bir yolculuk olabilir.