21 Haziran 2017

Bahçeli’ye armağan

Bahçeli’nin arzusuna uyarak, Türkçe Olimpiyatları ile Clinton için verilen resepsiyona katıldığı için Meral Akşener Devlet Bahçeli tarafından “FETÖ’cülükle” mi suçlanıyor?

Türkçe Olimpiyatları... Hani, şu “FETÖ’nün öncülük ettiği” olimpiyatlar... Türkiye’de görkemli kutlamalara sahne olan, TRT’den canlı yayınlanan olimpiyatlar...

Ya da:

Dışişleri Bakanı iken Ankara’ya gelen Hillary Clinton onuruna Amerikan Büyükelçiliğinde verilen resepsiyon için çeşitli partilerin yanı sıra, MHP’ye de giden davetiye...

Devlet Bahçeli her iki etkinliğe ‘MHP adına katılması’  için Meral Akşener’i görevlendirmiş olabilir mi?

Genel Başkanı Bahçeli’nin arzusuna uyarak, Türkçe Olimpiyatları ile Clinton için verilen resepsiyona katıldığı için Meral Akşener Devlet Bahçeli tarafından “FETÖ’cülükle” mi suçlanıyor?

Bu görevlendirmeler gerçek ise:

MHP kadroları artık “pes” demek sınırını aşmış olabilir mi?

MHP kadrolarına yine de “pes artık” dedirten karar dün çıkıyor, mahkeme MHP’nin bir yıl önceki olağanüstü kongresini iptal ediyor.

 

İptal süreci

 

Aslında iptale giden kongre süreci şöyle işliyor.

MHP muhalifleri bir kongre topluyor ve tüzük değişikliğini benimsiyor, aynı zamanda yeni bir genel başkan seçimine karar veriyor.

Ancak, o kongre Anadolu’nun iki yerinde, iki mahkeme tarafından aynı kararla iptal ediliyor:

“Bu kongre geçersizdir”.

Muhalifler bunun üzerine iptal kararını ortadan kaldırmak amacıyla üst mahkemeye başvuruyor. Üst mahkeme itirazı geçerli sayarak, iptal kararını kaldırıyor.

Muhalifler bu kez geçen yıl 19 Haziran’da Esenboğa’da toplanarak tüzük değişikliğini yeniden kabul ediyor.

Dünkü mahkeme kararı ise, iki temel iptale imza atıyor:

1-Tüzük değişikliğine,

2-Yeni genel başkanın seçileceği olağanüstü kongreye.

Geçen yıl bu kongre toplandığında, Devlet Bahçeli “bu kongre geçersizdir, MHP Kongresi 18 Mart 2018’de toplanacaktır” diyor.

Dünkü mahkeme kararıyla Bahçeli derin bir nefes alıyor, MHP kongresi gelecek yılın 18 Mart’ına kalıyor.

 

Akşener’in tepkisi: “Adalet”

 

Mahkeme kararı açıklandıktan sonra Meral Akşener tweet atıyor:

“700 delegenin iradesi yok sayıldı. Adaletin ruhuna El Fatiha”.

Akşener ile Kemal Kılıçdaroğlu aynı yerde buluşuyor:

“ADALET”.

Bu vurgu Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne bir haklılık daha sağlıyor.

 

MHP muhalifleri: “Adalet”

 

Dün MHP’li muhalif isimlerle konuşuyorum, MHP’nin önde gelen isimleri ile. Hepsi, birbirinden bağımsız ve fakat aynı tepkiyi veriyor:

“Bizim için hiç sürpriz olmadı. Adaletin nasıl işlediğini artık dağdaki çoban bile biliyor. Adaletin olmadığı bir yerde, mahkemenin iptal kararı vermesi şaşırtıcı değil. Çünkü, amaç Devlet Bahçeli’yi korumak. Anayasa değişikliğine verdiği desteği mükafatlandırmak”.

Muhalifler Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne gönderme yapıyor:

“Sayın Kılıçdaroğlu adalet için yürüyor. AKP’liler, neden yürüyor, nasıl yürüyor, bu yürüyüş FETÖ’ye destektir, gibi sözler söylüyor. Tek biri çıkıp da, adalet işlemiyor, diyemiyor.

Mahkemenin MHP ile ilgili kararı, Türkiye’de adaletin olmadığını bir kez daha gösteriyor. Onun içindir ki, Sayın Kılıçdaroğlu yürüyüşünde yerden göğe kadar haklı”.

Bu sözler MHP muhaliflerinden Kılıçdaroğlu’na gönderilen çiçekler.

 

Bahçeli şimdilik kurtuldu

 

Anayasa değişikliğinde Bahçeli AKP’ye canını dişine takarak destek veriyor. Türkiye’de doksan yıllık parlamenter gelenek onun muhteşem katkısıyla yıkılıyor.

Sadece bununla kalmıyor, anayasa değişikliğine destek sonrasında, AKP’ye her sefer verdiği katkı hiç azalmıyor. Katar sorununda, idamın geri getirilmesi tartışmasında, AB ve Amerika ile ilişkilerde, Barzani’nin referandum çıkışında AKP ile hep aynı paralelde.

Hatta Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşünü eleştirdiği sözlerinde, AKP’den de daha AKP’li tavır sergilemek ona ait.

Eh, bu kadar destek sonucunda kongrenin iptal edilmesini hak ediyor. Genel Başkanlığı şimdilik kurtarıyor.

 

Yeni arayış

 

Şu çok açık, MHP Kongresi iptal edilmemiş olsa, MHP yeni bir genel başkan seçimine gitse, Bahçeli o koltuktan çoktan uçup gidecek.

Bundan sonra siz seyreyleyin Bahçeli’yi, CHP ve HDPye, hatta genel olarak AKP muhalefetine, halkın yüzde ellisine en sert çıkışlar, en katı eleştiriler, en olmadık sözler ondan gelecek.

Ya MHP muhalifleri?

Yeni bir parti için yola çıkmak mı, her şeye rağmen MHP’de kalıp mücadele etmek mi?

Fikir şu:

Temelde ülkücü kadroların ağır bastığı, bununla beraber merkez sağ ve hatta mümkünse merkez solun bir bölümünü kapsayacak biçimde, geniş tabanlı yeni bir parti arayışı...

Bu haliyle MHP’ye kilit çoktan vurulmuş bulunuyor. Onun için yeni parti arayışı.

Olur mu, orası ayrı.

Mahkeme kararı Bahçeli’ye armağan.

O armağanın değeri onun siyasal ömrüne değer. O da, bu değere hakkını verecek, eminim, her gün AKP’ye övgüler düzerek.

Yazarın Diğer Yazıları

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

Diyanet imparatorluğunun freni patlamış!

AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. Kendisine her türlü rolü biçiyor, kendine göre yorumlar icat ediyor, toplumu yanlış yönlendiriyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu

"
"