"20 Aralık 2021...
Tarihe geçecek bir gün...
20 Aralık 2021, saat 19 dolayları...
Tarihe geçecek saatler..."
O gün ve o saatlerde ne oluyor?..
O gün ve o saatler neden tarihe geçecek derecede önemli?..
Sadece tarihe geçecek olmakla kalması yetmiyor.
"O gün ve o saatlerin soruşturulması gerekiyor."
Onun için tarihe geçecek ölçüde önemli.
20 Aralık 2021 pazartesi akşamı saat 19 dolaylarında Tayyip Erdoğan ekonomiyle ilgili açıklamalarda bulunuyor.
"Türk Lirası tasarruflarına kur garantisi verileceğini ilan ediyor.
Ve...
Daha o konuşurken, bankalarda dolarlar satılmaya başlıyor.
Doların düşeceğini bilerek..."
Bazı banka genel müdürleri, o gece, Erdoğan’ın konuşmasıyla birlikte "bir milyar 750 milyon dolar satıldığını" söylüyor. (22 Aralık 2021, Hürriyet com.tr, saat 12.24)
‘Reuters’ Haber Ajansı benzer bir iddia ortaya atıyor:
"Kamu bankaları piyasaya yüklü miktarda dolar sürdü."
Kamu bankaları?..
Yani, iktidarın emrindeki bankalar.
Haberleri mi var?
20 Aralık 2021 günü saat 19 dolayları neden tarihi önemde?..
Neden soruşturulması gerekiyor?..
"- Nasıl oluyor da, daha Erdoğan konuşmaya başladığı andan itibaren, birileri dolar satmaya başlıyor?..
- Dolar son haftalarda anormal artarken, tasarrufu olanlar paralarını titizlikle dolarda tutarken, nasıl oluyor da, dakikalar içinde o dolarlar satılıyor ve Türk Lirası’na dönüşüyor?..
- TBMM’de de muhalefet milletvekillerinin dile getirdiği gibi...
‘Yoksa bu karardan birilerinin haberi mi var?..’
Var mı ki, dolarlarını aniden bozdurmaya başlıyorlar?.."
İşte, o gece aniden ve telaşla dolar bozdurma işlemi...
Soruşturulması gereken bu. Tarihi önem buradan kaynaklanıyor.
Kim, kime sızdırmış?
"Birileri önceden bu kararı biliyor ve onun için dolar bozduruyorsa...
Bunun ekonomi dilinde yeri var, İngilizcesi:
"İnsider trading..."
Türkçesi:
"İçerden yasa dışı bilgi sızdırmak... Yasa dışı bilgi ticareti... İçerden yasa dışı sızdırdığı bilgiyi kendi çıkarına kullanmak."
Bunun ceza hukukunda yeri var, bu suç!..
Böyle bir ihtimal var mı, yok mu?..
"- İçerden bilgi sızdırılmış mı?.. Soruşturulması gerek!..
- Eğer sızdırılmış ise, kimler kimlere sızdırmış?..
- O sızdırma sonucunda, kimler bir kaç saat içinde ne kadar para kazanmış?.."
Bir savcı çıkar da, bu ihtimalin üzerine gider mi?..
Yargı bağımsızlığının rafa kalktığı bu dönemde, hiç sanmıyorum.
Ama, ilerde 20 Aralık 2021 gecesinin mutlaka soruşturulacağını düşünüyorum.
"Nass" ev 19.5,22,40,36
Bu soruların ötesinde...
"Nass ve faiz..."
Ciddi tutarsızlıklar var, dün Sözcü Gazetesi faizdeki tutarsızlığı manşetine taşıyor:
"- Mevduat faizi yüzde 19.5,
- Ticari kredi faizi yüzde 40,
- Yeniden değerleme faizi yüzde 36."
Oysa, Merkez Bankası faizi yüzde 14’e düşürüyor.
Düşürüyor ama...
Kendisi yüzde 22 faizle borçlanıyor!..
Nerede kalıyor, Erdoğan’ın sıkı sıkıya bağlı olduğu ve vazgeçmediği "Nass", yani faizin haram olduğu ve ondan dolayı hepimizin sonu belli olmayan maceraya sürüklenmiş olması?..
"Merkez Bankası politik faizinde Nass var, ama başka yerde yok!.."
Bu da, ülke yönetiminden bir başka fotoğraf.
Diyanet TOKİ'de faizden yana
İslam’da faizin yeri belli:
"Faiz haramdır, İslam faizi haksız kazanç olarak görüyor."
Tamam, ancak yerine göre değişebiliyor!..
Örneğin, geçen yıl Ocak ayında TOKİ evleri satışa çıkarıldığında...
Evler satın alınırken, kredi kullanılacak, belli bir faiz ödenecek. Ama, faiz haram!..
Diyanet devreye giriyor:
"Kurulumuz sosyal konut projelerini teşvik etmektedir. Teşvik kredilerinin kullanılması caizdir ve bu faiz kapsamında değerlendirilemez."
Kendisi söylüyor, adı üstünde "kredi", demek ki, faiz var!..
Ama belli ki, emir yüksek yerden, Diyanet TOKİ’ye destekleme emri almış, onun için o "krediyi kullanmak caiz ve faiz yok!.."
Diyanet çomak soktu
Buna rağmen...
Erdoğan’ın sadık bendesi Diyanet:
"Müslümanlar faizli mevduata bilerek ve isteyerek para yatırmamalı. Bu mevduat hesaplarında tahakkuk eden fazlalıklar faiz olup haramdır. Bu itibarla bankaların vadeli mevduat hesaplarına para yatırmak caiz değildir."
Ne olacak şimdi?..
Erdoğan herhalde küplere binmiş olmalı!..
Erdoğan ve Diyanet karşı karşıya!..
Laik devlet
Aslında Diyanet bu açıklamasıyla "Nass" savunması yapıyor, kendine göre haklı.
Erdoğan’ın dilinden düşürmediği, ‘faizle ilgili benden başka şey beklemeyin’ sözünü savunuyor.
Erdoğan ise, "örtülü faiz ve farklı faiz oranları" uygulamalarıyla kendi sözünün tersini yapıyor.
Diyanet burada kendi içinde haklı ama, böyle bir açıklama, Diyaneti’in çoğu açıklamasında olduğu gibi, yersiz. Çünkü:
"Laik bir devlette bunun yeri yok!.."
Diyanet ve laik devlet!..Bir araya pek gelmiyor.
AKP döneminde tutarsızlıklar, çelişkiler artık yabancı değil, pek çok örneği var.
Ne var ki...
20 Aralık 2021 gecesi...
O "en uzun gece" soruşturulmalı!..