Geçen yılın Eylül ayından bu yana iç savaş yaşanan Yemen’de İran sempatizanı Husi Hareketi, ABD destekli Hadi hükümetini silah zoruyla “etkisiz hale getirdi”. Suudi Arabistan Yemen'e yönelik askeri operasyon başlattı. ABD lojistik ve istihbarat desteği vereceğini açıkladı.
Rusya, petrol üreten ve bütçe gelirlerinin neredeyse yarısı petrol ve doğalgaz gelirlerinden oluşan bir ülke. Putin, Ukrayna ve Kırım meselesini kaşıdıkça petrol fiyatları yükseliyor ve Rusya bütçesine havadan gelir sağlıyordu. Sonra ABD ve AB bu işe dur dedi. “Petrol fiyatı savaşları” başladı. Peşinden Rusya ekonomisine büyük hasar veren yaptırımlar geldi. Ancak bu “savaş” sadece Rusya ekonomisine değil, Suudi Arabistan ve ABD ekonomisine de zarar vermeye başladı.
Hatırlayın: 2014 yılının ikinci çeyreğinden itibaren petrol fiyatları düşme eğilimine girdi. ABD’de birçok kaya petrolü üreten şirket, 2015 yılı bütçesini, “ham petrol fiyatı (WTI) en kötü senaryoda bile 50 dolardan aşağıya inmez” varsayımına göre yaptı. Aşağıdaki grafiğe bakın:
ABD’li kaya petrolü üreten şirketler için petrol fiyatlarının 45 doların altına inmesi sektör için fonlama krizi anlamına geliyor.
Hatırlayın: geçen hafta ABD eski Merkez Bankası Başkanı Greenspan şunu demişti: “Petrolde dip henüz görülmedi. Mevcut doluluk oranı ile muhtemelen önümüzdeki ay Cushing’te stok imkanı kalmayacak. Petrol fiyatları düşmeye devam edecek. Çünkü buradaki petrolün piyasaya sürülmesi dışında gidecek bir yer yok.”
Suudi Arabistan saldırısının zamanlaması iki nedenle ilginç:
1) İran, 2012 yılının ortalarında uygulanmaya başlayan ABD ve AB yaptırımları öncesinde günde yaklaşık 2.5 milyon varil petrol ihraç ediyordu. Yaptırımlardan sonra 1 milyon varil civarında ihraç etmeye başladı. Biliyoruz ki, İran’la uranyum zenginleştirme görüşmeleri “tatlıya bağlanmak” üzere. Hatırlayın: Obama, İran halkına ve liderlerine hitaben yaptığı Nevruz konuşmasında, devam eden nükleer müzakerelerle ilgili şunu söylemişti: " Bu meseleyi barışçıl yollarla çözmek için ülkelerimizin tarihi bir fırsat yakaladığına inanıyorum. Kaçırılmaması gereken bir fırsat. Önümüzdeki günler ve haftalar kritik olacak. Müzakerelerde ilerleme sağladık, ama hala bazı anlaşmazlıklar var. Bizimle anlaşırsanız İran refah yolunda ilerler. Anlaşma olmazsa izolasyonlar artar."
2) American Petroleum Institute ABD’de haftalık petrol istatistikleri yayımlıyor. Önceki gün gelen haftalık rapora göre ABD’de ham petrol stokları hızla artıyor. Dün gelen US Energy Information Administration raporuna göre mevcut stok düzeyi 466 milyon varille son 80 yılın en yüksek seviyesinde!
İran’la müzakerelerin başarıyla sona germesi ihtimali, Suudi Arabistan ve bölgedeki diğer petrol üretcisi “Sünni ülkeleri” rahatsız ediyor olabilir. Bu durumu ihmal ederek söylüyorum; bana göre Yemen müdahalesinin arkasında şu gerçekler de var: düşen petrol fiyatlarının petrol üreticisi ülkelere verdiği zararı durdurmak, bir anlamda kendisine gözdağı verilen İran’la yapılan müzakerelerin “tatlıya bağlanması” öncesinde petrol fiyatları daha da düşmeden, ABD’de artık konulacak yer bulunamayacak hale gelen stokları azaltarak, sektördeki fonlama sorununu hafifletmek!
Askeri harekat sonrası ABD ham petrolü fiyatının 50 doların üzerine çıktığını not ederek bitirelim.
Meselenin Fed aksiyonlarıyla bağlantısı hakkında ek biligi:
Enerji sektörü S&P 500 capex’inin yaklaşık üçte biri. Petrol fiyatlarının 50 doların altına inmesi ABD’li kaya petrolü üreticilerini zora soktu. Fiyat düşüşü sonrasında sektörün ilk tepkisi üretimi hızla düşürmek oldu. Birçok şirket kapasite düşürmek, devam eden yatırımları durdurmak zorunda kaldı. Karlılık düşüşü ve nakit sıkışıklığı beklentisi nedeniyle bu şirketlerin çıkardıkları tahvillerin fiyatı ve hisse senetlerinin değeri hızla düştü. Hess, ConocoPhillips, BP ve ExxonMobile gibi dev şirketler yeterince kar payı dağıtamayacaklarını açıkladılar.
Petrol endüstrisinde şöyle bir durum var: Fiyatlar yükselince “upstream”, yani çıkarma ve üretmek işi karlı; düşünce “downstream”, yani rafineri ve pazarlama işi daha karlı hale geliyor. O nedenle ABD’de istihdam piyasasında iyileşmeye ve büyümeye yol açan hadise, şimdi sorun haline geldi. Sektör kapasite düşürünce, yatırım harcamalarını kısınca ve upstream iş yapanlar azalınca istihdamdaki iyileşme, “acaba kalıcı mı” sorusu gündeme geldi. Şayet petrol fiyatlarında henüz dibi görmediysek enflasyonda artış için iyimser olmak için de bir neden yok! Bu da Fed’in beklenen hamlesini erteler, diye varsayabiliriz. Son bir hafta içinde EUR/Dolar partiesindeki tersine dönüşün “ihmal edilen nedeni”, bence petrol stoklarındaki söz konusu ciddi artış. Fiyat düşüşü nedeniyle ABD’de petrol endüstrisinde çok ciddi bir fonlama krizi var. Meseleye dikkat çeken “2015 yılında petrol fiyatları ne olur? Potansiyel kriz tehlikesi ne?” başlıklı yazımız için tıklayınız.