Evvel zaman içinde adres nasıl bulunurdu hiç düşündünüz mü ? Yani sokaklara ve caddelere henüz isim verilmeden, evler ve dükkanlar numaralandırılmadan önce...
Şaşıracaksınız ama, bir zamanlar evlerin ve dükkanların önüne tanıtıcı özel işaretler konulurdu. Öyle ya herkes okuma yazma bilmek zorunda mı?
Evvel zamanın ucu Eski Mısır’a kadar uzanıyor. Daha sonra Romalılar kullandı bu tür tanıtıcı özel işaretleri. Romalılar; duvarlarının bir kısmını beyaza boyayarak bir nevi reklam panosu yaratıp ve tanıtıcı işaretlerini bu duvarlara resmederlerdi.
Çoğu işaret, mesela bir ayakkabıcı dükkanında olduğu gibi ya ürünün bizatihi resmi veya bir çilingirde olduğu gibi anahtar resmi ya da bir terzide olduğu gibi o işi yapanla özdeşleşmiş bir aletin, mesela makasın resmiydi.
Eskiden bazı Anadolu evlerinin önünde iri taşlar, yahut duvarlarında, kapılarında anlamsız şekil ve işaretler, iri ve şekilli kapı tokmakları olurdu. Kimlerindeyse selvi ağacı, ya da salkım söğüt. Rüzgar esince ıslık çalan türden... Amaç aynı: Evlerin önüne, duvarına, sağın – soluna konulan bu işaretlerden maksat adresi belli etmekti. Daha sonra bu ticari işaretler, kişiye ve firmaya özel bir şekil aldı.
Ve insanoğlu, ticaretin ve okuma – yazmanın yaygınlaşmasıyla bu işaretleri kendine ait amblem, logo, imza, alemat- i farika, marka, adres, mezar taşı, kartvizit vesaireye dönüştürdü. Belediyeler ve posta idareleri kuruldu ve evlerin önündeki işaretlerin yerini cadde, sokak ve ev numarası aldı.
Peki bu işin puroyla alakası ne ?
İlk puro tiryakisi imajı Amerika’nın Vahşi Batısında puro içen kovboy figürleriyle oluşsa da puro içmek Amerika kıtasına ve bu kıtanın yerli kabilelerine, yani Kızılderililere özgü bir alışkanlık ve gelenektir.
Kızılderililer ile tütün arasında asırlar boyunca devam eden yakın bir ilişki vardır. İşte bu ilişki nedeniyle eskiden puro satılan tütün dükkanlarının önüne işaret olarak bir Kızılderili biblosu konulurdu. Genelde tahtadan el oyması ve “Virginie Man” (Virjinyalı Adam) adı verilen bu heykelcikler okuma yazma bilmeyenlere, içinde puro satılan bir tütün dükkanın önünde olduğunu anlatan çok yaygın bir ticari işaretti.
Bu heykelciklerde kullanılan en yaygın figür ise, “Buffalo Bill” simgesinde yerini bulan “beyaz adam” tarafından Misisipi Nehri boyunca sürülmeden önce Dakota ovalarını yöneten “Oturan Boğa”ydı. Nam-ı diğer “Büyük Şef”. Bu ismi bir yerlerden hatırlıyorsunuz değil mi?
Büyük Şefin ne tütünü içtiğini bilmiyoruz; ancak Virjinya tütünü daha çok sigara yapımında kullanılır. ABD’de puro tütünü denilince akla Connecticut gelir. Buğday tenli bir yeni yetme teni gibi pürüzsüz, damarsız ve incecik bu tütün, dış sargılıkta kullanılır ve iyisi çok nadirdir. Biraz Reşat Ekrem Koçu gibi oldu ama olsun... Neyse: Hazır buğday tenden bahsetmişken Mehmet Ali Ardıç’ın “Buğday Tenli Yalnızlıklar” şiirinin, bizce bir puro severin hayale dalma anına temas eden ilk dörtlüğüyle bitirelim:
Bulanınca siyaha yalnızlığın buğday teni
Bir şarkı daha susar kanlı kanatlarla
Bir şarkı ki her hatırlatışında seni
Şaha kalkar gözlerim ölü atlarla