Türk Hava Yolları, dünyada parmakla gösterilen bir hizmet anlayışını vizyon edinmiş güzide bir şirketimiz.
Uçuş emniyeti, güvenilirliği, ürün yelpazesi, hizmet kalitesi ve rekabetçi konumu ile tercih edilen, Avrupa’nın önde gelen ve küresel ölçekte faal bir havayolu olmayı misyon edinmiş, halka açık ve hisselerinin %49,12’si kamuya ait bir dünya şirketi.
Dürüstlük, adil davranma, müşteri memnuniyeti, bireye saygı ve yenilikçilik değerleriyle başarıya doymayan; çağdaş yönetim anlayışıyla bir kamu şirketinin de uluslararası standartlara ulaşabileceğini ve en güçlü rakiplerini geçebileceğini ispatlamış güzide bir iktisadi devlet teşekkülümüz.
18,8 milyon yolcunun katıldığı anket sonucuna göre Avrupa'nın en iyi havayolu şirketi…
Son 7 yılda 3 kat büyümüş!
Peki, bu başarı tesadüf mü?
Hayır!
Temellerini Cem Kozlu ve Yusuf Bolayır’ın attığı sağlam bir şirket devraldı Temel Kotil.
Ve üzerine iyi bir bina dikti.
Tıpkı Kemal Derviş ve Ali Babacan ikilisinde olduğu gibi.
İşin sırrına dair verdiği bir röportajda:
“İpek Yolu’nda ticaret yapan Türk tacirler ellerindeki malı kendilerine satardı. Yani kendine satmış gibi satardı. Defolu malı kimseye satmazdı. Biz şu anda malı kendimize satıyoruz. Ürettiğimiz hizmeti biz kendimiz beğenmiyorsak kimseye onu satmayız. Bileti kendimize satar gibi kaliteli satıyoruz.”
diyor, Temel Kotil.
Yani kazık atmak yok, müşteriye kötü davranma yok…
Bunu, gençlik yıllarımda ziyadesiyle mahcup olduğum Türk insanı ve Türk malıyla ilgili kötü imajı düzeltecek çok radikal bir adım olarak görüyorum.
Daha önce de yazmıştım piyasa ekonomisinin sağlığı ahde vefaya dayanır. Tıpkı evlilikte ya da özel ilişkide olduğu gibi. Taahhüdüne – sözüne güvenilirlik hem ticarette, hem de özel ilişkide hatır biriktirmenin yegâne yoludur.
Hatır, bir “yatırım aracıdır”.
Bilirim ki hizmet sektöründe sattığınız şey “his”tir.
Hizmet, kaliteli bir araba markasında olduğu gibi sahibinden bağımsız konuşamaz; edenle mündemiçtir.
O nedenle sadık müşteri için uzun soluklu ve sabırlı olmak, hata yapmamak gerekir.
Biriken müşteri hatırıyla marka olunur ve hatır, zamanla meyvesini verir.
THY, son yıllarda hizmet kalitesi bakımından çok ciddi bir mesafe kaydetti.
Hatırlıyorum da 2002 seçimlerinden sonra hızlı bir kadro erimesi yaşanmış ve yeni – tecrübesiz hostesler dolmuştu uçaklara!
Almanya’ya uçan doğu kökenli yaşlı ve köylü kadınlarımıza hoyrat davranan; yabancıları yakasına yapışırcasına uykusundan uyandırarak bir şey içmek isteyip istemediğini soran, yemek arabasını oraya – buraya çarpan, omuz atar gibi koridor kenarındaki yolculara çarpan ve özür dilemeyen hostes tipinden artık eser yok…
Güler yüzlü, yolcusuna değer veren, ona kural hatırlatmayan, duruma göre çözüm üretebilen, ulaşılabilir ve insanda kıtlık hissi uyandırmayan, güvenilir hostesler ve sıfır kaza ve kırma ile uçan pilotlarıyla…
Müşterilerinin beklentilerini ve değişen ihtiyaçlarını rakiplerinden daha iyi ve daha hızlı değerlendirip karşılayan bir şirket THY.
Cem Kozlu döneminde, yabancı uzmanlarına verdiği yüksek ücret sayesinde bağlantı uçuşlarını çok iyi yapabilen ve bu sayede hızla büyüyen; yaratılışına gururla şahit olduğumuz dünya markamız.
Bence Lufthansa’dan çok daha iyi THY.
Bunu son ABD seyahatimde bir kez daha teyit ettim.
Check-in’de sistem bozukluğu nedeniyle üç saat bekledikten sonra gecikme nedeniyle her yolcuya verdiği 10 dolarlık restoran çekiyle yetinerek, sorunu çözdüğünü düşünüp özür dileme gereği duymayan Lufthansa!..
Kural odaklı, kurulmuş, mesafeli ve tavırlı hostesleri…
Ayağınıza çarpan yemek arabaları, omuzunuza çarpan, üzerinize çay döken, özrü ile gönül almayı denemek yerine hatasını basit “mantık” icrasıyla size yıkmaktan medet uman, karşınızda her an size şirket kurallarını hatırlatmaya hazır hostesleriyle, bavulunuzu kaybeden Lufthansa…
Bir daha asla!
“THY varken, bir daha asla!”*
Teşekkürler Cem Kozlu, teşekkürler Yusuf Bolayır, teşekkürler Temel Kotil, teşekkürler tüm THY çalışanları…
*Bu ifade, Washington’da check-in kuyruğunda, THY ile ilgili övgü dolu konuşmalar yapan arkamdaki genç iki ABD’li diplomatın kulak misafiri olduğum konuşmalarından alınmıştır.