Piyasalar derken şunu kast ediyoruz: Bankaların ve aracı kurumların (ikisine birden aracı kuruluş deniyor) araştırma departmanlarının yorumları ve raporları, ki bunlara bakarak aracı kuruluşlar portföylerine daha çok menkul kıymet dahil ediyorlar veya portföy boşaltıyorlar.
Referandum hükümet açısından bir tür güven oylamasına döndü
12 Eylül’de Anayasa değişikliği paketinin tamamı için tek tercih yapmak durumundayız. Bu tercih ya “evet” anlamına gelecek ya da “hayır.” Ne acıdır ki, paketin büyük bir kısmına “evet” diyecekler, sadece birkaç maddeye atfettikleri önem nedeniyle “hayır” demek zorunda kalacak! Bunların ne oldukları ve ne kadar önemli oldukları çok yazıldı – çizildi...
Artık şurası bir gerçek ki, bu referandum 2011 yılında yapılması gereken genel seçimler için halk nezdinde bir nevi güven oylamasına döndü. Seçim meydanlarında ve ekranlarda yapılan propogandalarda paketin olumlu ve olumsuz taraflarından ziyade, partilerin başka konulardaki görüşleri ve liderlerinin nitelikleri, geçmişleri, niyetleri ve şahsi mal varlıklarındaki akla uygun olmayan artışlar tartışılıyor.
Anketlere göre sonuç başabaş
Anketlere ve söylemlere bakılırsa referandumdan çıkacak sonuç “evet” de olabilir, “hayır” da. Son üç hafta içinde “hayır” oylarında bir artış eğilimi var gibi. Muhtemelen kararsızların sayısı azalıyor ve “hayır”a doğru bir yöneliş var.
Ancak piyasalar “evet” oylarının yüzde 55’ler civarında olacağını tahmin ediyor. O nedenle iyimser beklentiler Dolar/TL kurunu düşürüyor, İMKB’ye yeni rekorlar kırdırıyor ve faiz oranlarını yüzde 8’lerin altına doğru itiyor.
Kısaca piyasaların açtığı pozisyon, AKP iktidarının tek başına bir dönem daha devam edeceği varsayımı üzerine kurulu. Dolayısıyla piyasalar “evet”i fiyatlıyor. Ancak sonuç ne olursa olsun bir kâr realizasyonu olacağı çok dillendiriliyor. Belki de realizasyon, bayram nedeniyle, siz bu yazıyı okurken gerçekleşiyor olacak.
'Hayır çıkarsa AKP popülist politikalara yönelir' korkusu var
Hayır oylarının fazla çıkmasının, hele hele beklenenden daha fazla çıkmasının AKP iktidarının (en azından tek başına iktidarın) sonu anlamına geleceği biçiminde yorumlar yapılıyor.
Kısaca yüzde 55’in üzerinde bir “hayır” oyunu piyasalar “negatif sürpriz” olarak algılayacak. Çünkü zayıflayan bir AKP’nin genel seçimler öncesinde “kendi bacağına sıkması” anlamına gelecek olan “mali kural” tamamen gündemden düşecek. Cari açık sorununa, bir de artan bütçe açığı ve borç sorunu eklenecek. Böylece korkulan gerçekleşecek ve “beklenen enflasyonun” yükselmesi nedeniyle hem nominal faizler, hem de döviz kurları yükselecek ve İMKB endeksi hızla aşağıya doğru inecek.
Piyasaların “evet”i fiyatlamasının nedenleri özetle böyle. Varsayımların ne kadar gerçekçi olduğunu sandık gösterecek...