Dünkü yazımızda Hollande’ın seçim konuşmalarında, ‘Fransa’nın büyümeye ihtiyacı olduğunu ve istikrar paktı anlaşmasını yeniden müzakereye açacağını’ söylediğini; Sarkozy’nin de Hollande’ın arkasına takılarak ‘ECB’nin büyümeyi desteklemesi gerektiğine’ dair açıklamalarını ve bu açıklamaların AB’nin daha ileri bir entegrasyona doğru gidişatıyla ilgili olumsuz imalarını yazmıştık.
Bugün Merkel’den Sarkozy ve Hollande’ın bu çıkışına yanıt geldi. Alman gazetesi WAZ’da yer alan söyleşisinde Merkel mealen şunları söyledi:
“Mali anlaşma müzakere edildi. 25 ülke devlet başkanları tarafından imzalandı. Bu anlaşma Yunanistan ve Portekiz parlamentosunda onaylandı. Avrupa’daki parlamentolar bu yasayı kabul aşamasında. 31 Mayıs’ta İrlanda bu amaçla referanduma gidiyor. 25 AB üyesi ülke tarafından imzalanmış olan bütçe disipliniyle ilgili bu anlaşma yeniden müzakere edilmeyecek. Birliğin büyümeyi ihmal ettiği eleştirisi doğru değil. Birlik istikrarın yanı sıra büyümeyi de önemsiyor. ”
Hatırlarsanız Avrupa Borç Krizinin çözümü için kurtarma paketlerinde en fazla elini cebine atması istenen ülke Almanya olmuştu. Almanya Başbakanı Merkel de krizin “kök sebebi” olarak bütçe disiplini ve borçlanmayla ilgili olarak Maastricht kriterlerine uyulmamasını göstermişti. İstikrar ve mali disiplinin önemine işaret ederek, “üye ülkeler bütçe disiplinine uymazlarsa ve istedikleri gibi borçlanırlarsa Avro’nun istikrarını koruyamayacağını ve AB’nin daha ileri bir entegrasyon aşamasına geçemeyeceğini” savunmuştu. İşte bu tartışmalar sonunda, AB’yi mali birliğe taşımak üzere ilk adım olarak “İstikrar Paktı” denilen anlaşma, 2 Mart 2012 tarihinde, 27 üyeli AB’nin 25 üyesi tarafından imzalanmıştı. Anlaşmaya İngiltere ve Çek Cumhuriyeti imza koymamıştı.
İstikrar Paktı denilen anlaşmanın resmi adı şöyle: “Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği’nde İstikrar, Koordinasyon ve Yönetişim Anlaşması” (Treaty on Stability, Coordination and Governance in the Economic and Monetary Union).
1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girecek ve bu tarihe kadar imzacı ülkelerin parlamentolarının onaylaması gereken anlaşma, özetle şu hükümleri içeriyor:
İmzacı ülkelerde Bütçe Açığı/GSYİH oranı %3’ü geçmeyecek, Borç/GSYİH oranı %60’ı aşmayacak. Anlaşmayı imzalamayan ülkeler EMS’den yardım alamayacak. Merkezi bütçe dengede olacak veya fazla verecek. Yapısal açık GSYİH’nın yüzde 0,5’ini geçmeyecek. Şayet bir ülkenin Borç/GSYİH oranı %60’ın altındaysa ve kamu finansmanının uzun dönemli sürdürülebilirliğiyle ilgili bir riski yoksa oran %1 olabilecek. Bu kural ülkelerin anayasalarına veya eşiti bir mevzuata konulacak. Sapma olursa otomatik düzeltme mekanizmalarının çalışması gerekecek. Bu mekanizmaların ne olacağını Komisyon karara bağlayacak. İmzacı ülkeler, Komisyon tarafından önerilen bir takvime göre bütçe açığı ve borçlanma oranlarını azaltacaklar. Komisyon ve Konsey gelişmeleri takip edecek. Her ülke borçlanma programını önceden Komisyona açıklayacak. Bütçe açığı %3’ü geçen ülkelerle ilgili Komisyon derhal açığı azaltıcı önlemler içeren bir öneri paketi hazırlayacak. Bu önlemelere uyulup uyulmadığını kontrol edecek. Anlaşma ile mutabık kalınan hükümlere ve önerilere uymayanlara Avrupa Adalet Divanı para cezası kesecek.