Küresel Finansal Merkez Endeksi, Londra kökenli “Z/Yen Group” adlı bir “danışmanlık” şirketi tarafından çıkarılan ve sayıları düzenli olarak artan sayıda şehri, küresel finans merkezi sıralaması kriterlerine göre takip eden bir endeks. Endeksin İngilizce adı “Global Financial Center Index” (GFCI).
Z/Yen Group 2005 yılında kurulmuş ve ilk GFCI raporunu 2007 yılında yayınlamış. O tarihten bu yana rapor her 6 ayda bir güncelleniyor.
GFCI raporları, sayısı zaman içinde değişen küresel finansal merkezlerini, iki farklı veri setine göre derecelendiriyor ve sıralıyor. Bu veri setleri, “enstrümantal faktörler” (yani dışsal göstergeler) ve uluslararası düzeyde meslek icra eden finans profesyonelleriyle “online” yapılan anket çalışmasına verilen cevaplardan oluşuyor.
“GFCI’in 17.1” dün yayımlandı. Raporda 82 şehir hakkında değişik kaynaklardan derlenen 105 enstrümantal faktör dikkate alınmış ve değişik sektörlerden 3,527 finans profesyonelinden 28,494 görüş ve değerlendirme alınmış.
Rapora ulaşmak linki tıklayabilirsiniz..
Malum, İstanbul’u küresel finansal merkez yapmak istiyoruz. Hükümet bu amaçla kararlar aldı; planlar ve görevlendirmeler yaptı. Önümüzde 7 Haziran seçimleri var. Bu çerçevede GFCI 17.1 raporundaki dikkat çekici bazı noktaları paylaşmakta fayda var:
Güney Kore, 2009 yılının Ocak ayında “Finansal Merkez Kurma ve Geliştirme” başlıklı bir kanun çıkardı. Bu kanun esas olarak Güney Kore ekonomisinin büyümesine destek olmak üzere Seul’u geniş kapsamlı bir finans merkezi ve denizcilik ve denizcilikle ilgili türev enstrümanların gelişimini sağlamak üzere Busan’ı özel bir finans merkez yapmayı hedefliyor. Kanun çerçevesinde Güney Kore, ülkenin finans endüstrisini geliştirmek üzere, belli bir plan dahilinde büyük alt yapı yatırım harcamaları yapıyor.
Raporda, 2012 yılında Seul’de ve 2014 yılında Busan’da yapılan alt yapı yatırımlarına; finansal kurumlarının kapasitelerini iyileştirici adımlara; ülkenin sermaye piyasası kanununda yapılan iyileştirmelere ve özellikle ülkenin en büyük liman kenti ve 4 milyona yakın nüfusuyla en kalabalık ikinci şehri olan Busan’da yapılanlara bu yılın raporunda özel bir yer verilmiş.
Busan, okyanusları bibirine bağlayan ve uluslararası taşımacılık bakımından kavşak bir şehir. Busan Limanı, hacim itibariyle dünyanın en büyük üçüncü deniz taşımacılığı limanı.
Güney Kore Busan’da hem deniz taşımacılığını, hem de gemi yapım endüstrisini teşvik ediyor. Bu amaçla inşa edilen finans merkezinde bir Busan Denizcilik Borsası da kuruluyor.
Busan’da devlet eliyle yapılan başarılı bir finans merkez projesine dikkat çeken raporun diğer bulguları da önemli. Özetleyecek olursak: listenin başında New York, Londra, Kong Kong, Singapur ve Tokya var. Avrupa şehirleri arasında ilk beş sırada Londra, Zürih, Genevre, Lüksemburg ve Frankfurt var. Asya Pasifik bölgesinin üst sıralardaki 12 şehrinin 11’i üst sıralara doğru çıkmış. Çin şehirlerinin tamamında üst sıralara yükselme var. Orta Doğu şehirlerinden Riyad 7 sıra, Doha 2 sıra yükselmiş; Dubai 6 sıra, Abu Dabi 7 sıra gerilemiş. Giderek Slikon Vadisine alternatif olan Tel Aviv 9 sıra yükselmiş.
Asya’nın en yüksek not alan 5 şehrinin ortalama puanı , Avrupa’nın en yüksek not alan 5 şehrinin ortalama notundan yüksek. Alınan notlar arasındaki farklar da daralıyor. Bu da şu anlama geliyor: küresel rekabet merkezi olmak için giderek daha fazla rekabetçi olmak gerekiyor.
Listenin ilk 42 şehri aşağıdaki gibi:
Listede, 7 sıra yükselerek Müslüman Ülkeler arasında en üst sıraya çıkan ve 14. sıraya yerleşen Riyad; onu takiben 2 sıra yükselerek 20. sıraya çıkan Doha; 6 sıra düşmesine rağmen 23. sırada olan Dubai; 7 sıra düşmesine rağmen 26. sırada olan Abu Dabi; 9 sıra yükselerek İstanbul’un önüne geçen ve 42. sıraya yerleşen Kazablanka (Casablanca), dikkat çekiyor!
2 sıra düşerek yerini Kazablanka’ya kaptıran İstanbul ise 44. sırada!
