Krizden sonra G20 temel olarak küresel finansal sistemin çökmemesi için en temel uluslararası platform haline geldi.
Ülkelerin elbette tek başlarına yapabilecekleri sınırlı. G20 bu amaçla en önemli uluslararası ekonomik işbirliği platformu.
Küresel ekonomi çok zor durumda. Çözümlerin etkili olabilmesi için özel sektör ve sivil toplum dahil tüm tarafların çözüme katkı yapması gerekiyor.
Küresel iş dünyası büyümede ve istihdam yaratmada kilit öneme sahip. Çünkü hem işsizlik var hem de devletler bunu ortadan kaldıracak mali güce sahip değil.
Bütçeler açık veriyor ve borçlar katlanmış durumda. Bu nedenle hayat zorunlu olarak devletleri sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle yeni bir işbirliğine zorluyor.
Çünkü uzun dönemli reformlara ihtiyaç var. Bu amaçla B20 kuruldu. Bu sadece tek toplantılık bir işbirliği platformu değil. Öncesinde 4 çalışma grubu ve 12 konuyu ele alan aktif bir platform olarak kuruldu.
Rapor taslağı Seul’de konuşulacak. Yıl sonuna doğru da rapor formatında kamuoyuna açıklanacak.
Özel sektör parasal ve mali teşviklerin azaltılması hakkında ne düşünüyor ?
1. Parasal ve mali teşvikler küresel ekonominin istikrarına yardımcı oldu
2. Uzun dönemde büyüme özel sektör yatırımlarına ve yenlikçiliğine bağlı
3. Para politikaları tedrici olarak tarafısızlaşmaya doğru çekilmeli. Sermayenin etkin olmayan dağılımı ve yeni varlık balonlarının şişmesini engelleyecek hale gelmeli.
4. Mali çıkış stratejileri kamu harcamalarını kısma üzerine kurulmalı ve devletler akut mali sorunlarına acil çözüm dışında vergileri artırmamalı.
5. Finans sektörünün desteklenmesi politikalarından çıkılmalı ve sistemin güvenilirliği sağlanmalı. Mali sektör tahvillerine yönelik kamu garantisi öncelikle kaldırılmalı.
6. Bankacılıkla ilgili mevzuatlar ve gözetim otoriteleri için yeni standartlar yeterince güçlü ve sorunlara cevap verecek nitelikte olmalı. Bu standartlar hem büyümeyi, hem de finansal yenlikçiliği desteklemeli.
7. Son 10 yılda gözlenen cari açık-mali açıkların devamından ve artırılmasından kaçınılmalı.
Refromlarla ilgili görüşlerde de şu hususlar göze çarpıyor:
1. Sermaye hareketlerinin kıstlanmamasına vurgu yapılıyor ve finansal korumacılık risk olarak görülüyor. Bu anlamda küresel standartlara ihtiyaç olduğu söyleniyor.
2. KOBİ’lerin finansamanına özel önem veriliyor. Batmasına izin verilemeyecek kadar büyük (Too big to fail) sorunu nedeniyle KOBİ’ler dünya çapında çok önemsenir hale geldi.
3. Dünya ticaretini teşvik edici düzenlemelere ve özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki alt yapı yatırımlarının önemine vurgu yapılıyor.