28 Ekim 2010

Kriz daha barışçıl bir dünyaya vesile olabilir mi?

Eskiden uzun dönem için 5 yıl ve ötesi tabir edilirdi. Bir gerçek var ki, kriz öncesinde bazı ülkeler uzun vadenin bir kısmını yediler...

“Kuzey Atlantik Krizi” sonrası iki gelişme çok dikkat çekici: Artık ülkeler çok uzun vadeli tahvil ihraç etmeye başladı. Bunun en çarpıcı örneği Meksika’dan geldi.  Meksika devleti 1 milyar dolar tutarında 100 vadeli tahvil ihraç etti. Birçok ülkede 30 yıllık ihraçlar var. Bizim Hazine de 20 yıllık ihraç için yoklama yapıyor. Bunun anlamı ne?
Eskiden uzun dönem için 5 yıl ve ötesi tabir edilirdi. Bir gerçek var ki, kriz öncesinde bazı ülkeler uzun vadenin bir kısmını yediler.  
Finans, bize, gelecekte yaratılacak geliri bugünden paylaşmanın kurallarını öğretir. Finans geçmişe bakmaz, geleceğe bakar. Yakın gelecekte risk varsa finansal kurallar bugünden paylaşılacak şeyle ilgili çalışmaz. Keza, yakın gelecekte paylaşılacak gelir yoksa yine çalışmaz.
Kriz sonrasında hemen hemen tüm ülkeler kriz öncesine göre çok daha fazla borçlu. Kronik olarak cari açık veren ülkeler için durum çok daha vahim! Çünkü “bu borç gelecekte yaratılacak gelirle ödenebilir mi” sorusuna, cari açığı olan ülkeler için “gelecekte bu kadar döviz girişi sağlamak mümkün olur mu” türü ilave bir soru daha sormak gerekir. El cevap: Hangi gelecekte? Çünkü çok uzak gelecekte elde edilecek geliri bugüne indirgerken risk faktörü nedeniyle rakam küçülür. 
Bugünün kuşakları, kriz öncesinde gelecek kuşakların refahını harcadı. Şimdi dünya seferber oldu ve faturayı o kuşaklara ödetmenin yollarını bulmaya çalışıyor. Bunun için borçlu ülkelerin gelecek planlarına birilerinin para ödemesi lazım.  Patinajın nedeni o.
Esasen bu meseleye sol perspektiften bakınca çok radikal bir kapitalizm eleştirisi çıkıyor. Hem çevresel nedenlerle, hem de hep bir sonraki kuşağın daha sonraki kuşaklara daha fazla borç devretmesiyle, yani geleceğin refahını bugün harcayarak inşa edilen bir hayat sürdürülemez olduğu için. Bir yerde sistem patlamak zorunda. O nedenle bu sürdürülemez döngüden  insanoğlu savaş çıkarmadan kurtulamaz!
İkinci ilginç gelişme, yakın geleceğe dair. Geleceğin refahını bugüne indirgemek yerine bugünün sorumluluğunu bugünün kuşaklarına yaşatmak; yani geleceğe aktarmamak. Bununla ilgili en çarpıcı örnekse İngiltere’den geldi. İngiltere bütçe açıklarını azaltmak için savunma harcamalarını kıstı ve gelecek yıllar için de kısma kararı aldı. Hemen akabinde de ülke notunda iyileşme sağladı. Ve bence borçlu ülkelere de çok iyi örnek oldu. 
Gelecek kuşakları savaşa zorlamak yerine, bugünden daha az savaş harcaması yapmak bence çok akıllıca. Bunu kısmen biz ve zorunlu olarak Yunanistan da yaptı. Neden daha ileri gitmeyelim? Neden İran tehdidi gibi nedenlerle füze kalkanı vs. işlere para harcansın?
Bence kriz daha barışçıl ve daha yeşil bir dünya için fırsatlar da doğurdu. 
Misal, böyle bir dünyada NATO'ya  gerek var mı?

Yazarın Diğer Yazıları

2015 ve T24’e veda yazısı

2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin

ABD 14 yıldır terörle savaşıyor, sonuç: Terör saldırıları yüzde 6 bin 500 arttı!

“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına daha ne kadar dayanabilecek?

Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter

"
"