10 Eylül 2013

İzmir'in Expo 2020 adaylığı da olimpiyatların akıbetine uğrayabilir!

İzmir, 2015 EXPO’suna ev sahibi olmak istedi. 31 Mart 2008 tarihinde Paris’te yapılan oylamada İtalya’nın Milano kentiyle yarıştı. Yalnızca 21 oy farkla (86’ya 65) ev sahipliğini Milano’ya kaptırdı.

İzmir, 2015 EXPO’suna ev sahibi olmak istedi. 31 Mart 2008 tarihinde Paris’te yapılan oylamada İtalya’nın Milano kentiyle yarıştı. Yalnızca 21 oy farkla (86’ya 65) ev sahipliğini Milano’ya kaptırdı.

2017 EXPO’sunu Kazakistan – Astana aldı.

Expo, "exposition" kelimesinin kısaltılmış halidir; Dünya Fuarı anlamında kullanılır.

Kısa adıyla BIE olarak bilinen ve EXPO’ları düzenleyen Uluslararası Sergiler Bürosu (Le Bureau International des Expositions) 1928 yılında imzalanan bir konvansiyonla kuruldu. .

EXPO’ların hangi şehirde düzenleneceğine merkezi Paris'te olan, 167 üyeli BIE karar verir.

Antonin Dvorak tarafından bestelenen ve Yeni Dünya Senfonisi olarak bilinen Senfoni No 9 Mi Minör (Op. 95), BIE’nin resmi marşıdır.

Mevzu bakımından yeri geldi, “İstanbul Senfonisi”, “Mezopotamya Senfonisi”, “Universe Senfonisi” adlı eserleri besteleyen Fazıl Say’a sevgilerimizi ve teşekkürlerimizi gönderelim.

İtalya daha önce EXPO’ya altı kez aday oldu ve dört kez ev sahipliği yaptı.

Sizce İtalya’nın bu kadar tercih edilmesi tesadüf olabilir mi?

Artık kapitalizm savaşı değil barışı; diktatörlüğü değil demokrasiyi seviyor.

Olimpiyat Oyunları kadar EXPO’lar da barış projesidir ve ikisinin de arkasında sermaye vardır.

Evet, öyle!

Haksız rekabetin her konuda ayıplandığı bir dünyada yaşıyoruz.

Daha önce defalarca yazdık, “piyasa ekonomisi ahde vefa prensibine dayanır”, diye...

Yalan, herşeyi olduğu gibi piyasa ekonomisini de bozar.

İhaleye fesat karıştırmakla doping arasında fark yoktur.

Peşinden binlerce cumhuriyet altını gelebilir, başbakan düzeyinde nikah şahitliği onuru gelebilir, ama bu “onur” geçicidir ve sonu ulusal mahcubiyetle biter.

Kayıt dışı ekonomi, haksız rekabetin daniskasıdır ve çok büyük bir YALAN’dır.

“Fair play” nedir bilmeyen, ne olimpiyat ruhunu, ne piyasa ekonomisini, ne de özgürlükçü demokrasiyi anlamıştır.

Tüm dinlerin ve ahlak öğretilerinin kınadığı YALAN, arınma ritüelinin özünü de bozar, sandığa girerek demokrasinin namusunu da...

Dinin insanla Tanrı arasında, biraz da mahrem bir ilişki olmasının nedeni boşuna değildir.

“It is not fair” (Bu hak değil) ABD’nin yazılı olmayan en yaygın “hukuk” kuralıdır.

Medeni insanlar hurafenin gözlüğünden öbür dünyaya değil; vicdanın, bilimin, ahlakın ve felsefenin gözünden bu dünyaya bakarak “hak”ka itibar ederler. Birbirleri arasındaki ihtilafları, “günah”, “sevap”, “yazık”, “neyse”, “saygı”, vesaireye göre değil, hakkaniyet terazisine bakarak, hakkaniyet terazisine bakan insanların şehadetinde çözerler.

Anlayacağınız, Cemil Çiçek’in “Allah Hans'a akıl verdi de Hasan'dan mı esirgedi.” diyerek, kıyısına yaklaştığı meseleden bahsediyoruz.

Özetle, kim olduğunuzun hiçbir önemi yok: Rekabet etmek yerine hak yiyenler “küçük” kalmak zorundadır. Mesele akıl da değil, ahlaktadır.

EXPO’ları sadece burjuvazi değil, politikacılar, kamu işletmeleri, sivil toplum örgütleri de sever. Çünkü EXPO’lar bir tür sosyal etkinliktir ve küresel düzeyde sosyalleşmeye imkan verirler. 

Elli sivil toplum örgütü ve çok uluslu şirketin sergi açmak üzere davet edildiği 2010 Şangay EXPO’su 189 ülkeyi bir araya getirerek bu alandaki rekoru elinde bulunduran 2005 Japonya/Aichi EXPO’sunu geride bıraktı. Şangay EXPO’su böylece dünyanın bazı önemli organizasyonlarına, büyük bir dinleyici kitlesiyle iletişim kurmalarına vesile olarak, kentsel sürdürülebilirlik ve daha iyi bir gelecek için neler yapılması gerektiği konulardaki fikirlerini anlatabilecekleri önemli fırsatlar sundu.

2010 Şangay EXPO’su resmi tahminlere göre en az 55 milyar dolara mal oldu.

2015 Milano EXPO’su için hazırlanan fizibilite raporunda tahmini bütçe 18,5 milyar dolar olarak öngörüldü.

2010 Şangay EXPO’su ve 2015 Milano EXPO’su göz önüne alındığında 2020 İzmir EXPO’sunun maliyetinin en az 19 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.

EXPO ile ev sahibi kent ve ülke, insanlığın vitrinine çıkar.

Bugüne kadar neyi diğerlerinden farklı ürettin, hangi işi kolaylaştırdın, insanoğlunun ilgisini çeken ne yaptın, neyi icat ettin? diye.

Bu sorulara cevabı olan ülkeler, göğüslerini kabartarak EXPO düzenlerler.

Ülkemiz, bugüne kadar hiçbir EXPO’ya ev sahipliği yapmadı!

İzmir, 2015 EXPO’sunda olduğu gibi “Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar/Herkes İçin Sağlık” teması ile 2020 EXPO’suna aday oldu.

Rakiplerimiz Brezilya’nın Sao Paulo, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai ve Rusya’nın Ekaterinburg, kentleri.

Kasım ayında “dananın kuyruğu kopacak”; yani etkinliğe ev sahipliği yapacak olan kent belirlenecek.

Önce “İstanbul’u dünya finans merkezi yapacağım” de, sonra, en azından tutarlı olmak adına 2020 EXPO’suna ev sahibi yapmak yerine, dört kez reddedilmesine rağmen İstanbul’u bir kez daha olimpiyat adayı yap!

Önce İstanbul, şimdi "Gavur İzmir".

Ahhh Mart yerel seçimleri, sen nelere kadirsin!

Şimdi size iki internet sitesi adresi vereceğim. İlki İzmir’e, ikincisi 2020 EXPO’sunun muhtemel ev sahibi Dubai’ye ait. Diğer iki aday şehiri boşverin ve tanıtım videolarına bakarak kimin kazanacağına siz karar verin.

http://www.expoizmir.org.tr/Videos.aspx#expo%5bgallery1%5d/1/

http://expo2020dubai.ae/en/multimedia/video/dubai_expo_2020_masterplan

 

Yazarın Diğer Yazıları

2015 ve T24’e veda yazısı

2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin

ABD 14 yıldır terörle savaşıyor, sonuç: Terör saldırıları yüzde 6 bin 500 arttı!

“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına daha ne kadar dayanabilecek?

Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter

"
"