03 Ekim 2014

Fitch’ten ne beklenmeli, bayram sonrasında neler olabilir?

Ufukta sermaye akımlarında ani bir duruş riski yok. Fitch not indirimi yapmaz ve görünümü durağanda tutabilir.

ABD ve İngiltere ekonomileri 2008 krizinin yaralarını sardı. Japonya’da ve AB Para Bölgesi’nin birçok ülkesinde sorunlar devam ediyor.

Yeni bir döneme girdik ve bu dönemin en çarpıcı üç gelişmesi şu olacak:

1) ABD hariç küresel hasılanın dolar cinsinden değeri düşecek. Yani, ülke ekenomilerinin dolar cinsinden GSYH’ları azalacak.

Son bir aydır küresel düzeyde neredeyse her türlü varlığa satış gelmesinin en önemli nedeni bu.

2) JP Morgan’a göre küresel para arzı 68 trilyon dolar. 2010’dan bu yana kürsel para arzındaki artış 15 trilyon dolar düzeyinde. Bu tutarı yaklaşık üçte biri, yani 5 trilyon doları ABD (Fed), Birleşik Krallık (BoE), Japonya (BoJ) Merkez Bankaları ve AB Merkez Bankası (ECB) kaynaklı.

Fed tahvil alım programına son verecek ve faiz artırımına başlayacak, onu BOE izleyecek. Bu iki majör merkez bankasının bilançolarını ne zaman küçülteceklerine dair bir öngörü yok. Fed ve BOE bilançoları gelecek yıl en azından aynı kalacak. ECB ve BoJ bilançolarıysa büyümeye devam edecek. ECB ve BoJ’nın önümüzdeki bir yıl içinde yaklaşık 1.5 trilyon dolar bilanço büyütecekleri tahmin ediliyor. Yani Fed ve BoE’ın yaptığı işi ECB ve BoJ yapacak ve küresel para arzı artmaya devam edecek.

Bu nedenle 1) numaralı gelişmeye rağmen gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında ani bir duruş riski zayıflamış durumda. Bu durum, tasarruf açığı olan bizim gibi ülkelere, ekonomi politikalarının ana eksenini büyümeden tedricen mali istikrara doğru kaydırmaları için zaman kazandıracak. Fırsatı doğru politkalarla değerlendirenler yeni dönemin uyum maliyetinden daha az etkilenecek.

3) Yabancı para birimi cinsinden yatırım yapılabilir ülke notuna sahip ülkeler, notlarını korumakta zorlanacaklar.

 

Hangi kredi derecelendirme kuruluşu ne zaman notumuzu gözden geçirecek?

 

Önceki gün Fitch, Türkiye’nin kredi notuna ve not görünümüne ilişkin değerlendirmesini 3 Ekim Cuma günü Avrupa'daki tüm finans piyasaları kapandıktan sonra yapacağını ve açıklamanın saatinin belli olmadığını açıkladı.

Türkiye’yi yabancı para cinsinden yatırım yapılabilir ülkeler sınıfında gören iki rating kuruluşundan birisi olan Fitch Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu (BBB-) bugün gözden geçirecek. Fitch nezdinde görünümümüz durağan.

Türkiye’yi yabancı para cinsinden yatırım yapılabilir ülke olarak değerlendiren ikinci derecelendirme kuruluşu Moody’s görünümümüzü geçtiğimiz Nisan ayında negatife çekmişti. Teorik olarak negatif görünüm, izleyen altı ay, en geç bir yıl içinde notun indirilme olasılığının yüksek olduğu anlamına geliyor. Moody’s ülke notumuzu 5 Aralık günü gözden geçirecek.

Halen bizi yabancı para cinsinden yatırım yapılabilir ülke kategorisinde görmeyen S&P ise 21 Kasım günü ülke notumuzu gözden geçirecek.

 

Fitch ülke notumuzla ilgili daha önce hangi konulara dikkat çekmişti?

 

Geçen yılın Ekim ayında yapılan gözden geçirme sonrasında Fitch şöyle bir açıklama yapmıştı:

"ABD para politikasının gelecekteki yönü konusundaki belirsizlikler, beklenmedik iç siyasi ve toplumsal huzursuzluklarla birlikte bölgesel gerilimlerin yükselmesi nedeniyle Mayıs ayından bu yana net sermaye girişinde keskin bir yavaşlama oldu. Bu gelişmeler döviz kurunda keskin değer kaybına ve uluslararası rezervlerin bir miktar kaybına yol açtı. Ancak yine de Fitch bu olumsuz gelişmeleri Türkiye'nin hali hazırdaki notunun ve görünümünün toleransı içinde değerlendiriyor."

Bu yılın Nisan ayında yaptığı değerlendirmede ise Aralık ve Ocak aylarında küresel risk eğilimindeki değişimler ve iç ve siyasi gelişmelerin baskı yarattığına dikkat çekmiş, kredi notu ve görünümünde değişiklik yapmamıştı.

Eylül ayı başında Fitch'in resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, "Gelişmekte olan ekonomilerin zayıf ülke reytingleri, ABD 'nin baz senaryomuzdan daha yüksek ve hızlı bir faiz artışı yapması durumunda, yüksek oranda negatif faiz şoklarına maruz kalabilir" denilmişti.

Söz konusu açıklamada Türkiye 'de dış borçlardaki son artışın büyük bir bölümüne bankaların borçlanmalarının öncü olduğu, özellikle kısa vadeli borçlardaki hızlı yükselişin sermaye akımlarında uzun süreli ve ani duruşlara karşı ülkeyi daha kırılgan hale getirdiği tespiti yapılmış ve bu tür şoklara maruz kalacak ülkelerin özellikleri şöyle sıralanmıştı:

  • Daha fazla dış finansmana ihtiyaç duyan,
  • Düşük döviz rezervine sahip olan,
  • Yüksek kaldıraç oranına sahip olan,
  • Hassas borç yapısı olan,
  • Zayıf politik çerçevesi olan ve
  • Politik kırılganlıkları olan ülkeler.

Fitch değerlendirmesinde bu özelliklere sahip ülkeler Moğolistan, Türkiye, Ukrayna, El Salvador, Macaristan, Lübnan ve Jamaika’ydı.                                                                                    ​                                                                                                                       Fitch Ağustos ayında Türkiye’de yaptığı konferansta, yapışkan enflasyona rağmen Merkez Bankası üzerinde faiz indirimi baskısına dikkat çekmiş ve kısa vadeli dış borcun oranının artmasının olası bir global sermaye çıkışı yaşanması durumunda finansal istikrara zarar verebileceği tespitini yapmıştı.

 

Fitch’ten nasıl bir karar bekleniyor?

 

Fitch’ten beklenen kararla ilgili bir mutabakat yok. Not indirimi ve görünüm değişikliği bekleyenler negatif gelişmelerin altını çiziyor.

Negatif gelişmeler: Halen yüksek olan cari açık oranı, enflasyon görünümünde bozulma, işsizlik oranında artış, büyümenin yavaşlaması, gerilen politik iklim, kurumsal kapasitede zayıflama, özellikle Merkez Bankası üzerinde kurulan siyasi baskı, negatif faizde ısrar, yatırımcı güveninde bozulma, kısa vadeli dış finansman ihtiyacı ve özel sektör borçluluk düzeyi.

Fed’in fazi artırım kararı sonrasında kırılganlığın artacağını, seçim öncesinde para ve maliye politikalarını gevşeyeceği, telaşla büyümeci retoriğe dönüleceği, bunun da kurumsal kapasiteye zarar vererek türbülanslara yol açacağını düşünüyor.

Not indirimi ve görünüm değişikliği beklemeyenler ise pozitif gelişmelere dikkat çekiyor.

Pozitif gelişmeler: Toplumda AKP’nin tek başına iktidar olmasını zora sokacak bir alternatif arayışının henüz olmaması, hükümetin 2015 genel seçimleri öncesinde popülist politikalara meyletmeye ihtiyaç duymaması, bu durumun mali istikrarda bir bozulmaya yol açmayacak olması, yeni kabinede Babacan ve Şimşek’in görevlerini koruması, cari açığın azalma eğiliminde olması, Merkez Bankası üzerinde faiz indirim baskısının sona ermesi, kur artışının büyüme ve cari açıkta iyileşmeye yol açacak olması, Orta Vadeli Program'daki yapısal önlemler ve gıda fiyatlarındaki çarpıklıkları düzeltecek mekanizmalarla enflasyon oranının biraz daha hedefe yaklaşacak olması, IŞİD koalisyonuna katılımın not üzerinde olumlu etki yapacak olması.

Not indirimi ve görünüm değişikliği beklemeyenler Fed ve BoE’nin bıraktığı yerden, ECB ve BoJ’nın küresel para arzını artırmaya devam edeceğini, bu nedenle sermaye girişlerinde ani bir duruş riskinin olmadığı görüşünde.

Goldman Sachs ve Merrill Lynch'in  görünüm değişikliği beklediklerini not edip, yazımızın başlığıyla ilgili sorumuza cevap vererek noktalayalım:

Ufukta sermaye akımlarında ani bir duruş riski bize göre yok. Beklenen türbülansları, stres testlerindeki ani şoklarla karıştırmamak gerekiyor. Beklentimiz odur ki, Avro/Dolar paritesinin beklenenden hızlı düşüşü ABD verilerini birkaç ay sonra olumsuz etkileyecektir. ABD’de işgücüne katılım oranı halen düşük düzeyde. 2008 krizi sonrasında ABD’de işsizlik oranı yüzde 10’a kadar yükselmişti. Finansal krizi sırasında olduğu kadar insan iş arıyor olsa ABD’de işsizlik oranı yüzde 10'a yakın. Yani, işler düzeldikçe eskiden iş bulamayacaklarını düşünerek iş aramayanlar iş aramaya başlayacak olursa işsizlik oranı şimdiki düzeyinin çok daha üstüne çıkabilecek. En azından Fed’in “şahin” kanadını dahi düşündüren böyle bir ihtimal var. Bu nedenle piyasalar Fed’in yapacağı 0,25 puanlık bir faiz artışını fiyatladıktan sonra, ECB ve BoJ’nın genişlemeci para politikaları sayesinde gelişen ülke varlıklarına (daha seçici olmak kaydıyla) yeniden alım gelecektir. Bu da kısa vadede Türkiye için not indirimini, hatta bana göre görünümünü dahi değiştirmeyecek bir gelişmedir.

Yeter ki, Ekonomi Bakanı Zeybekçi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yatırımcı güvenini bozacak söylemlerden uzak dursun ve tasarruf açığını daraltmak üzere, reel sektörü de içine alacak şekilde ulusal mali disiplini sağlamaya yönelik güven verici adımlar atılsın.

NOT: 5 - 28 Ekim tarihleri arasında Pekin’de başlayacak ve St. Petersburg’da bitecek olan “Trans Moğolistan, Trans Ural ve Trans Sibirya” gezisi sırasında hayal edeceklerim, aklıma gelecek hikayeler, izlenim ve fotoğraflarla görüşmek üzere...

[email protected]

Yazarın Diğer Yazıları

2015 ve T24’e veda yazısı

2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin

ABD 14 yıldır terörle savaşıyor, sonuç: Terör saldırıları yüzde 6 bin 500 arttı!

“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına daha ne kadar dayanabilecek?

Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter

"
"