Satınalma gücü paritesine göre dünyanın 5’inci, nominal rakamlarla dünyanın 4’üncü büyük ekonomisi olan Almanya, 2014 yılında hem tutar, hem de Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oran itibariyle dünyanın en büyük dış ticaret fazlası veren ülkesi oldu.
Almanya Merkez Bankası Deutsche Bundesbank tarafından yapılan kesin olmayan hesaplamalara göre Almanya 2014 yılında 1.133,6 milyon avro ihracat, 916,5 milyar avro ithalat yaptı ve 217,1 milyar avro dış ticaret fazlası verdi.
217,1 milyar avro, bugüne kadar hiçbir ülkenin veremediği en yüksek dış ticaret fazlası rakamı.
Almanya 2014 yılında 215,3 milyar avro cari fazla verdi. Bu tutarla Almanya, dünyanın Çin’den sonra en büyük ikinci net rezerv sahibi ülkesi oldu. Üstelik, yeterince büyüyemeyen dünya ekonomisine, önemli dış ticaret partnerlerinden birisi olan Rusya’ya yaptırımlar uygulanmasına, hizmet ticaretinde 41,7 milyar avro açık vermesine ve Avrupa Merkez Bankası’nın düşük/negatif faiz politikası nedeniyle cari hesapta “ikincil gelir” kalemi rakamının eksi 41,1 milyar avro olmasına rağmen!
Bizse, 2014 yılında biraz düşük büyüme, biraz da düşen petrol fiyatlarının desteğiyle cari açığımızı yaklaşık 40,5 milyar avro’ya (45,8 milyar dolar) ancak düşürebildik.
Almanya’da cari fazlanın GSYH’ya oranı yüzde 7,5, bizde cari açığın GSYH’ya oranı yüzde 5,7.
Dikkat: Bizde cari açığın GSYH’ya oranı 2003 yılında yüzde 2,5’ti! Dahası: 2003 yıldan bu yana ülkenin dış borçları neredeyse 3 kat arttı!*
Malum cari fazla tanım itibariyle bir ülkenin yurtiçinde yatırım harcamasına gitmeyen tasarruf fazlası anlamına geliyor. Cari açık ise başkalarının tasarrufuyla ülke içinde yatırım yapmak (AVM, konut, işyeri, köprü, hava alanı vesaire yapmak) demek.
Münih Üniversitesi (Ifo Institute) tarafından geçen hafta yapılan bir tahmine göre Almanya’nın cari fazla tutarının büyük bir kısmı (170 milyar avrosu) Avrupa Para Bölgesi dışı ülkelerden geliyor. Bu ülkelerin başında ABD ve Birleşik Krallık var.
Geçen cuma Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi (Office for National Statistics) 2014 yılında dış ticaret açığının 34,8 milyar sterline çıktığını duyurdu. Birleşik Krallık’ta dış ticaret açığının GSYH’na oranı yaklaşık yüzde 2. Hizmet ticaretinde fazla veren Birleşik Krallık Almanya ile mal ticaretinde rekor düzeylerde açık veriyor.
ABD Ekonomik Analiz Bürosu (Bureau of Economic Analysis) ABD’nin dış ticaret açığının 2014 yılında 505 milyar dolar olduğunu açıkladı. 2013 yılında bu rakam 476,4 milyar dolardı. ABD’de dış ticaret açığının GSYH’na oranı yüzde 2,9.
“Avro/Dolar paritesinin yüksek olması Almanya’nın işine yarıyor” iddiası, avro kullanan ülkelerde sürekli gündeme gelmiş ve tartışma konusu olmuştur. Paritenin yüksek olmasının Almanya’nın sürekli cari fazla vermesine ve ABD’nin cari açığının azalmasına destek verdiği açık. Misal: Almanya 2002 yılından bu yana ortalama olarak GSYH’nın yüzde 6’sından yüksek oranda cari fazla veriyor. ABD’nin cari açık oranı 2007 yılında yüzde 6’ydı, 2014 yılında yüzde 2,3’e düştü. Ancak Almanya’nın başarısının arkasında esasa ilişkin nedenler var.
Almanya, dünyanın en iyi ihracatçı şirketlerine sahip ve yükselen piyasa ekonomisi ülkelerinin ihtiyaç duyduğu makine - teçhizat türü yatırım mallarının ihracatında lider ülke. Almanya’da 340 bin tane ihracatçı firma var. Misal Fransa’da 120 bin. Hatırlayın: Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 2023 hedeflerinden birisi 100 bin ihracatçı firma sayısına ulaşmak! Bu arada en büyük ihracatçı şirketlerin arasında Oyak Renault, Ford, Toyota türü şirketlerin olduğunu da unutmayın.
Almanya’nın başarı hikayesinin esasa ilişkin nedenlerinden söz etmiştik. Avrupa Komisyonu’nun Almanya’nın cari fazlasıyla ilgili analizi şunu söylüyor:
“Almanya’da cari fazlanın arkasında hane halkının net tasarruflarıyla büyüyen ve borçluyken borç veren konumuna gelen özel sektör var. Almanya’nın dış ticaretteki gücünü imalat sanayinin ihracat odaklı olması destekliyor. Bu gücü Alman imalat sanayinin, fiyat dışı rekabeti güçlendiren küresel tedarik zinciri yoluyla küreselleşmenin meyvelerini toplamaktaki başarısı da destekliyor. Alman imalat sanayi birçok “niş” üründe dünya lideri...”
Almanya ne başka ülkelerin tasarruflarıyla finanse edilen AVM, konut ve işyeri inşaatı yatırımlarıyla büyüyor, ne de kamu sektörü yatırımlarıyla.
Almanya kendi insanının tasarrufunu verimli yatırımlarda kullanan imalatçı ihracatçıları aracılığıyla büyüyor...
İşin esası; “içilen onca biraya, mini etekle ulu orta dolaşan onca genç kıza rağmen” güçlü toplumsal etik altyapıda, kaliteli eğitim sisteminde, sağlam hukuk sisteminde, hayatın her alanında profesyonel davranışta, güçlü organizasyon kültüründe, yaratıcı fikirde, disiplinde, çalışkanlıkta, imalat sanayinde ve ihracatta...
Kibirde, israfta, gösterişte, torpilde, her türlü haltı yiyip “hassasiyet” nutku atmakta değil!
“Milli duruş” adı altında haksız, hukuksuz ve vasat olana itibarı, “ülke sevgisi” diye pazarlamakta hiç değil!
*Zamanında IMF ve Dünya Bankası’ndan alınan krediler gereği uygulanan istikrar ve yapısal uyum politikaları nedeniyle ihmal edilen SOSYAL DEVLET BOŞLUĞU; özelleştirme, dış borç, inşaat sektörü için gelen Körfez sermayesi ve haksız rekabetle kamu ihalesi alan müteahhitlerden temin edilen "helal yolsuzluk" sayesinde doldurulmuştur.