Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayımlanan son Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm 2015* raporuna göre dünya çapında işçilerin sadece yüzde 25'inin kalıcı (stable) iş sözleşmesi var.
180 ülkeyi ve küresel işgücünün yüzde 84'ünü kapsayan rapora göre dünya ölçeğinde çalışanlar, ortalama olarak bir yılın üç çeyreğinde geçici işlerde ya da kısa dönem sözleşmelerle çalışıyor. Bu işler, daha çok sözleşme gerektirmeyen "enformel" işler, kendi hesabına yapılan işler ve ücret ödemesi yapılmayan aile işlerinden oluşuyor.
Küresel işgücünün yüzde 60'ından fazlasının herhangi bir iş sözleşmesi yok! Bunların büyük bir çoğunluğu kendi hesabına çalışanlardan veya gelişmekte olan ülkelerdeki aile işlerine katkı şeklindeki işlerden oluşuyor. Ücret veya maaş alarak bir işverene bağlı olarak çalışanların sadece yüzde 42'si daimi (permanent) sözleşmeli.
Rapora göre, sayıları giderek artıyor olmasına rağmen ücretli veya maaşlı çalışanlar, halen küresel istihdamın sadece yarısına tekabül ediyor. Kalan yarısı ya kendi işinde ya da aile işinde çalışıyor.
Rapora göre gelir dağılımında eşitsizlik giderek artıyor. Gelir dağılımı adaletsiz hale geldikçe, sözleşmesiz işçilik ve yoksulluk artıyor. Son on yılda sözleşmeli işçilerle sözleşmesiz işçiler arasındaki gelir farkı giderek artmış.
Emeklilik haklarında iyileşmeler gözlenmesine rağmen, mevcut sosyal koruma imkanları (işsizlik ödeneği türü) sadece düzenli olarak çalışanları kapsıyor.
Rapora göre bir başka trend, yarı zamanlı (part - time) istihdamın, özellikle de kadınlar arasında giderek artması.
Küresel düzeyde çalışanların birçoğu kendilerini korkunç bir yoksulluk içinde görüyor ve yaklaşık yüzde 25'i geçen yıl günde 2 dolardan daha az bir gelirle (aileler dahil) yaşamlarını idame ettirmişler.
Rapor, istihdam piyasalarıyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmasını elzem görüyor. '2008 krizinden sonra iş güvenliğini sağlayan yasal düzenlemeler azaldı; iyi planlanmış yasal düzenlemeler hem ekonomik büyümeye, hem de sosyal dışlanmışlığa çözüm olabilir', tespiti yapıyor.
ILO Genel Sekreteri Guy Ryder raporla ilgili mealen şunları söylüyor:
"Geleneksel istihdam ilişkisi biçiminden daha az standart olan istihdam biçimlerine kayış ile birçok ülkede eşitsizlik ve yoksulluk oranının artması arasında yakın bir ilişki var. Dahası, bu trendler küresel düzeyde düşük talep ve yavaş istihdam artışı arasındaki kısır döngünün kırılmasını riske atıyor. Devletler, sadece düzenli olarak çalışanlar için değil, her tür çalışan için iş güvenliğini sağlayıcı tedbirler alarak istihdam artışını artırıcı politikalar uygulamalı."
Raporu kaleme alanların yaklaşık 40 ülkeyle ilgili eldeki verilere dayalı olarak yaptığı bir tahmine göre, dünya çapında her beş işten birisi küresel tedarik zinciriyle ilgili.
Rapor şunu diyor: Küresel düzeyde tedarik zincirine yardımcı olacak politikalar hem müteşebbislere, hem ekonomilere, hem de işçilere yarar sağlayacaktır.
CHP'nin 2015 Seçim Bildirgesi ve dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun sunduğu Merkez Türkiye Projesi bence birbirini tamamlıyor ve ILO'nun Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm 2015 başlıklı raporundaki bulgularla, yasal düzenleme ve ekonomi politikası önerileriyle önemli ölçüde örtüşüyor.
* Raporun temel bulgularına ulaşamak için tıklayın.