Büyüme hızı bakımından birkaç istisna ülke dışında 2010 yılında çoğu gelişmiş ve gelişmekte olan ülke, maalesef yerinde sayacak. Bu durum 27 ülkeli AB için de geçerli.
IMF, AB’nin 2010 yılında sadece binde 3 büyüyeceğini tahmin ediyor. Komisyon’a göreyse binde 7 büyüyecek.
Rakamlar hiç de iç açıcı değil.

AB’de işsizlik artıyor!
AB’de işgücü piyasasının 2009 yılında yaklaşık yüzde 2.5 daralacağı tahmin ediliyor. 2010 yılında ilave yüzde 1.5 daha daralma öngörülüyor. Bu ne demek ? Hani uyum maliyeti (adjustment cost) demiştik ya !
Cevap veriyoruz: İşsiz sayısının 8.5 milyon kişi daha artması demek.
Hatırlayın: 2006 – 2008 yılları arasında “spot para” bulmak çok kolaydı. Herkes büyüyordu ve AB 9.5 milyon kişiye ilave istihdam yaratmıştı. İşte bunun 8.5 milyonu 2009 ve 2010 yıllarında tekrar işsiz kalacak. Uyum maliyeti dediğimiz şeyin “insani özü” bu…

Reel ücretler düşüyor!
2010 yılında işsizlik oranı AB’de (en az) yüzde 10.25 olacak.
Büyüme olmayınca ve işsizlik artınca doğal olarak ücretler de artmayacak. Hatta kötüleşmesini beklememek için bir neden yok. Zaten reel ücretler 2009 yılında düşmeye başlamıştı bile.

Daralma devam ediyor!
2008 yılının 3. çeyreğine göre Avrupa Para Birliği (Eurozone), 2009 yılının 3. çeyreğinde yüzde 4 daraldı. 27 ülkeli AB’de ise yüzde 4.3 daraldı. En fazla daralma Finlandiya’da (%8,8) gerçekleşti. Onu Slovenya izliyor (%8,5).
2009 yılının 3. çeyrek “yatırım harcamaları” 16 ülkeli Avrupa Para Birliği’nde (APB) tahminlerin üzerinde azalmış durumda. Bu nedenle Kasım ayı itibariyle işsizlik oranı son 11 yılın en yüksek rakamına ulaştı. 16 ülkeli APB’de işsiz sayısı 15.7 milyon. Oran ise yüzde 10.

Rakamların dünyası mı insanların dünyası mı?
APB ve onu oluşturan altı temel ülkenin 2007 ve 2009 Kasım ayı işsizlik rakamlarını gösteren aşağıdaki grafiğe bakın: Almanya dışında hepsinde mavi çubuklar daha yüksek. APB’de de öyle. Yani 2009 yılının Kasım ayında işsizlik oranı,  2007 yılının Kasım ayına göre hepsinde artmış.

İşten çıkarmama karşılığı verilen teşvikler, hurda indirimi, vesaire mali teşvikler gelecek yıl bitecek… Avrupa Merkez Bankası’ndan (AMB) kredi almak da artık kolay olmayacak.
Daha az harcamak ve daha fazla vergi toplamak zorunda olan devletler, daha az iç talep, Euro’nun itibarını korumak için başkalarını da sorumluluk almaya icbar eden büyük devletlerin irileşen gözleri, özel sektör için daralan kredi koşulları ve azalan yatırım harcamaları, kuralları daha sıkılaşmış bir AMB ve değerli euro dolayısıyla düşen ihracat !..
Gerisini siz düşünün….
Mamafih, son 4 haftadır yükselen AB borsaları henüz bu rakamları fiyatlamıyor !..  Ama bu durum resmin vahametini görmemize engel değil.  Olsun. Orası başka bir dünya. Ama bizleri ilgilendiren rakamların dünyası değil, insanların dünyası…

Avrupa’da Selendi benzeri vakalar olur mu?
Umarız olmaz, ama rakamlar ve öngörüler;
Türk vatandaşlarımızın çoğunlukla yaşadığı AB ülkeleri için 2010 yılının hiç de iç açıcı olmayacağını gösteriyor.
Ne bilelim;
Sn. Kenan Evren’in memleketi olan Alaşehir’e,
Sn. Hilmi Özkök’ün memleketi olan Turgutlu’ya ve
Sn. Sümer Oral’ın memleketi Salihli’ye göre daha az gelişmiş ve daha yoksul olan ve bu nedenle işsizliğin çok yaygın bir şekilde yaşandığı Manisa’nın Selendi ilçesinde olanlara bakınca !..
Aklımıza Avrupa’daki Türkler geldi de paylaşalım istedik…