Önceki yazımızda Yılmaz Akyüz hocanın tespitlerine referansla;
IMF’nin, en büyük ortağı ABD dahil, gelişmekte olan ülkelerde yaptığı denetimin hiçbir anlamının olmadığından;
Bu ülkelerdeki politikalar ve kurumlardaki zafiyetleri göremediğinden ve bunların Uluslar arası krizlere olan etkisini analiz edemediğinden... Bahsetmiştik.
ABD Hazine Bakanlığı'nın internet sitesinde yeni bir reform çalışmasının içeriğini anlatan ilginç bir kitapçık manşette.
Bu kitapçık, “Financial Regulatory Reform: A New Foundation” başlığını taşıyor.
Kitapçıktaki tespitleri ve benzer krizlere sürüklenmemesi için ABD’nin aldığı önlemleri değerli T24 okurları da bilsin istedik.
Kitabın ilk cümlesi şöyle:
“Son iki yıldır Büyük Buhran’dan sonra yaşadığımız en büyük krizle karşı karşıyayız.”
Peki kriz neden çıktı?
Yılmaz Akyüz hocamızın kulakları çınlasın, IMF’nin en büyük ortağı ABD itiraf ediyor:
“En gelişmiş mali kurumlarımız ve risk yönetimi sistemlerimiz, yeni finansal enstrümanların karmaşıklığına ayak uydurmadı. (Dikkat: “uyduramadı” değil – V.Ö))
Temel sorun, gözetim eksikliği ve borçlanma piyasalarındaki şefafflık, standart ve regülasyon eksikliği.
Hiçbir kural koyucu kamu otoritesi kendi işini, ekonominin ve finansal sistemin tamamının korumak olarak görmedi.
Piyasanın disipline edici fonksiyonunu derecelendirme kuruluşları bozdu; çünkü yatırımcılar bu kuruluşlara çok güvendi. (Çok önemli bir tespit. Ayrı bir yazı gerektiriyor)
Uzun vadede ortaya çıkacak maliyetler ihmal edilerek, kısa vadeli kâra göre yatırım kararları yapıldı.”
Evet tespitler özetle böyle.
Peki ABD bu sorunların üstesinden gelmek için ne yapıyor, ne yapacak?
1) Mali kurumların gözetimi ve bu kurumların çalışma usullerini tayin eden regülasyonlar sağlamlaştırılacak.
Bu amaçla, mali sistemin tamamının korunmasından sorumlu olacak; Hazine Bakanlığı'nın başkanlığında, tüm mali kurumların başkanlarından müteşekkil bir “Mali Hizmetler Nezaret Konseyi” kurulacak.
2) Tüm mali piyasaları kapsayacak şekilde gözetim yapılacak.
Bu amaçla, federal düzeyde tüm mevduat kurumlarının gözetiminden sorumlu, Haizine Bakanlığı içinde ama farklı bir statüye sahip bir “Ulusal Banka Gözetmeni” atanacak. Ayrıca sigorta sektöründe koordinasyonu sağlamak üzere Hazine Bakanlığı bünyesinde bir “Ulusal Sigorta Ofisi” kurulacak.
3) Tüketiciler ve yatırımcılar finansal suistimallerden korunacak.
Bu amaçla, kredi, tasarruf ve ödeme piyasalarında tüketicileri korumak üzere bağımsız bir “Tüketici Mali Koruma Ajansı” kurulacak.
4) Devlete, mali krizleri yönetmek için ihtiyaç duyduğu tüm araçlar sağlanacak.
5) Uluslararası işbirliği ve uluslararası regülasyon standartları artırılacak.
Ne diyelim bizim “bin tane” “özerk” kurumumuz oldu.
Biraz da (sıkıysa elbet) ABD’de olsun.
Sıkışırlarsa, Sayın Kemal Derviş’i tavsiye ettiğimizi belirterek yazımızı noktalayalım.
Not: İki yazıdır puro dünyasını pas geçtiğimizin farkındayız. Bulabilrsek kapalı bir mekân, bu hafta puromuzu bir başka kriz merkezi Londra’da tüttüreceğiz.