30 Kasım günü İsviçre’de ülke genelinde üç maddesi ayrı ayrı oylanacak olan bir referandum var. Oylanacak maddeler şöyle:
1) İsviçre Merkez Bankası’nın altın rezervleriyle ilgili madde: İsviçre Merkez Bankası’nın altın satmaması, banka aktiflerinin en az yüzde 20’si kadar altın rezervi tutması ve altın rezervlerini yurtdışında değil, kendi kasasında tutması.
2) Vergileme sistemiyle ilgili madde: Zengin yabancıların yararlandıkları “götürü vergileme” (lump – sum taxation) usulünün kaldırılması.
3) İsviçre’ye göçün sınırlandırılmasıyla ilgili madde: Yabancı göçünün yılda İsviçre nüfusunun binde 2’siyle sınırlandırılması.
Bugüne kadar bu referandum, altın fiyatlarına olası etkileri itibariyle “İsviçre Merkez Bankası’nın altın rezervleriyle ilgili madde”si bakımından gündeme geldi. Oysa oylanacak iki önemli madde daha var.
Yazımızın cevap aradığı soru şu: Referandumun, aralarında Türklerin de bulunduğu birçok yabancıyı etkileyebilecek “Vergileme sistemiyle ilgili madde”si kabul edilirse, neler olabilir?
İsviçre’de gelir getirici faaliyeti olmayan yabancıların yararlanabildiği götürü vergileme sisteminde matrah ve oran, kişinin yurt içi ve yurt dışı gelirlerinin toplanması ve artan oranlı gelir vergisi tarifesine göre belirlenmesi esasına dayanmıyor; kişinin yaşam tarzına ve harcama alışkanlıklarına dayanıyor.
İsviçre’de gelir elde etmeyen yabancıların yararlandığı götürü vergileme sisteminden serbest çalışan yabancılar, yabancı sporcu ve sanatçılar da yararlanabiliyor.
İsviçre 19. yüzyılda, zengin İngilizleri emekli olduktan sonra Cenevre Gölü etrafında yaşamaya teşvik etmek üzere vergileme rejiminde değişiklik yaptı ve zengin yabancılar için kişiye özel, götürü vergileme sistemine geçti. Daha sonra birçok kanton kişiye özel vergileme sistemi yoluyla yabancı zenginleri kantonlarına çekme yoluna gitti.
Referandumun “Vergileme sistemiyle ilgili maddesi”, götürü vergilemenin kaldırılması anlamına gelen “Milyonerler için vergi indirimlerine son” adı verilen bir inisiyatifle gündeme geldi.
İnisiyatif, Mecliste grubu bulunan Alternatif Liste (sol kanat) tarafından başlatıldı; Sosyal Demokrat’lardan, Yeşiller’den ve sendikalardan destek gördü.
İnisiyatife göre götürü vergileme İsviçre anayasasınca da güvence altına alınmış olan eşit haklar ilkesine aykırı, keyfi uygulamalara yol açıyor.
Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Christian Levrat maddeye destek isterken şu görüşü savunuyor: “Götürü vergileme İsviçre’de kabul edilemez bir ortama yol açtı. Kabul edilemez, çünkü orta sınıftan bir vergi mükellefi birkaç kilometre ilerisinde yaşayan bir yabancı milyonerden veya milyarderden daha fazla vergi ödüyor.”
“Sol cenah” genel olarak sistemin keyfi olduğunu, vergiden kaçınmak için kötüye kullanıldığını, sistemden yararlananların esasen İsviçre’de vergiye tabi bir kazanç elde etmediklerini, yani bir katma değerlerinin olmadığını, İsviçre dağlarında aylarca boş kalan lüks dağ evlerinin kimseye bir yarar sağlamadığını; tersine, harcamayan ve ev fiyatlarını yükseltmekten başka bir işe yaramayan süper zenginlerin, ev satınalabilmek için İsviçre vatandaşlarının daha fazla çalışmak zorunda bıraktıklarını iddia ediyor...
İnisiyatife merkezden ve sağ kanattan şiddetli eleştiriler var:
“Götürü vergileme çifte vergilemeyi önlemek üzere çıkarıldı. İsviçre’de yaşayan ve sistemden yararlanan zenginler gelir elde ettikleri ülkelerde vergi ödüyorlar. Vergilenen kazanç ya da servet İsviçre’de tekrar artan oranlı vergiye tabiye tutulmasın diye bu sisteme geçildi”, deniliyor.
Esasen götürü vergileme en çok iklim ve çevre şartları güzel olan kantonlarda uygulanıyor. Sırasıyla Vaud, Valais, Ticino, Cenevre, Graubünden ve Bern, götürü vergilemeden en fazla istifade eden kantonlar.
Malum, İsviçre’de kantonlar kendi vergileme mevzuatlarını belirleme yetkisine sahipler. İnisiyatife karşı olanların en büyük argümanı, maddenin kantonların otonom yapısına ve federalizme aykırı olması.
“Sağ cenah” genel olarak, her kanton kendi vergi sistemlerini seçebilmeli, madde kabul edilirse zenginler ülkeden kaçar, zenginlerden alınan vergileri telafi etmek için yurttaşlar daha fazla vergi ödemek zorunda kalır, götürü vergileme sistemini aynı amaçla Fransa, Portekiz ve İspanya da uyguluyor, kendi ayağımıza ateş etmeyelim”, görüşünde.
Buna karşı sol cenah ise “Yabancılar bu ülkeye huzur, istikrar, yaşam tarzı ve olumlu iş ortamı nedeniyle geliyorlar. Ve tüm bunlardan yararlanma karşılığında ülke ekonomisine çok az katkıda bulunuyorlar.” savında.
Daha önce G20 Avusturalya zirvesi gündeminin en sıcak maddelerinden birisinin vergileme olduğunu, vergi cennetleri ve kişiye özgü vergileme sistemlerinin mercek altında olduğunu yazmıştık.
30 Kasım Pazar günü İsviçre’de yapılacak olan referandumda vergileme maddesi kabul edilirse, götürü vergileme sisteminin avantajından yararlanan İngiliz rock yıldızı Phil Collins, Formula 1 sürücüsü Lewis Hamilton, Rus milyarder Viktor Vekselberg dahil, aralarında Türklerin de bulunduğu, adını bilmediğimiz 5.600 yabancı milyoner ve milyarder, bir durum değerlendirmesi yapmak zorunda kalacak.