19 Kasım 2009

2010 neden zor bir yıl olacak?

Küresel krizden çıkış için G–20 üyesi 19 ülke büyük ölçüde radikal Keynesyen politkalar uyguluyor.

Küresel krizden çıkış için G–20 üyesi 19 ülke büyük ölçüde radikal Keynesyen politkalar uyguluyor.
Sürdürülebilir bir büyüme trendine ulaşıldığında genişlemeci politikaların sona ereceği konusunda herkes hem fikir.
Hatırlarsınız, 2008 ortalarına doğru dünyada “likidete bolluğunun sonuna geliniyor” beklentisi vardı.
Ve o nedenle kriz çıktı.
Bu algıyı değiştirmek için likidite tekrar bollaştı.
Hem de haddinden fazla.
Bundan bir şekilde dönülecek elbet.
Ve tedrici de olsa dönüşün bir uyum maliyeti olacak.
Yani hem göreli fiyatlar mutlaka değişecek, hem de kamu dengeleri...
Likidite bolluğu ne zaman biter?
Bunu Fed belirleyecek. Beklenti bu yönde...
Fed faiz artırma sinyali verdiğinde parite düşmeye, dolar değer kazanmaya başlayacak.
Varlık fiyatları parasal genişlemeden dolayı çok yükseldi. Çünkü “para”, dolar dışında gidecek yer arıyor. Hatırlayın; krizden önce de varlık fiyatları reel sektörden bağımsız olarak uçmuştu...
Fed’den sinyal geldiğinde herkes satma telaşına kapılacak.
Tıpkı küresel krizin başlangıcında olduğu gibi...
Sürü psikolojisi yani.
Ancak bu kez farkı şu olacak: Bu kez ABD krize saplanıyor diye değil, krizden çıkıyor diye herkes satmaya başlayacak.
Yüksek fiyattan demir, çelik, bakır, alüminyum, petrol vs. falan alanlar için katlanılmaz bir stok maliyetiyle yeni dalgaya yakalanma ihtimali var. Dolar cinsinden.
Buna, dolara karşı değer kaybetmiş ulusal para cinsinden artacak stok maliyetini de eklediğimizde ortaya çıkacak manzara hiç de iç açıcı olmayacak.
Roubini’nin ikinci dip dalgası beklentisi anonsunun nedeni bu.
Obama’nın Çin gezisi neden önemli?

Sayın Bader Aslan Obama’nın Çin gezisinde ilginç bir ayrıntı verdi.
Her iki lider de önceden hazırlanmış metinleri okudu ve soru almadılar !..
Çin, dünyanın ABD tahvil stoku en fazla olan ülkesi. ABD’ye de en fazla mal satan ülkesi.
Doların değer kaybı tahvil fiyatının yuan cinsinden ana para değerini ve getirisini olumsuz etkiledi.
Etkilemeye de devam ediyor. Alternatif rezerv para tartışması/tehdidi buradan kaynaklanıyor.
Oyunun kurallarını halen ABD koyuyor
ABD dış ticaret açığını kapatmak için doların değerini düşük tutuyor.
Bu, carry – trade yoluyla şirketlerinin düşük maliyetle fonlanmasına hizmet ediyor.
Ayrıca bütçe açıklarının düşük maliyetle finanse edilmesine...
Çin, elindeki tahvil stokunun ve dolar rezervlerinin değer kaybından rahatsız.
Yuan dolara karşı değer kazansa, bundan ABD’ye olan ihracatı olumsuz etkilenecek.
ABD’nin de istediği tam bu.
Çünkü dış ticaret açığı doların rezerv para vasfını tartışılır kıldı.
Çin’e, “beni, doların değerini daha fazla düşük tutmak zorunda bırakma; bundan rezervlerin dolayısıyla sen de büyük zarar görürsün” diyor.
Oyun bu nedenle çıkmazda.
O nedenle Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet gözyaşı döküyor “Euro, dünyanın temel para birimi olmak için yaratılmadı” diye. Siz bakmayın Eruro'nun değer kazandığına. Adam “Biz de bundan rahatsızız” diyor.
İşte o nedenle 16 Kasım tarihinde Reuters’e düşen bir haberde; Avrupa Birliği'nin ekonomik ve parasal ilişkilerden sorumlu komisyon  üyesi Joaquin Almunia şunları söylüyor:
"(ABD Hazine Bakanı Timothy) Geithner'ın son  günlerde yaptığı ABD yönetiminin güçlü doları desteklediği yolundaki son ifadelerini dikkatle not ettik... Aynı zamanda Çin yetkililerin yuanın dolar karşısındaki mevcut kurunu yeniden gözden geçirecekleri açıklamalarını da not ettik.  Bence bunlar çok olumlu açıklamalar ve umarım uygulamaları da peşinden gelir."

Peki Türkiye?

Nüfus her yıl yaklaşık 800 bin kişi artıyor.
O nedenle her yıl en az bu kadar ilave istihdam artışı sağlamamız lazım. Bunun için yılda en az yüzde 3.5 oranında büyümemiz gerekiyor.
Krizden en fazla etkilenen ABD bu yıl yüzde 2.5 küçülecek. Dünya hasılası ise yüzde 3 azalacak. Biz ise yüzde 6.5 küçüleceğiz.
Sosyal güvenlik sisteminin açığı tarihi bir seviye olan 30 milyar TL'yi aşmaya doğru gidiyor.
Vergi sistemimiz dolaylı vergilere dayalı. Ekonomi küçülünce vergi gelirleri azalıyor.
O nedenle bütçe açıkları tehlike sinyalleri vermeye başladı.
Tutturmuşuz bir “Uzun Ali türküsü...”
“Bankalarımız çok güçlü?..
Çünkü biz zamanında önlem aldık...”
Sen Basel II’ye göre de bir hesapla da sermaye yeterlilik rasyonu görelim!
Evet, faiz indirimlerinden beslenen bir banka performansı ve bunun sürüklediği bir borsa.
Likidite bolluğuna dayalı değerli TL...
Yolun sonuna yaklaşıyoruz.
Her şey Fed’e bağlı ve maalesef ortada önlem yok.
Varsayımlar gelecek yıl da sermaye girişinin devam edeceği yönünde.
İyi de senin ülkenin en iyi şirketi Libor + 4 ortalamayla borç bulmak için 40 takla atıyor!
Senin Hazine kâğıdından kim ne kazanacak 2010’da?
Bakın ne diyor artık akıllı bankacılar: “Mevcut verilerin değerlendirilmesi Türk Lirası aktiflerde vadelerin kısaltılmasında ve sabit getirili kıymetlerden uzak durmakta fayda olduğunu gösteriyor.”
Peki borsada zarar eden reel sektör kâğıtlarından kim ne kazanacak?
Çetin Altan’ın kulağı çınlasın: “Hazine’den geçinen” bankalar?
Bakın 2010 yılı çok zor olacak diye banka genel müdürleri söylenmeye başladı bile.
Reel sektör kredi almazsa para kazanmak zorlaşacak diye...
Peki talep olmadan, ikinci bir dip ihtimali varken kim kredi alır da yatırım yapar?

Göreceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları

2015 ve T24’e veda yazısı

2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin

ABD 14 yıldır terörle savaşıyor, sonuç: Terör saldırıları yüzde 6 bin 500 arttı!

“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına daha ne kadar dayanabilecek?

Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter