13 Temmuz 2011

2008 krizi bize neyi öğretti? (II)

Dün, devletlerin ve şirketlerin nakit dengelerindeki bozulmaların...


Dün, devletlerin ve şirketlerin nakit dengelerindeki bozulmaların krizlere yol açtığından söz etmiş ve müsebbibi değişse de aynı gerekçelerle krizlerin tekrar ettiğini vurgulamıştık. 
Devletlerin ve şirketlerin nakit dengesindeki bozulmanın ana nedeni ne az tasarruf yapmaktır, ne de çok harcama yapmaktır. Neden, açıkçası parasını kullandığınız insanların size olan güveninin kaybolmasıdır. Güveni tekrar tesis edebilmek için ödeme gücünüzün olduğunu ispat etmeniz lazım. Bu, ya geleceği tekrar pazarlayarak başkalarını ileride daha yüksek gelir elde edeceğinize inandırarak olur ya da bugün daha fazla tasarruf yaparak. Biz gelişmekte olan bir ülke olarak daha önce yaşadığımız krizlerden sonra güven kazanmak için bugüne özgü çok radikal tasarruf önlemleri almak zorunda kaldık. Tıpkı bugün Yunanistan’ın yaptığı gibi.
Güven kaybının temel nedeni, aşırı harcamayı finanse edeceği kanaati uyandırdığınız büyüme oranınıza ve kalitesine olan inancın size para verenler nezdinde kaybolmasıdır.
Kalitesiz büyüme sürdürülemez! O nedenle geleceği çok uzun süre iyi fiyattan satamazsınız.
Bugün ABD ve birçok AB ülkesinin sorunu budur. 
Bugünkü yazımızda krizden çıkardığımız büyümeyle ilgili diğer dersleri paylaşacağız.

Ders 2: Her büyüme iyi değildir; büyümenin iyisi de vardır, kötüsü de.

Her zaman sürünün gittiği yere gitmek iyi değildir. 
Mortgate kredisi alanlara güvenerek, bunlardan olan alacağını sigortalatıp, bu alacağını bugün satmak isteyene müşteri olmak için sürüde herkes ön tarafa doğru akın halindeyse, bu faaliyetten çıkacak olan büyüme kötü büyümedir. 
Ülke olarak dağa taşa konut yapıp, hiç peşinatsız ve birkaç ay ödemesiz satabilirsiniz. Yeni projeyle öncekini finanse etmek, sonsuza kadar devam etmez. Sonra bu işin bir de ödemesi vardır. 
Faiz oranları yükselince satışlar kesilir ve ödemeler aksamaya başlayınca nakit dengesi bozulmaya başlar. Çünkü herkes aynı şeyi yapınca kar oranı azalır; aynı anda riskler artar ve görünmez borçlar birikmeye başlar. 
Hele bir de finansa kuruluşuysanız ve aynı alacağı bir başka ambalaj içinde ikinci veya üçüncü elden almışsanız; aldığınız şeyin farkında dahi olamazsınız. Çünkü süreçte kaç tane karşı taraf var (counterparty) ve bunların riski ne hızla artıyor, bunu göremezsiniz. 
Zamanla getiriniz, sermaye maliyetinizin altına düşer. Ama bu durum tıpkı bir kanserli tümör gibi yavaşça ve hissettirmeden olur. Bu da sürdürülemez bir büyümedir. Sürdürülemez büyüme ise kötü bir büyümedir. 
Bu durumu ülkemize özgü olarak en güzel, 1 Temmuz tarihli Dünya Gazetesi’nde Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı M. Cengiz Göğebakan ile yapılan (Reel sektör maliyetlerini fiyatlarına yansıtamıyor başlıklı) röportajda okuduk.
Gazetelerde sayfa sayfa çıkan ve televizyonların en primi – time’larında yayımlanan konut reklamları ve yeni proje lansmanları sizi de kokutuyorsa anlaşıyoruz demektir.

Ders 3: Finansal kaldıraç riskli bir iştir.

Finansal kaldıraç daha fazla mal üretmek ve satmak (yani büyümek) için patronun cebinden para çıkarıp şirkete sermaye olarak koymak yerine, daha faza borçlanması demektir. Başkasının parasıyla mal almak, yatırım yapmak demektir.
Kötü lider borçlanabildiği sürece iktidarını sürdürür. Aldığı parayı har vurur harman savurur, ama iktidarda kalır. Ancak ne zaman ki getiri borçlanma maliyetinin altına düşer, artık borçlanmak için daha fazla teminat göstermek zorunda kalır. İşte o zaman kurtlar sofra kurar. Bilahare, kraldan ve bekasından geriye sadece kirli bir pazen don kalır. 
Dikkat, halen çok yüksek kaldıraçlarla iş yapılıyor. Hem de her yerde!
Yarın devam edecek. 

2008 krizi bize neyi öğretti?

Yazarın Diğer Yazıları

2015 ve T24’e veda yazısı

2016; insanlığa, ülkemize, T24 okuruna, yazarına, çalışanına ve T24’e şans getirsin

ABD 14 yıldır terörle savaşıyor, sonuç: Terör saldırıları yüzde 6 bin 500 arttı!

“ABD işgalinden önce Irak’ta hiç intihar saldırısı olması ama, 2003 yılından bu yana 1892 intihar saldırısı oldu"

Rusya, Batı’nın yaptırımlarına daha ne kadar dayanabilecek?

Gazprom biterse Putin biter. Sonra sıra Çin’e gelir. Çin karışırsa dünyayı dolarsızlaştırma ittifakı, yani BRICS tamamen biter

"
"