08 Aralık 2014

Anayasa Mahkemesi yüzde 10 barajını iptal ederse ne olur?

Analiz için 81 ildeki tüm seçim bölgeleri için 2014 yerel seçim sonuçlarını temel alan bir model oluşturduk.

Bu hafta sonu birkaç yayın organında Anayasa Mahkemesi’ne genel seçimlerdeki yüzde 10 barajıyla ilgili bireysel başvurular yapıldığı ve mahkemenin bunları 2-3 hafta içinde karara bağlayacağına dair haberler yayınlandı.

Anayasa Mahkemesi’nin barajın insan hakları hukuku açısından bir ihlal durumu yarattığına hükmetmesi halinde oldukça karmaşık bir hukuki durum ortaya çıkabilir. Seçim kanununun mevcut maddesi iptal edilmiş olmayacağından, TBMM’nin yeni bir düzenleme yapmaması halinde Yüksek Seçim Kurulu ihlal kararına rağmen eski sistemi devam ettirmek zorunda kalabilir. Anayasa’nın 67.maddesi gereği seçim kanunlarında seçime bir yıldan az kala yapılan değişiklikler ilk seçimde uygulanamayacağından TBMM’nin sadece kanun değişikliği değil Anayasa değişikliği yapması da gerekebilir.

Bu karmaşık hukuki durumun analizi bu yazımızın çerçevesini aşıyor. Ancak hukuki ve siyasi süreçlerin sonunda 2015 genel seçimleri barajsız olarak yapılırsa bunun milletvekili dağılımını nasıl değiştireceğini detaylı olarak analiz etme imkanına sahibiz.

Analiz için 81 ildeki tüm seçim bölgeleri için 2014 yerel seçim sonuçlarını temel alan bir model oluşturduk. Muhtelif oy dağılımı varsayımlarının milletvekili sayılarını nasıl etkileyeceğini her il için ayrı ayrı hesaplayabiliyoruz.

Partiler 2014 Mart yerel seçimlerindeki oy oranlarını aynen koruması (büyükşehirlerde belediye meclisi, diğer illerde il genel meclisi seçim sonuçlarını kullanarak) aşağıdaki oy dağılımına denk geliyor:

Akparti %43,3 – CHP %25,6 – MHP %17,6 – HDP %6,6 – Saadet %2,8 – BBP %1,6

Bu oy dağılımı ve mevcut kanunda yer alan %10 barajı, nisbi temsil sistemi ve d’Hont formülü uygulandığında (HDP adaylarının seçime bağımsız olarak katıldığı varsayımıyla) ortaya çıkan milletvekili dağılımı şöyle:

Akparti 278 – CHP 135 – MHP 97 – HDP 40

Seçim sisteminde ve partilerin aldığı oylarda başka hiç bir şey değişmeden sadece baraj kalkıp HDP seçime parti olarak girerse sonuç şöyle değişiyor:

Akparti 273 – CHP 132 – MHP 97 – HDP 44 – Saadet 3 – BBP 1

HDP seçime parti olarak girebilirse bağımsız olarak girmeye göre biraz daha fazla oy alması muhtemel. Saadet ve BBP de barajın kalkmasıdan benzer şekilde faydalanabilir. HDP’nin Akparti ve CHP’den yüzde 1’er oy alarak %8,5 oranına ulaşması, Saadet Partisi’nin Akparti’den %1,5 oy alması, BBP’nin de Akparti ve MHP’den %0,5’er oy olması halinde oy ve milletvekili dağılımı şöyle değişiyor:

Akparti %40,3 – CHP %24,6 – MHP %17,1 – HDP %8,6 – Saadet %4,3 – BBP %2,6

Akparti 263 – CHP 130 – MHP 99 – HDP 50 – Saadet 7 – BBP 1

Yukarıdaki senaryoya ek olarak Emine Ülker Tarhan’ın kurduğu yeni partinin CHP’den %3, MHP’den %1 oy alarak %4’e ulaşması durumunda sonuç şöyle değişiyor:

Akparti %40,3 – CHP %21,6 – MHP %16,1 – HDP %8,6 – Anaparti - %4,0 – Saadet %4,3 – BBP %2,6

Akparti 272 – CHP 118 – MHP 97 – HDP 50 – Anaparti 5 – Saadet 7 – BBP 1

Son olarak da merkez sağda yeni bir partinin başarılı olması ve üç büyük partiden büyüklükleriyle orantılı oy çekerek %5’e ulaşmasını senaryosunu inceleyelim:

Akparti %37,7 – CHP %20,2 – MHP %15,1 – HDP %8,6 – Yeni Merkez Sağ %5,0 – Anaparti - %4,0 – Saadet %4,3 – BBP %2,6

Akparti 262 – CHP 114 – MHP 95 – HDP 56 – Yeni Merkez Sağ 8 – Anaparti 6 – Saadet 8 – BBP 1

Bu senaryoda illerdeki oy dağılımının ana hatlarıyla 2014 yerel seçim sonuçlarını takip ettiğini varsayıyoruz. Küçük partilerin oy oranı toplam %18 civarında. Bölgelerde doğru bir aday belirleme stratejisi ile küçük partiler bu oy oranı ile çıkartabilecekleri milletvekili sayısını 23'ten 30-35'e çıkarabilirler.

Mevcut baraj ve HDP’nin seçime bağımsız girmesi halinde Akparti’nin tek başına iktidara gelmek için alması gereken oy oranı %43 civarında iken barajın kalkması ve HDP’nin seçime parti olarak girmesi halinde bu rakam %45’e yükseliyor. Ancak yeni muhalefet partilerinin meclise girmesi halinde bu rakam artabilir ya da tekrar düşebilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sağ ve sol kavramlarının ahlaki ve psikolojik temelleri

Bu konuda New York Üniversitesi sosyal psikoloji profesörü Jonathan Haidt bu konuda çok aydınlatıcı bir sunum yapmış

Esas heyecan Cumhurbaşkanlığı seçimi değil genel seçimde mi?

Akparti 2002’den bu yana ilk defa meciste bıçak sırtında olacak. Genel seçimlere kadar yaşanacak yeni bir siyasi çalkalanma Akparti’nin tek başına iktidara gelememesine yol açabilir.

Cumhurbaşkanı adaylarının belirlenmesinde tüm seçmenler söz sahibi olmalı

Türkiye’de siyasetin en önemli sorunu sistemin seçmenlerin katılımına kapalı olması. Hazineden büyük fonlarla desteklenen mevcut siyasi partiler üst yönetimin delegeleri, delegelerin üst yönetimi belirlediği bir kısır döngü içinde. Milletvekili adaylarını genelde parti üst yönetimleri belirliyor, bu nedenle meclis yasama ve denetim fonksiyonlarını yerine getiremiyor. Belediyelerde de durum farklı değil.

"
"