Marianne Faithfull da aramızdan ayrıldı, onu yıllar önce İstanbul konserinde öpmüştüm, tabii yanaklarından... |
Uzak Şehir'de kimin ne olduğunu bilen bir okurum varsa lütfen bir mesaj atıp beni de aydınlatsın |
Gazetecilere eziyet, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın tutuklanmasıyla tuhaf bir aşamaya geçti |
22 Aralık 1985 tarihli Nokta dergisi; bakın bakalım, 2025'e kadar bir şeyler değişmiş mi...
***
Bunca olan bitene rağmen hâlâ 79 yaşındaki beni bile şaşırtmayı başarabilen bir kararla 12 yıl sonra açılan bir Gezi soruşturması kapsamında menajer Ayşe Barım'ın "hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engellemeye teşebbüse yardım etme" ile suçlanarak tutuklanmasını atlatamamıştık ki... Yandaş olmayan gazetecilerin ağzını açsa içeri alındığı bir hafta yaşadık! Gerçi yandaş olanlara "gazeteci" demeye bile utanıyorum ama, neyse... Barış Pehlivan, Seda Selek, Kürşad Oğuz ve Serhan Asker gözaltına alınıp serbest bırakıldı ama Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı... Bunlar yaşanırken Şirin Payzın'ın da "terör propagandası" soruşturması geçirdiğini öğrendik... Zaten biliyorsunuz, Özlem Gürses de canlı yayında yaşadığı bir dil sürçmesi yüzünden gözaltına alınmış, daha sonra "ev hapsi" ile serbest bırakılmıştı; şimdi yayınlarına evden katılıyor... Nevşin Mengü'nün gözaltına alınmasına neden olan o meşhur Salih Müslim röportajıyla ilgili jet hızıyla açılan soruşturmanın ne durumda olduğunu inanın ben de bilmiyorum. Beni serseme çevirmeyi başardılar! Neyse ki Halk TV çalışanı gazetecilere yapılan anlamsız suçlu muamelesine karşı aynı akşam kanal önünde halkın toplanması güzeldi... Dün de TGC, TGS, TÜRKYAYBİR, TYS ve PEN Türkiye “Basın özgürlüğüne ve gazeteciye dokunma!” çağrısı yaptı.
Üyesi olduğum TGC dâhil çok sayıda basın kuruluşu gazetecilere yapılanları protesto etti
Havayı güzel bulunca
Havalar kısa bir süreliğine biraz güzelleşince Cihangir'in okuryazar ve oyuncu tayfası kendini Cihangir Caddesi'ndeki mekânlara attı. Aşağıda da fotoğrafını kullanacağım bizim mekânlarda içki satışı yasak, sadece parası biraz fazla olanlar içkisiz mekânların yanındaki 22'ye gidiyorlar. Benim her zaman gücüm yetmiyor, biri çağırırsa gidiyorum genellikle 22'ye...
Berker Güven ve Yıldırım Türker'den sonra gördüğünüz genç hanımefendi,
inanmayacaksınız ama, Berker Güven'in annesi Destine Hanım...
İtalya'da yaşıyormuş...
Masanın diğer tarafında da Gonzo Tuğrul ve Bahar'ın hain Efsun'u Nihal Yalçın...
Hadi gelin, sözünü ettiğim içkisiz mekânların fotoğrafını da göstereyim...
Emre'nin HomeRoom'u, Meryem'in Green Moose'u ve de Cihan'ın Grunge'ı...
Gelelim dizilere...
Yılbaşından beri kanallar bir türlü kendine gelemedi ve yeni bölümler göstermekte zorlanıyorlar ama en son Uzak Şehir'le Sen Ağlama İstanbul'a bir göz atma şansım oldu... Nasıl oluyor bilmiyorum, Uzak Şehir her hafta reytinglerin tepesinde... Ben hâlâ dizinin başrolündeki Albora ailesinin sırrını çözemedim... Başroldeki Ozan Akbaba, çok iyi bir oyuncu olan annesi rolündeki canavar kadın Sadakat (Gonca Cilasun) ile her an yatağa girmeye hazır olduğu izlenimi verdiği - ölen abisinin eşi- Alya Albora (Sinem Ünsal) arasında sinir bozacak kadar kararsız bir karakter olmuş. Ben hâlâ aşiretin Kürt mü, Süryani mi yoksa Türkmen mi olduğunu çıkaramadım. Biliyorsunuz, dizi Lübnan'dan uyarlanmış...
Canavar anne Gonca Cilasun, kararsız oğul Ozan Akbaba ve
"Ben buraya nereden düştüm" diye çırpınan Sinem Ünsal...
Sen Ağlama İstanbul'u ise tamamını seyredemediğim Uzak Şehir'i seyrettiğimin yarısı kadar bile seyredemedim.
Sen Ağlama İstanbul'un orijinalinden bir Şehrazat fotoğrafı,
dizi İran'da tutmuş ama burada olmadı galiba...
Tarihimden yapraklar
Geçtiğimiz hafta taa 80'lerden beri tanıdığım Prof. Dr. Şahika Yüksel'le pilates dersinden sonra buluştuk. Elinde 22 Aralık 1985'ten kalma bir Nokta dergisi vardı. Biliyorsunuz, ben hem Nokta'nın kurucularındanım hem de daha sonra ikinci kez çalışarak genel yayın müdürlüğü de yaptım. Şahika elindeki dergiyi bana verince kendimi biraz daha öveyim diye fotoğrafı kullanmaya karar verdim. Hatta gelin biraz daha kendimi öveyim, Nokta dergisinden sonra Yeni Gündem, Sokak, Cumhuriyet Dergi, Milliyet Sanat, Radikal 2 gibi yayınları da çıkardım. Daha önce söylemişsem de kusura bakmayın, o kadar olur...
Nokta dergisine fotoğrafını bastığımız Şahika Yüksel güzelliğinin doruğunda...
Bir araya gelmişken de pilates hocamız Yunus Korkmaz, Şahika ve ben bir de güncel fotoğraf aktaralım dedik...
85'teki Nokta kapağını bugün bile kullansak kimse şaşırmayacak!
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
* Sözcü TV'den Fatih Portakal'ın son gazeteci gözaltılarına verdiği tepki, hepimizi çok derinden üzdü. Galiba Fatih Portakal gazeteciliği değil, esas mesleği olan şovmenliği seçti!
* Bu arada geçen hafta güzel kadınlarla ilgili yazdıklarımı Hasan Cemal çok kıskanmış, bana Ayşe Cemal'e çaktırmadan mesajla bildirdi...
Müzik önerisi
Perşembe gecesi editörüm Buse'nin telefonuyla Marianne Faithfull'un aramızdan ayrıldığını öğrendim. Biliyorsunuz, kendisinin çok büyük bir hayranıyım... Bu hafta bu yazıyı bir Marianne Faithfull klasiğiyle bitirmek şart oldu!
Tuğrul Eryılmaz kimdir?
Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.
Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.
İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.
Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.
1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.
Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.
Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.
|