06 Aralık 2019
Gece, Profesör Doktor Nermin Abadan’ın feminist konuşmasıyla açıldı. Abadan Hocamızın 98 yaşında olduğuna inanmak gerçekten zor, müthiş bir belagat; ayakta dinledik. Ha pardon söylemeyi unuttum, yer İstanbul Kuzguncuk, Mülkiye’nin 160. Kuruluş yıl dönümü kutlanıyor. Küçük tabaklı, bol içkili bir resepsiyondu. Ben tabii ki İstanbul Şube'nin Başkanı Yunus Isın ve yöneticisi Gülseren Karaçizmeli’nin torpilleriyle 120 kaat ödemeden yedim içtim. Dönüşte de yol paralarını okul arkadaşım Akın Evren ödedi.
Beni tanıyan bir sürü Mülkiyeli, bu tür gecelere Hasan Cemal, Sedat Ergin, Mehmet Y. Yılmaz ve Doğan Akın'ın niye hiç gelmediğini sordular. Ben de onlara ilettim. Geceden bir haber daha var. Ahmet Şık'ın gıda mühendisi abisi Bülent Şık'a kamusal hizmetlerinden dolayı Mülkiye ödülü verildi.
İzmirli Mülkiyeliler ise kentlerine yakışır bir şekilde, çok şık ve de bayraklı bir kutlama töreni yapmışlar. İzmir özel muhabirim, herkesin çok eğlendiğini söyledi; geceye SBF'nin eski dernek ve fikir kulübü üyelerinden Murat Koğacıoğlu, Kudret Ulutürk ve Nuri Yıldırım da katılmış. Özlemişim, keşke ben de orada olsaydım. Umarım, havaya girip İzmir Marşı'nı söylememişlerdir. Bu arada İstanbul'daki resepsiyona katılan ben, Mülkiye Marşı'nı söylemediğimi korkarak duyururum.
160. yılla çakıştığı için eski Radikalcilerin yemeğine gidemedim. İşli, işsiz bir dizi gazeteci eski çalışma arkadaşları yeni HDP Milletvekili Ahmet Şık'la birlikte güzel bir yemek yemişler. Yemek 160 kaatmış, yani Mülkiyeliler Birliği'ninkinden daha fazlaymış. -Tamam tamam, içki de dahilmiş, o zaman hiç de pahalı değil. Ama ben ağabey Bülent Şık'ın ödül törenine katılınca, Ahmet Şık'la yenen yemeğe gidemedim.
Radikal'den söz etmişken Hürriyet'te dönen durumlara değinmemek olmayacak galiba. Çok kuvvetli iddialara göre Ahmet Hakan, Cüneyt Özdemir'e köşe açmış, İsmail Saymaz'a da haber-analiz yazdıracakmış. İnanmak zor geldi ama bu medyada her şey mümkün; keşke yanılsam.
Haldun Taner Öykü Ödülü, şaka maka 30 yılına girmiş. Taner adına verilen ödülü, bu yıl 'Bir Kırık Segâh' kitabıyla Kamil Erdem kazandı. Dalga geçtiğimi sanmayın, hakikaten çok nezih bir kalabalık vardı. Ne var ki, herhalde cumartesi olduğu için salon tamamen dolu değildi. Gecenin örgütleyicisi Milliyet Sanat dergisiydi ve tabii ki Genel Yayın Yönetmeni Filiz Aygündüz beni kapıda karşıladı. Niye derseniz, çünkü biz Milliyet Sanat'ta halef-selefiz. Aslında edebiyat dünyasının önde gelenlerinin çoğu oradaydı ama mesela ben Doğan Hızlan'ı ışık hızıyla hareket ettiği için bir türlü konuşmak için yakalayamadım. Yiyecek ve içecek servisi çok zengin değildi fakat lezzetliydi. Merak ediyorsanız söyleyeyim ben şarap içtim. Sakın kimse su demeye kalkmasın.
Bu yıl kaybettiğimiz yönetmen Yavuz Özkan için Eskişehir’de bir sergi açıldı. Demiryolu, Maden ve Yengeç Sepeti gibi filmlerden keyifle hatırladığımız Yavuz Özkan aynı zamanda tam bir sinema emekçisiydi de. 5-7 Kasım 1977’deki sinema emekçileri yürüyüşünde de vardı, ondan sonra da hep özgür bir sinemadan yana oldu. Sinema ve iletişim öğrencilerinin mutlaka görmesi gereken bir sergi.
İstanbul Telgraf nihayet yeni ofisine taşındı. İnternet ve bilgisayarlar yerleşti, artık İstanbul Telgraf ofisinde insanlar işe başladılar bile. Bir terslik olmazsa Aralık sona ermeden piyasada olmayı planlıyoruz. Fotoğraftakiler; Haber Müdürü Cengiz Erdinç, Genel Yayın Yönetmeni Şengün Kılıç, gazetenin tasarımını yapan Uğur Güç, Fuat Çelik var.
Bir değişiklik yapıp podcast öneriyorum. Bence Türkiye'nin en iyi gazetecilerinden biri olan Çiğdem Toker, kendisi ile çalışmaktan her zaman mutlu olduğum Nazan Özcan'la yolsuzluk ve israf üzerine konuşmuş. Ben bile anladım, henüz okumayanlarınız da Toker'in, 'Kamu İhalelerinde Olağan İşler' kitabını edinsin. Nazan Özcan'la Çiğdem Toker'in sohbetini, aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz. Gazeteci Kemal Göktaş'ın kurucusu ve genel yayın yönetmeni olduğu Kısa Dalga'nın diğer podcast yayınlarına da bir göz atın derim.
Listen to "Çiğdem Toker'den yolsuzluk şifresi: 21B" on Spreaker.
Haftanın müzik önerisi 18 yaş üstündekiler içindir; söz konusu uyarı görüntüler için değildir, merak etmeyin. Aynı şarkıyı önce Marianne Faithful, arkasından da Rolling Stones'un solisti ve Faithful'un eski sevgilisi Mick Jagger'dan dinleyeceksiniz.
Haftaya görüşeceğimizi umuyorum...
Bu magazinde üç duble rakının yaptıklarını okuyacaksınız...
Suat Toktaş, Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz, Seda Selek, Serhan Asker, Şirin Payzın, Nevşin Mengü, Özlem Gürses...
© Tüm hakları saklıdır.