27 Aralık 2024

Alın size klişe: Yeni yılınız kutlu olsun!

Baskı altındaki gazeteciliği, insan hakları ihlâllerini ve yeni asgari ücreti göz ardı ederek umutlu bir magazin yazmak istedim... Bakalım becerdim mi...

Arkadaşım Nazan Kesal'ın kocası arkadaşım Ercan Kesal, yeni bir kitap yayımladı |
Konser öncesi Leman ve Şevval Sam'la beraber, Cihangir'de... |
De Mardin bulguru aradım ama daha bizim markete gelmemiş... |
Bu haftanın şarkıcısı harbi protest: Tiken Jah Fakoly 

***

Yılın son yazısı için yağmur altında koşuşturarak Cihangir Fames'te buluştuk editörüm Buse'yle... Hapse atılan ya da hapsedilmekle gözü korkutulan gazetecilerden bahsetmeyeceğim, merak etmeyin... Artık onlara alıştık! Nasıl olsa her düzgün gazeteci kendi sırasını bekliyor. Ben yine editörümün aklına uyarak umudu daha çok olan bir magazin yazmaya karar verdim. Esas memleketim (Çünkü biliyorsunuz, Londra ve İstanbul da var) İzmir'e bağlı Selçuk'taki Acarlar köyü, rüzgar enerji santraline karşı mücadelesini direnerek kazanmış. Yıl boyunca bu tür direnişlere şahit olduk ve bu bize umut verdi. Aşağıdaki fotoğrafı bana direnişçiler gönderdi, ben de sizinle paylaşmak istedim... 

Fotoğraf için direnişçilere ve Mülkiyeliler Angara grubuna teşekkür ederim... 

Arkadaşım Leman Sam ve kızıyla birlikte

Komşum ve benden 5 yaş küçük Leman Sam IF Beşiktaş'ta bir konser verdi. Konserin sürprizi ünlü kızı, oyuncu ve şarkıcı Şevval Sam'ın annesine katılması oldu. Tamamen benim şansıma konserden iki gün önce Cihangir22'de Leman ve Şevval Sam'la birlikteydim. Onları yakalamışken bol bol fotoğraf çekildik. 

Şevval ve Leman Sam'ın ortasında Gonzo Tuğrul (Fotoğraf: Defne Akman)

Ne olur başlıklara dikkat!

Yandaş gazetelere karşı Nefes gibi bir yayın organı çıkarmak güzel ama keşke gazeteciliğin evrensel kuralları burada hiç değilse biraz ciddiye alınsa olmaz mı? Ben 10 TL bastırıp her gün alıyorum, işte size çarşamba ve perşembe gününden iki başlık: 

Fıtratınızda istifa etmek yok mu? / AKP Film iftiharla sunar: Çıplak Vatandaş 2025 

Editörüm beğendi ama ben galiba pek onaylamadım... Sevgili okurlarım, siz kendiniz karar verin... Çünkü NOW TV'den Selçuk Tepeli'nin dediği gibi patron sizsiniz!

Dün elimizde olan son Nefes sayısı, 10 liraya

Yandı, bitti, kül oldu; galiba... 

1912 yılında Füreya Koral, Aliye Berger, Fahrünnisa Zeyd ve Cevat Şakir Kabaağaç gibi benim entelektüel kapasitemin çok üzerinde isimlerin ailesini anlatan Şakir Paşa Ailesi dizisindeki konağın yandığını duyunca şoklara kapıldım! O kadar cahilim ki Kartal'da bir platoda değil de Büyükada'da çekildiğini düşünmüşüm, yanılmışım! Meğer plato yanmış ve çekim saati olmadığı için de kimseye bir zarar gelmemiş... Dizinin bu pazarki bölümünü görebileceğiz ama sanırım sonraki haftalar için küçük bir mola vermeleri gerekecekmiş... 

Yanan köşk değil, platoymuş... 

Uzak Şehir'deki müphemlikler

Benim "Burası Mardin, Kanada değil" adını taktığım Uzak Şehir dizisi akıl yürütmek için bir sürü imkân tanıyor. Cihangir'in dilbilimcisine Alya isminin hangi dilde olduğunu sordum... Cevap şu oldu: Arapça ama İbranice'de de kullanılıyor... Eh, doğrusu olabilir çünkü Mardin, etnik çeşitlilik bakımından Türkiye'nin en zengin kenti... Sünni var, Alevi var, Kürt var, Ermeni var, Süryani var... Bunun bir Lübnan uyarlaması olduğunu da göz önünde bulundurursak dizide farklı etnik kimliklere sahip insanların yer alıyor olma ihtimali yüksek gibi... Ama elbette bunu açıkça görmüyoruz, keşke görebilseydik de iğneyle kuyu kazmaya çalışmasaydık!

Bu arada dizinin müziği De Mardin o kadar tuttu ki arada televizyonda Mardin Bulguru reklamları dönmeye başladı... 

Ölen abisinin karısıyla evlenmek zorunda kalan, Ozan Akbaba'nın canlandırdığı
Cihan Albora'nın, Sinem Ünsal'ın canlandırdığı eski yengesi Alya Albora ile
ne zaman gerçekten bir aşk yaşayacağı merakla bekleniyor... 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

* Turgay Ciner, bizi "Acaba ne zaman vazgeçecek?" diye düşünme derdinden kurtardı ve Show TV ile Habertürk'ü AKP'ye yakın olduğu söylenen Can Grubu'na sattı. 

*#tarih dergisinin genel yayın yönetmeni Gürsel Göncü, dergiyi tamamen bıraktı. Yerine geçen kişinin belgesel programlarıyla tanınan ve İBB Yayınlar Koordinatörü olarak da bilinen Cengiz Özkarabekir olduğu açıklandı. 

Eski çalışma arkadaşım ve meslektaşım Elif İnce 2 haftaya anne olacak... Olunca fotoğraflarını yayımlarım! 

Linkler ve çağrılar

Mülkiyeliler Birliği Ankara şubesi, Edebiyat Buluşmaları kapsamında 28 Aralık Cumartesi günü Karin Karakaşlı'yı misafir edecekmiş. Ankara'daki okuyucularımıza duyurulur... 

Sadece Türkiye'deki değil ikinci memleketim Londra'daki etkinlikleri de duyurayım... İngilizce biliyorsanız Frontline'ın ocak ayı etkinliklerine göz atın. Uzaktan da katılım imkânınız var... 

Advertorial (!) 

* Şimdilerde Urla'ya yerleşen, arkadaşım Nazan Kesal'ın kocası arkadaşım Ercan Kesal'ın Yenal Bilgici'nin sorularına yanıt verdiği yeni kitabı İsim, Şehir, Film, Roman bu ayın başlarında Kronik Kitap'tan çıktı. En kısa zamanda kitabı birine okutacağım ama eminim ki içinizden merak edenler var; o yüzden gecikmeli de olsa Ercan Kesal'ın T24'ten Ebru D. Dedeoğlu'na kitapla ilgili verdiği söyleşiyi buraya bırakıyorum. 

Müzik önerisi

Bu haftaki şarkımızı Mülkiye'den arkadaşım Tanju Baysoy gönderdi. Aynı şey bir gün sonra Deniz Türkali'den de gelince şarkıyı koymamazlık edemezdim... Fransa'nın Afrikalı protest şarkıcılarından Tiken Jah Fakoly'den Plus rien ne m'étonne şarkısı... Yani "Artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor"... 

Tuğrul Eryılmaz kimdir?

Tuğrul Eryılmaz, kendisini "sadece gazeteci" olarak tanımlıyor. Dünyayı etkileyen 1968 rüzgârı sırasında üniversiteye gitti. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) bitirdi. Bir süre Londra'da öğrenim gördükten sonra Türkiye'ye döndü.

Mülkiye'de yüksek lisans eğitiminin ardından Ankara'da TRT Haber Merkezi'nde gazeteciliğe başladı. Bir dönem Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda iletişim dersleri verdi. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından üniversiteden ayrıldı.

İstanbul'da haftalık Nokta, Yeni Gündem, Tempo ve Sokak dergileriyle Cumhuriyet ve Yeni Asır İstanbul gazetelerinde çalıştı.

Ankara, Bahçeşehir, Bilgi, İzmir Ekonomi ve Kadir Has üniversitelerinin iletişim fakültelerinde gazetecilik dersleri verdi.

1996’daki kuruluşundan 2013 yılına dek yaklaşık 16 yıl Radikal İki’nin yayın yönetmenliğini yaptı. “Gazeteci olarak yaptıklarımın çok azından pişmanım. Neyse, ‘önemli’ bir köşe yazarıymışım gibi sizlerin sütunlarından çalmayayım. Bize güvenerek yazı gönderen herkese bol minnettarlık ve sevgiyle…” satırlarıyla Radikal İki'ye veda etti.

Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği'nden yargılanan gazeteciler arasında yer aldı; bu nedenle açılan davada 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin lira para cezasına çarptırıldı.

Sinema ve dizilerde senaryo ve kurgu danışmanlığı da yapan Eryılmaz, IPS İletişim Vakfı kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi. Rolling Stones ve Marianne Faithfull hayranı. Asya'nın dedesi.

Yazarın Diğer Yazıları

Kişisel gösterim ve Atatürkçü meslektaşlarımın 'Nefes' aldırma girişimi

Müzik seçimim de yaşıma uygun... Bu magazinde Alpay'ın 1960 ortalarında yaptığı Rodrigo gitar konçertosu uyarlaması dinleyeceksiniz...

Esad'ın düşüşü ve Suriye'nin perişanlığı dışında tüm haberler burada...

"Sen ağla İstanbul!" başlığını görünce yanlış yazdığımızı düşünmeyin, bile bile yaptık... Zaten bütün diziler çok ağlak, bunu da söylemeden geçmedik! Ayrıca bu magazinde ekrandaki programı terk eden Mülkiye'den sınıf arkadaşım İlber Ortaylı ya da bir filmde oynayan Radikal'den stajyerim İsmail Saymaz yok...

165 yaşındaki Mülkiye ve çok daha fazlası var bu magazinde...

Sevgili hayranlarım ve okurlarım, bir kez daha belirteyim ki hiçbir sosyal medya platformunda hesabım yok; bu yüzden "Biz bunu sosyal medyadan biliyorduk" deyip beni üzmeyin...

"
"