Torunum Asya 15 gün sonra Alevi-Sünni melezi dedesi Tuğrul'la Kaktüs'te - 8 Mart'ta İzmir'in mor kadınları - Pes ettirilemeyen gazeteci Enver Aysever - Kıvanç Tatlıtuğ ve Meghan "Crown" dizisine renk katmaz mı?
"İzmirli kızlarla" zoom keyfi
Dünyayı yerinden oynatabilirler mi, bilemem fakat İzmir Mülkiyeliler Birliği'nin kadınları beni bu yaşımda "Zoom" buluşması sırasında oynatıp, beden perküsyonu bile yaptırdılar.
50'ye yakın kadının (biz sadece galiba üç dört "heriftik") muhteşem ve "live" gitar-piyano eşliğinde kendilerini, Nilgün Marmara ve Behice Boran'ı anlatmaları müthişti. O kadar güzeldi ki, Tuğrul the Gonzo'nun İzmir Mülkiye Angara grubu hakkındaki ön yargılarının en az yarısını silip süpürdü.
Hele Şube Başkanı tiyatrocu ve Mülkiyeli Nazlı Kayı'nın Afife Jale performansını Müjde Ar görse kıskanırdı.
Eminim herkes ne zaman küçük bir hainlik yapacağımı merak ediyor. Yapayım o zaman. Organizasyonda emeği geçen Nilgün Eser'in (umarım yanlış isim zikretmiyorum) aktardığına göre, Mülkiye İzmir Şube'nin 200'e yakın kadın üyesi varmış ama "Zoom"a katılanların sayısı toplamın yüzde 20'si kadardı.
"Zoom"dan içinde benim de olduğum tek kare
Doktorlar
Mahallenin kadın doktorları, 8 Mart yürüyüşü öncesi Upper Cihangir'de toplandılar. Kendilerine katılmak isteyen LGBTİ plus bireylerle keyifli pozlar verdiler.
Sadece isimlerini bildiklerimi soyadsız yazıyorum. Hatıra, İncilay, Şahika, Irmak, Aytül, Pınar, Lale, Özge, Çiğdem...
8 Mart ertesi Cihangir
Perşembe günü Sıraselviler'den geçip işe gidenler bu bayrakla karşılaştılar
Kadınların İstiklal'e çıkması konusunda her türlü zorluğun gösterildiği 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü'nden iki gün sonra Sıraselviler'e dev bir bayrak asıldı.
Herhalde Amerika'daki Love Erdoğan kamyonu yetmemişti ki, Sıraselviler'e de Love Erdoğan bayrağı asıldı. Sözün niye İngilizce olduğunun açıklaması da, Cihangir'de her bir dili sular seller gibi konuşan insanların oturması olsa gerek dedim.
"Love Erdoğan", "Erdoğan'ı sevin" demek, peki nerede görülmüş, sevginin emir-komuta zinciriyle yaşandığı.
Tarihimden yapraklar
Nebahat Eryılmaz 35, Rıza Eryılmaz 44 yaşında (Foto Yıldız, Karşıyaka)
Fotoğrafta Asya'nın dedesi Tuğrul'un, Dersim Alevisi babası Rıza Bey ve Samsun Sünnisi annesi Nebahat Hanım görülüyor.
Babamın saçlarını ve bıyığını benim eczaneden aldığım "vel çit"le annem boyardı. O zaman kömür termosifonlu evimizde haftada bir banyo günüydü. Annem önce biz beş çocuğunu yıkardı (altıncımız daha gelmemişti). Sonra da "Haydi siz arsaya gidip oynayın. Ben babanızın bıyıklarını ve saçını boyayacağım" derdi.
Ben orta ikide annemin bizi niye dışarı postaladığının sırrını çözünce çok eğlenmiştim. Eminim annemle babam bulutların üzerinde bu yazıyı okuyunca "Bak şu rezil oğlunun yaptıklarına" deyip suçu birbirlerine atıyorlardır.
Bu linkler ihmal edilmesin
* Gazeteci Elif İnce, yönetmen Azra Deniz Okyay’la söyleşiyor.
* Umut Vakfı'ndan "2020 yılı kadın cinayetleri silahlı şiddet raporu"
* Hafıza Merkezi'nde: "Asla Yalnız Yürümeyeceksin", Cumartesi İnsanları yargılanıyor.
* "Tempo Incognito: Akışlar, Ritim ve Hareket Üzerine" sergisi Depo İstanbul'da
* Ak-sayanlar serisi, dergi ortamından x-ist'e taşınıyor. Sergi, 11 Mart-17 Nisan 2021 arasında ziyarete açılacak.
Sıkça sorulan sorular ve cheap shots
*
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer
Bir süre önce İzmir Belediyesi'nin kurduğu Şehir Tiyatroları'nın başına yapılan atama epey tartışma yaratmıştı. Ama İzmirli stajyerimin bütün tehditlerine rağmen tartışmada söz konusu olan kişi tiyatro yönetmeni Yücel Erten olduğu için taraf tutarak, tartışma haberlerini atlamıştım.
Ne var ki, aynı stajyerim, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı Yaşam Boyu Eğitim programı ihalesini yazmamı ısrarla istedi. Söz konusu ihalenin başrolünde, yıllardır bütün "muhalif" gazete ve televizyonlarda görmekten içimin bayıldığı ve beni hasetimden çatlatan Enver Aysever olunca "eh kullanayım bari" dedim. Hatırladığım kadarıyla Aysever, seçimlerde İzmir CHP adayı olarak alt sıralara konduğu için kızıp partiden istifa etmiş ve kendisi haberlere konu olmuştu. Sonra Birgün'de yazıp Halk TV'de program yapmıştı.
Uzatmayayım, şu anda Cumhuriyet'te yazdığını biliyorum. Ben şimdi sözü, haberlerindeki tekrarlara dikkat çekerek, İzmir'in a3'te yazan Serdar Öztürk'üne bırakıyorum. İtiraz olursa, karşı taraf da bana haberin doğru olmadığı yönündeki linkini gönderebilir. Çünkü İzmir stajyerimin bildirdiğine göre, 11 Mart akşamına kadar bir karşı cevap gelmemişti.
* Yıllarca televizyonlarda program yapıp Hürriyet gazetesinde köşesi olan Cengiz Semercioğlu, bir yıldır yazmıyordu. Bu hafta Kaktüs'te sıkıştırınca "Hürriyet'le yollarımızı ayırdık" dedi.
Bunun Türkçesi, Hürriyet'in İmam Hatipli Yayın Yönetmeni tarafından, "istemeyerek de olsa" şutlanmış. Hürriyet az mı adam şutladı, şimdi bunu neden yazıyorsun demeyin. Şundan dolayı: Cengiz Semercioğlu, Ömer Özgüner ve Selim Akçin, 80 sonlarında Sokak dergisinde gazeteciliğe başlamışlardı. Üçünü de İpek Çalışlar ve Nadire Mater'in aklına uyup işten atmıştım. Çünkü pek solculardı.
İyi ki de atmışım, Ömer Özgüner çeşitli televizyonlarda yöneticilik yaptıktan sonra kendi yapım şirketi Ojo'yu kurdu; içlerinde en sessiz olan Selim Akçin, Hürriyet'in magazin müdürü oldu, Semercioğlu da bir yandan televizyon tekliflerini değerlendirirken bir yandan da kendi blogunu yapıyor. Şimdi üçü de benden zengin ve neredeyse benim kadar ünlü.
Selim Akçin, Ömer Özgüner ve Cengiz Semercioğlu, Sokak dergisine geldiklerinde tüysüz oğlan çocuklarıydı
* İngiliz Kraliyet ailesindeki ırk kavgası Türkiye'de de epey yankı buldu. Prenses Diana'nın şüpheli ölümü bile ancak bu kadar yer bulmuştu Türkiye medyasında.
Ben usta bir gonzo olarak bunun nedenini hemen keşfettim. Tabii ki Netflix'te yayınlanan Crown dizisi etkisi. Artık herhalde dizi devam ederse Meghan rolünü, Kraliyet ailesine 'yakışmayacak' kadar siyah olan Meghan Markle'a oynatırlar. Haddimi aşarak Prens Harry rolü için yeterince sarışın olan Kıvanç Tatlıtuğ'u öneririm. Eğer İngilizcesi yetersiz bulunursa Amerika'da okumuş olan Kerem Bursin ikinci adayım. Netflix Türkiye'ye duyurulur.
Esmer Meghan'la sarışın Kıvanç birbirlerine pek yakışırlar
Advertorial (!)
Belki erkekler de merak eder
Gülnur Savran Acar, bu aralar herkese heteronormatif, heteropatriarka diyen Çatlak Zemin'le bağlantılı galiba. Bunlar bana çok ağır geliyor, ben Women's Lib, Gay Lib aşamasında kaldım
Bu hafta K24 sitesinin temel feminist okumalar seçkisini görünce hem hasedimden, hem keyfimden havalara sıçradım.
12 kitabın epey ağırlıklı bir bölümünde kendisinden daha anarko olduğum için fanım olmayı reddeden komşum Gülnur Savran Acar'ın imzası vardı. Sadece o mu? Şimdi bazıları feminizmden de kendine pay ve magazin çıkardı diyecek ama ne yapayım.
İmzalar arasında Şirin Tekeli, Duygu Asena, Aksu Bora, Sema Kaygusuz gibi yiyip içip muhabbet etme şansını elde ettiğim kadınlar vardı, övünmeyeyim de ne yapayım. Kitap adlarının link'i burada.
Belki, oğlum Hüso ve arkadaşım Bumin Güneri dahil, üç beş hemcinsim de bakarsınız merak eder, bir göz atarlar.
Tarlaların Kesekleri
Melike Koçak ve Alara Çakmakçı, ‘Edebiyat Patikaları’nın ikinci bölümünde yazar Figen Şakacı’yla İletişim Yayınları’ndan geçen temmuz ayında çıkan Kesekli Tarla öykü kitabını; Bitirgen’le başlayıp Pala Hayriye’yle devam eden ve Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı?’yla noktalanan roman üçlemesini konuşuyorlar.
Müzik önerisi
Bu haftaki şarkımız benim The Rolling Stones'un en iyisi dediğim Gimme Shelter.
Tabii bir de konukları var. Şarkıyı dinlerken Lady Gaga mı daha baştan çıkarıcı yoksa Sir Mick Jagger mı karar veremedim. Top sizde...