08 Mart 2024

Tutuklanan mühendis anlatıyor: İliç’te “o” sabah neler yaşandı? “Ben, bakanlık tarafından denetim görmedim”

Toprak altında kalan dokuz kişinin cansız bedenlerinin bulunmasından da umut kesildi

İliç’te Anagold firmasının sahibi olduğu altın madeninde yaşanan facia halen gündemdeki yerini koruyor.

Dokuz kişinin, kayan toprağın altında kalarak yaşamını yitirdiği olayla ilgili her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor.

Facianın ardından başlatılan adli soruşturma çerçevesinde tutuklanan firma personeli var.  Savcılık soruşturmasında son olarak geçen hafta sonu tutuklanan iki mühendisin ifadeleri oldukça önemli bilgiler içeriyor.

Mühendis Akpolat’ın anlatımlarından anlaşılacağı üzere, 13 Şubat sabahı altın madeninde ne yaşandığı net biçimde görülüyor.

Aynı ifadeye göre, şimdiye kadar kulakta kulağa yayılan ancak somut olarak ortaya konulamayan bakanlık denetimi konusu da aydınlığa kavuştu böylelikle.

Sözü çok uzatmadan tutuklanan Anagold firması mühendisi Kaan Murat Akpolat’ın anlatımlarına geçeyim.

Firmada 17 aydır “asistan proses mühendisi (süreç yöneticisi)” olarak çalışan Akpolat’ın ifadesinin özeti şöyle:

“(...) Yığın liçin başlayış tarihini tam olarak bilmemekle birlikte 10 yıldır yapıldığı hakkında durum almıştım. ABD firması olan GRE firması tarafından bir dizayn projesi hazırlanır. Bu hazırlanan proje Türkiye’de onaylanır. Bu onay işleminden sonra Anagold AŞ’nin proje departmanına gelir ve bu departmandaki haritacılar tarafından liç alanının sınır bölgeleri belirlenir.

Bu sınırlara göre kırıcı biriminden malzeme geçirilerek aglemeratör cihazından gerekli karışım ve işleminden sonra bant sistemi ile liç alanına malzeme yığılmaya başlanır. Malzeme yığıldıkça yayılma işlemi dozerler ve iş makineleri vasıtasıyla yapılır. Sonra boru döşeme işlemi yapılır ve borulara solüsyon verilir. Ben işlemlerin bu şekilde yapıldığını biliyorum.

“Bakanlık tarafından denetim görmedim”

İki – üç aylık ara dönemlerde çok küçük boyutta çatlakların görüldüğü ve denetçi firma olan GRE firmasına bunların fotoğraflarının gönderildiği, firma tarafından da çatlakların kendi malzemesi ile harmanlanarak çatlakların kapatılması hususunda tavsiye alınıyordu. Bu kapatılan çatlaklar, doğal çatlaklardır. Daha önce büyük çatlaklar görülmedi. GRE firması yaklaşık 3 ayda bir denetlemeye gelir.

Ben bakanlık tarafından denetim görmedim. Belki müdürlerimiz tarafından bu denetim gözlenmiştir. Liç sahasından oksit proses birimi, çevre departmanı, iş sağlığı birimi, jeoteknik birimi ve proje departmanı sorumludur.

Sabah 08.00'de neler yaşandı?

Olayın meydana geldiği 08.00 sıralarında yığın liçi operatörü olan Nazım Köse, üretim müdürü Şenol Demir’i aradı. Şenol Demir ile ben aynı odayı paylaşırım. Nazım Köse, Şenol Demir’e yığın liçi serim alanında kırıklar olduğunu söyledi.

Daha sonra ben ve Şenol Demir, doğrudan bize bildirilen kırıkların olduğu sahaya gitmek için yola çıktık. Nazım Köse, Şenol Demir’i daha tecrübeli olduğunu gördüğü için onu aramış olabilir. Zaten bir kişiye haber verildiğinde yeterli oluyor. Sahaya çıktıktan sonra zaten biz de amirimiz olan Murat Bayrakdar’a çatlaklarla ilgili bilgi vermiştik. Alana vardığımız zaman günlük yapılan üretim toplantısına Time’s programı üzerinden katıldık. Hatırladığım kadarıyla, arabayı ben kullanıyordum. Benim telefonumdan mı, yoksa Şenol Demir oturumu üzerinden toplantıya katıldım hatırlamıyorum.

“Otuz işçi çalışıyordu”

Toplantıda yığın liçi süpervizörü Kenan Öz, yığın liçte oluşan kırıklardan oksit baş mühendisi Murat Bayrakdar’a bilgi verdi. Çünkü Kenan Öz’ün de yığın liç alanı kontrol görevi vardır. Biz zaten çıktığımızda kendisi oradaydı.  Murat Bayrakdar ise, herkese bilgi vererek sahaya geleceğini söyledi. Şenol Demir ve ben şu anda sahada olduğumuzu buraya gelmeleri gerektiğini Murat Bayrakdar‘a söyledik. Soysal Doğan da o sırada orada bulunmaktaydı.

Toplantıdan hemen sonra kendi aramızda görev dağılımı yapıldı. Ben jeoteknik bölümünden asistan mühendis Berkay Mısır’ı aradım. Üstü olan Ali Rıza Kalender’i de alarak sahaya gelmesi gerektiğini söyledim. Bu talimatı Murat Bayrakdar’ın talimatı olarak verdim. Toplantı bittikten sonra ben ve Şenol Demir arabadan inerek kırıkları incelemeye başladık. Yaklaşık 30 kadar proje departmanına bağlı işçi mebran serme işleri yapıyorlardı.

“Alanı boşaltın, yolu kapatın”

Daha sonra kırıkların olduğu yere İSG’den mühendis Gizem Gazcı, çevre departmanından mühendis Recep Çalı, oksit başmühendisi Murat Bayrakdar geldi. Biz jeoteknik ekibini beklerken, Murat Bayrakdar alanı boşaltmamızı ve yolu kapatmamızı söyledi.

Yığın liç giden iki yol vardır. Biri ocak tarafından, diğeri borulama ofislerinin olduğu yerdedir. Yolu borulama ekibi ofislerinin önünden kapatılması, gelenleri borulama ekibinin bulunduğu yere gitmesi Murat Bayrakdar söyledi. Ocak tarafındaki yol üzerine iş makinesi, malzeme götürüp daha sonra dubalar konuldu. Borulama ekibinin bulduğu ofisin önüne de dubalar konuldu.

Alanda bulunan işçiler, proje departmanı işçileriydi, kendilerine çıkmalarını söyledik. İşçiler malzemelerin olduğunu söylediler. Ben, boşaltmanın hızlandırılması ve bilgilendirme amacıyla proje departmanında çalışan mühendis İshak Aslan’ı arayarak bilgi verdim. İshak Aslan da sahaya geldi.

“Müdürler toplantısı”

Murat Bayrakdar, saat 10:00’da yapılacak olan müdürler toplantısında bu gördüklerini anlatacağını söyleyerek alandan ayrıldı. Biz de bu sırada alanın boşaltılması ve kapatılma işlemlerini, malzemeleri güvenli alana çekme işlemlerini yapıyorduk. Alanla ilgili tüm talimatları bize Murat Bayrakdar verdi. Daha sonra Şenol Demir de alandan mail atmak için ayrıldı.

Şenol Demir yol kapatma bilgilendirme mailini 10:50’de iş güvenliği departmanı, bakım departmanı,  oksit proses operasyon departmanı, sülfit proses operasyon departmanı, maden departmanı ve Anagold bünyesinde çalışanların bulunduğu İliç White isimli ortak mail grubuna, yolun ikinci bir bildirime kadar kapatıldığına dair mail gönderdi.

“Radar haritasında gördük”

Bildiğim kadarıyla bu İliç White gelen mail bildirimden taşeron yetkililerin bilgisi yoktur. Biz alanı boşalttıktan sonra jeoteknik departmanından Berkay Mısır ve tanımadığım iki kişi alana geldiler ve inceleme yaptılar. Radar haritasını bana Berkay Mısır gösterdi ve durumu bana anlattı. Bir hareketin olduğunu ancak asıl departmandan sorumlu Ali Rıza Kalender’in gelip bakması gerektiğini, Ali Rıza Kalender’in geleceğini söyledi. Bana radar haritasının fotoğrafını gösterdi. Daha sonra Murat Bayrakdar, İSG başmühendisi Burak Artal, çevre mühendisi Can Serdar Hastürk, operasyon başkan yardımcısı Ian Guille ile birlikte olay yerine gidip keşif yapmakta iken, Murat Bayrakdar’ın beni çağırması üzerine, bu keşfe daha sonra katıldım.

“Görüntüleri gönderdim”

Burada bulunanlara Berkay Mısır’ın bana anlattıklarına anlattım ve gönderdiği radar görüntüsünü gösterdim. Berkay Mısır bana tam bir anlam veremediğini, olayın önemi ile alakalı Ali Rıza Kalender’i işaret etti. Ian Guille, görüntüleri mail olarak atmamı istedi. Saat 10:52’de mail yoluyla görüntüleri gönderdim. Alanda iken Murat Bayrakdar alanı kapatıldığını, ara ara saha denetimi yapılmasını Ali Rıza Kalender geldikten sonra beraber sahayı inceleyeceğini söyledi.

Murat Bayraktar, Ian Guille’ye alanda bulunan solüsyonu nasıl yönetilmeyeceğini kesilip kesilmeyeceği ile ilgili oksit departmanı ile bir toplantı yapılacağını, karar için Ian Guille’ye sorulacağını söyledi. Saatini tam hatırlamadığım bir zamanda, ancak saat 12:00 civarı olabilir, Ali Rıza Kalender şirkete geldi. Murat Bayraktar, Ali Rıza Kalender, ben ve tanımadığım bir kişi alana çıktık. Ali Rıza Kalender, alanı inceledi. Alanda yığın liç çalışmaların durması gerektiğini, inşaat işlerinin çalışabileceği alanda oturma hareketi meydana geldiğini, bu yarıkların çimento ile birlikte iş makinaları ile kapatılabileceğini söyledi.

“Toplantı yaptık”

Ali Rıza Kalender, böyle bir tavsiyede bulunabilir ancak biz liç alanındaki talimatları Murat Bayraktar’dan alırız ve ona göre iş durdurması veya başka bir iş yaptırabiliriz. Murat Bayraktar, Ali Rıza Kalender’in mail olarak gönderilmesini ve teknik bir bilgilendirme göndermesi gerektiğini yoksa dediklerini yapmayacağını söyledi.

Biz aşağı indik ve solüsyonu nasıl yönetileceğine dair toplantı yapmaya saat 13:20 civarında başladık. Bu toplantıda ben, Şenol Demir, asistan proses mühendisi Elif Reyhan, ADR süpervizörü Adnan Keklik, borulama süpervizörü Soysal Doğan vardı. Biz, bu toplantıda solüsyonun kesilmesi halinde nasıl yönetilebileceğini aktardık. Bu konuştuklarımızı Murat Bayraktar’a söyledik.

“Çimento ile düzeltilir”

Murat Bayraktar bunu soracağını ve kararı bize söyleyeceğini söyledi. Çok kısa süre sonra bize döndü ve ‘solüsyonu kesin’ dedi. Biz de solüsyonu kestik. Adnan Keklik, kendi birimine bağlı bir kişiyi arayarak solüsyonu kesmesi gerektiğini söyledi. Ali Rıza Kalender, oluşan yarıklarla ilgili bir mail gönderdi. Ancak yukarıda alanda söylediği işçilerin girebileceğini yönelik bir bilgi yoktu. Alanın çimento ile düzeltilebileceği söyledi. Yığın liçi operasyonunun durmasını bildirdi.

“Borulardan ses geldi”

Bu olay, Murat Bayraktar’ın solüsyon kesim için Ian Guille’den onay almaya gittiği sırada gerçekleşti. Maili kendi bilgisayarından Murat Bayraktar’ın söylediklerini yazarak ve Murat Bayraktar’a mail olarak gönderdim. 15-20 dakika sonra ismini hatırlamadığım bir kişiden ‘borulardan ses geldiği’ söylendi. Ben, Elif Reyhan ve Adnan Keklik, borulama ofisinin oraya doğru yola çıktık. Borulardaki solüsyon akışından Adnan Keklik sorumlu olduğu için ben ve Elif Reyhan da liç sahasında kontrol görevimiz olduğu için beraber gitme kararı aldık.

“Kırıklar artmış, çıkmayın”

Adnan Keklik’in kendi görevi olduğu yönünde bir değerlendirme yaptığını düşünüyorum. Zira, Murat Bayrakdar bana böyle bir talimat vermedi. Bu sırada Berkay Mısır’la karşılaştık. Berkay Mısır bize ‘kırıklar artmış, bence çıkmayın’ dedi. Biz alanı biri inşaat müdürü (farklı firma, ismini Patrik olarak biliyorum) ve tanımadığım diğer iki yabancıya bu kişilerin inşaat işinden anladıkları ve inşaatın durumuna bakacaklarını söylediler.

Ben de bu alanda yetkili olduğum için beraber çıkmıştım. Bu sırada Murat Bayrakdar’ın talimatı ile olduğunu bildiğim Kenan Öz, Ramazan Çimen, Soysal Doğan,  İshak Demir ve bir operatör daha denetimdeydi. Biz onları alanı boşaltmalarını söyledik. Ben söyledikten 5 -10 dakika sonra kayma meydana geldi. Murat Bayrakdar, bana alandan çatlak fotoğraflarını göndermemi istedi. Ben sadece Soysal Doğan ve İshak Demirel’e, liç 30’da fotoğraf çekmelerini söyledim.

“Günde 7-8 ton malzeme yığılıyor”

Ben, Elif Reyhan ve üç yabancı inceleme yapmak için en üst liç koduna çıktık. Burada bulunduğumuz sırada toprak kaymaya başladı. Olay bu şekilde meydana geldi. Benim zamanımda fazla yükleme olmadı. Sadece su birikintisi ara ara oldu ama küçük işlemlerle giderildi. Şu sıralar, günde yaklaşık 7 - 8 ton malzemenin yığıldığını biliyorum. Zaten bu, mail yoluyla bildirilmektedir. (...)”

* * *

Mühendis Akpolat’ın anlatımlarıyla İliç faciasının röntgeni net biçimde çekildi kanımca.

Yazının girişinde dikkat çektiğim gibi; aynı ifadeyle, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın maden alanında en azından 17 aydır denetleme yapmadığı da anlaşıldı.

Ve, toprak altında kalan dokuz kişinin cansız bedenlerinin bulunmasından da umut kesildi.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. 

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

TUSAŞ’ın korunmasındaki zafiyet kimin sorumluluğunda?

Baykar tesislerinin korunması uzunca zamandır İstanbul Emniyeti bünyesindeki Özel Harekat Şubesi’nde görevli özel harekatçı polislerce yapılıyor. Baykar, devlet tarafından böylesi yüksek güvenlikle korunurken, TUSAŞ’taki güvenlik zafiyetinin açıklamasını ilgilileri yani TUSAŞ yönetimi yapacaktır, sanırım

TUSAŞ saldırısında ikinci perde: İstihbarat tam iki ay önce geldi!

İstihbarat bilgisi, 17 Ağustos’ta elde edildi. Veriler, bölgedeki jandarma komutanlıklarına bildirildi. MİT’in ulaştığı veriler, İçişleri Bakanlığı’nın çatısı altındaki Emniyet ve Jandarma’ya gönderildi

TUSAŞ saldırısı göz göre göre geldi: Tesis, özel güvenlik denetiminde sınıfta kalmış!

TUSAŞ’taki özel güvenlik personeli sayısının “uygulamadaki yetersizliğine karşın” söz konusu güvenlik noktasının neden jandarmadan alınıp özel güvenliğe verildiği sorusunun yanıtı, süreçteki ihmâli daha net ortaya koyacak kuşkusuz

"
"